Cumartesi Postası 'Ben istikbalimi mazide bıraktım'

'Ben istikbalimi mazide bıraktım'

Paylaş
'Ben istikbalimi mazide bıraktım'

Engin Alan yıllarca askerlik yapmış, ordular kurmuş, Abdullah Öcalan'ı ülkeye getirmiş, Balyoz Davası'nda suçlanıp 4 yıl hüküm giymiş, Başbakan'ın önünde ayağa kalkmayan, “PKK'lılar Meclis'teyse benim yerim hapistir” diyen Engin Alan...

O şimdi özgür ve MHP İstanbul Milletvekili. Buyrun Engin Alan ile, Yalvaç Festivali’nde yollarımızın kesişmesiyle yaptığımız sohbete.

Röportaj: Neslihan Yavuzcan / neslihanyavuzcan@gmail.com

* 19 Haziran’da tahliye oldunuz. Normal hayata alışabildiniz mi?

Alıştım, çünkü ben cezaevini bir görev olarak kabul ettim. Çıktıktan sonra da hayata alışmak gibi bir sorunum olmadı. MHP milletvekili oldum, yoğun çalışıyorum.

* Sizlere komplo hazırlayıp ceza almanızı sağlayanlar şimdi içeri alınıyor. Ne hissediyorsunuz?

Bu dünyanın adaleti yoksa, Allah’ın adaleti var. Bize ne yapmış olurlarsa olsunlar, dilerim bizim yaşadığımız haksızlıklara uğramazlar. Yaptıklarının hesabını versinler ama adil yargılansınlar.

* Her gittiğiniz yerde sevgiyle karşılanıyorsunuz. İnsanlar “Siz cezaevindeyken biz hareket edemedik, bu bizim eşekliğimiz, sizden özür diliyoruz” diyorlar.

Estağfurullah. Cezaevinden çıktıktan sonra her kesimden insanın büyük ilgisini ve sevgisini gördüm. Milletime teşekkür ediyorum bana gösterdiği teveccüh için. Önemli olan ona layık olabilmek. Biz de bunun için çalışacağız.

* Zirveye de çıktınız, dibi de gördünüz. İki durumu kıyasladığınızda hayata isyan ettiniz mi?

Ne cezaevi hayatı ne de eskiden bulunduğum görevler, geçmişi değerlendirmeme sebep olur. Kesinlikle geçmişe takılıp kalmam. Benim bundan sonraki hedefim; Allah ne kadar ömür verdiyse, milletim ve devletim için hizmet etmektir. Benim için mevkii, makam, rütbenin hiçbir önemi yok. Ben istikbalimi mazide bıraktım. Onun için gelecekte siyaseten şu veya bu şekilde bir yere gelmekten ziyade ‘ülkeme ne kadar hizmet ederim’in derdine düşeceğim.

* “Siyasette amatörüm” diyorsunuz. Neler yapıyorsunuz ve nasıl bir politika izleyeceksiniz?

Şu anda il il geziyorum. Trakya’ya, İstanbul’un Anadolu yakasında kendi bölgeme, Anadolu’da bir kaç şehre gittim. Bundan sonra da faaliyetlerimiz devam edecek. İzleyeceğim politika, mensubu olduğum Milliyetçi Hareket Partisi’nin ilkeleri ve projelerinin ortaya koyduğu siyaset anlayışı çerçevesinde olacak.

* Neden derdinizi anlatmak için geziyorsunuz?

Açık konuşayım; ülkedeki medyanın hali ortada. Siyasi baskı olayları, patronların ekonomik çıkarları gibi nedenlerle medya, muhafeleti, özellikle de MHP’yi görmezden geliyor. Bizim yapmamız gerekenin insanlarımıza gitmek olduğunu söylüyorum. Başka çaresi yok. Dağda, bayırda, bakkalda, manavda, kırda, insanımız neredeyse biz oraya gidip kendimizi anlatacağız.

'Türk Cumhuriyetleri bir ağacın dallarıdır'

* Türk Birliği kurulabilir mi gerçekten?

Biz bir ağacın dallarıyız. Türk Cumhuriyetleri arasında kültürel, ekonomik birliktelik olmalı. Birbirimizi tamamlamalıyız. Azerbeycan’la bir sloganımız var ‘tek millet, iki devlet’ diye. Keşke ‘tek millet, şu kadar da devlet’ diyebilsek... Türk Devletleri’nin hepsini içine alarak bağımsız, zengin, gelişmiş, demokrasi ile yönetilen bir millet olabilsek.

* Nasıl bir Türkiye hayal ediyorsunuz?

İçerde toprak bütünlüğü tartışılmayan, tek devlet, millet, vatan, tek bayrak konusunu hiçbir şekilde tartışmaya açmayan, devletin bütünlüğü ve milletin birliği tehdit ve tehlike altında olmayan, birbirini ötekileştirmeyen, demokratik ve ekonomik açıdan dünyanın ilk on ülkesi arasına girmiş bir Türkiye hayal ediyorum.

'Ülkemizin iyi bir yere gitmediği ortada'

*Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirir misiniz?

Sonuç millete hayırlı olsun. MHP’nin yönetim kademeleri, genel merkezdeki yöneticilerimiz bunu değerlendirecek ve bir sonuca varacaklardır. Bu saatten sonra söyleyecek başka şey yok.

* Ülkemiz nereye gidiyor sizce?

Ülkemizin iyi bir yere gitmediği ortada da nereye gittiğini önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz. Yakın geçmişe bakarsak gelecek ile ilgili bir sonuca varabiliriz.

* Eski başbakan yeni cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ötekileştiriyor ve agresif bir politika izliyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunun ülkeye hiçbir faydası yok. 30 Mart ve 10 Ağustos seçimleri de gazetelerde yayınlanan çeşitli renklere boyanmış haritalar da ülkemizde sağlıklı bir yapının olmadığını gösteriyor. Bu milletin böylesi etnik veya mezhepsel ayrılıklara, kamplaşmalara, gruplaşmalara değil, bütünleşmeye ve kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bu tarz bir politika ülkeyi daha da büyük çıkmazlara sürükler. Partisi ve görevi ne olursa olsun her siyasetçi ayrıştırmayı değil, birleştirmeyi hedef almalı.

* Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan başbakanlıktan istifa etmedi. Yasanın çiğnendiği söyleniyor. Bunun için ne düşünüyorsunuz?

Yasa çiğneniyorsa yapacağım birşey yok. Bu ülkede varsa hukuk diye bir şey, görevini yapacak. Yasanın gereği neyse o yapılacak. Yüksek Seçim Kurulu seçim sonuçlarını ilan ettikten sonra Anayasamız’a göre başbakanın görevi sona eriyor. Biz öyle bir ülkedeyiz ki bir maddenin yorumunu bile herkes kafasına göre yapıyor. Kimisi diyor ki; “Yemin edince görevi biter”. Kimisi de diyor ki; “Yüksek Seçim Kurulu açıklayınca biter.” Böyle bir hukuk devleti olur mu ya?.. İşte ‘hukuk devleti’ dediğimiz devletin geldiği nokta bu. Bir maddede bile anlaşamıyoruz, mesele bundan ibaret. “Ben çoğunluğum, herşeyi yaparım” anlayışı ile giderseniz yaparsınız. Ama bir gün de size bunun hesabını sorarlar.

'Bana göre Türkiye’nin yenisi-eskisi yok'

* Ülkemiz bölünecek mi?

Onların söylediği çözüm süreci böyle sürerse ülkenin gideceği nokta belli. Bu kafayla dönüş çok kolay görünmüyor. Siz elinde silah olan adamla oturup pazarlık yaparsanız, istediğini alana kadar silahı kafanıza tutar. Dünya’da böyle bir örnek yok.

* Başkanlık sistemi gelecek mi?

Evet. Kendisi de “Çoğunluğu sağladığımız takdirde bu işi yapacağız” dedi. Başka söze gerek var mı?!!

* Nedir bu 2023 meselesi? Ne olacak sizce? Yeni Türkiye nedir?

2023’de kendi kafalarına göre bir Türkiye olacak. Türkiye’nin yenisieskisi yok benim anlayışıma göre. Türkiye, Türkiye’dir. Yenileştirmek isteyenlerin ne yapmaya çalıştığını anlamakta zorlanıyorum.

'IŞİD yangınının yansıması'

* Emekli bir paşa olarak IŞİD terör örgütü ile ilgili ne diyeceksiniz?

Başbakan’ı tehdit ettiler, insanlarımızı kaçırdılar, “Atatürk Barajı’nı bize açacaksınız” dediler... Buna gelmeden evvel, IŞİD’in ne olduğuna bakmak lazım. Suriye’den başlayıp Irak’a gelmek lazım. Bu politikanın buradaki uygulayıcılarını hakikaten tebrik etmeli; etrafımızda bir yangın yeri yarattılar. IŞİD de o yangının bir yansıması oldu. Hatırlayın Akçakale’leri, Ceylanpınar’ları. Dilerim bunun devamı olmaz. Türkiye’nin rahat, huzurlu, gelişmiş, istikrarlı, birlik ve beraberlik içinde bir ülke olması bu coğrafyada kimsenin işine gelmez. Ama önemli olan bu tehlikeyi ve tehdidi görüp önlem almak.

* Komşularla ilişkilerimizi değerlendirir misiniz?

Rezalet! Dış görevler yaptım; Irak, Suriye, Kafkaslar, Balkanlar’ı biliyorum. Güney komşularımızda 1 milyon insan evini, yurdunu bırakıp Türkiye’ye sığınmış. Güney illerimizde bunun sancıları yaşanıyor. Bunun iyi bir görüntü olduğunu söylemek mümkün değil.

* Silahların bizden gittiği, onları bizim beslediğimiz söyleniyor.

Kişilik olarak onun-bunun söylediğine prim vermem. “Böyledir” diyecek bilgim de yok. Ama şunu biliyorum; bu tehdit pat diye çıkmadı.

* Buradan Başbakan’a bir şey söylemek ister misiniz?

Hayır, söylemem. Artık bu söylediklerimden herkes nasibini alsın.

'Bozkurtlar içerde, çakallar dışarda'

* Yalvaç Festivali nasıl geçti başkanım?

5 bin yıllık tarihe sahip bir yerdir Yalvaç. İlk fosillerin bulunduğu, Helenistik-Roma- Selçuklu-Osmanlı dönemlerini yaşamış, 1176 Miryakefalon Savaşı ile Anadolu’ya yerleştiğimizin tescili olmuş, Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan St. Paul’ün ilk vaazını verdiği bir beldedir Yalvaç. İki antik kenti ile tarihe tanıklık eder. 14’üncü Yalvaç Festivali ile yöreyi uluslarası alana taşıdık. Burayı daha fazla turizme açacak, sanayi ve üretimi artıracağız. Hatta araba kullanımını yasaklayacağız. Hepimiz, ben dahil, her yere bisikletle gideceğiz.

* Festivalde Engin Paşa’yı ağırladınız. Bir avukat olarak paşa hakkında neler söyleyeceksiniz?

Hukukçuyum. Dosyası hakkında bilgim olmadığı halde önyargım ve imam hatip mezunu olmam nedeniyle ‘bu askerler darbecidir’ mantığındaydım. Dosyayı okudum ve paşa ile bir gün geçirdim. Vardığım sonuç şu: Engin Alan Paşa gibi bir şahsiyetin tek amacı vatan. Böyle bir insanın ve silah arkadaşlarının çetebaşı muamelesi görüp içeriye girmesi kabul edilemez. Festivalde özellikle söylediğim şu oldu: Bozkurtların içerde, çakalların dışarda olduğu ve Diyarbakır’da Türk Bayrağı’nın indirildiği bir dönemde biz Cumhurbaşkanı seçsek ne olur seçmesek ne olur.

2

Haberin Devamı