Cumartesi Postası Beril Kayar: Tek eşli olmak doğaya aykırı

Beril Kayar: Tek eşli olmak doğaya aykırı

Paylaş
Beril Kayar: Tek eşli olmak doğaya aykırı

Model olarak tanındı, rotasını oyunculuğa çevirdi. Başrolünü Rüzgar Erkoçlar ile paylaştığı ‘Öğrenci Kafası: Soygun’ filmi vizyonda. Gözü kara. Lafını da esirgemiyor. Diyor ki: Çıplak doğup çıplak öldüğün bir dünyada çıplaklığın hâlâ tabu olması ironik ve korkunç bir bağnazlığın göstergesi.

Oya Çınar

Haberin Devamı

oya.cinar@posta.com.tr

■ Dışarıdan tam bir 'özgür ruh' gibi görünüyorsunuz.Doğru mu?

Toplum, çevre, devlet ve erk baskısını hissetmediğim sürece evet. Her zaman mümkün olmuyor. Ama doğadayken farklı... Doğadayken kendimi kaybetmekle bulmak arasında bir yerde oluyorum. Zihin olarak kendimi buluyorum ama 29 yaşında meslek sahibi, dertleri tasaları olan Beril olarak kendimi kaybediyorum. Şehirdeyken özgürlüğün kısıtlanıyor.

■ Özgürlük, her istediğinizi yapmak mı yoksa istemediğiniz şeyi yapmak zorunda olmamak mı sizce?

İstemediğimi yapmak zorunda olmamak bence. Elimden geldiğince ona çabalıyorum. İstemediğim şeyi yapmıyorsam özgürüm.

■ Farklı olmak ya da görünmek için özel bir çabanız var mı?

Farklı olmak bir çaba istiyor tabii. Çünkü moda dahil her şey seni tektipleştirmeye yönelik çalışıyor. Bunların ne kadar dışında kalabilirsen o kadar şahsına münhasırsın. Ben hepsinin içindeyim ama kendimi ne kadar uzak tutarsam, kendi benliğim ve hayallerim doğrultusunda ne kadar yaşarsam o kadar iyi hissediyorum.

Haberin Devamı

■ En çok nelerden rahatsızlık duyuyorsunuz?

O kadar çok ki... Kadınların devlet tarafından korunmuyor olması... Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın kadınlar için hiçbir şey yapmıyor olması beni çok rahatsız ediyor. Gazetecilerin maruz kaldığı haksızlıklar ve savunma yapmalarına izin bile verilmeden hapsedilmeleri... İfade özgürlüğünün yok edilmeye çalışılması... Ki aslında bu daha çok güçlendirir özgür ruhları! Onu da göremiyorlar.

■ Üç yıl öncesine kadar modellik yapıyordunuz. Oyunculuğa nasıl başladınız?

Ben modellik yapmak istemiyordum, pilates eğitimi alıyordum. Bir arkadaşım kendi projesi için fotoğrafımı çekerken gelişti modellik. Önceleri 20’li yaşlarındaki bir genç kadın olarak o parıltı hoşuma gitti. Sonra oyunculuk teklifleri gelmeye başladı. Öyle, 6 yaşından beri oyunculuk yapmak istiyorum gibi bir durumum yoktu yani.

ANNEM DE BEN DE TACİZE UĞRADIK AMA SUSMADIK

■ 6 yaşındayken ne hayal ediyordunuz?

Pedagoji okumak istiyordum. Sıkıcı bir çocuktum, fazla realisttim. Yalnız büyüdüm. Mutlu bir aile tablosu içinde olmadım hiç.

Haberin Devamı

■ Neden mutsuzdunuz?

Babamı küçük yaşta kaybettim. Tek başına mücadele veren bir anneyle büyüdüğüm için, erkeklere ve dış dünyaya karşı kendimi koruma içgüdüm yüksekti. Güçlü bir kadın olmak için kendime hep duvar ördüm. İlişkilerimde de önceleri daha savunmacıydım. Her yerde sivriydim, biraz keskin sirkeydim. Genç bir anneyle, babasız büyümenin etkileri sanırım.

■ Ne gibi zorluklar oldu?

Mesela taciz... Bilhassa çocukken annemin taciz edildiğine çok şahit oldum. Sadece yalnız yaşayan bir kadın olduğu için saçma bahanelerle kapımıza dayanıldı. Kendim de örneğini yaşadım.

■ Hollywood’daki ünlü kadınların tacizi ifşa hareketinin etkisi Türkiye’ye gelmedi...

Gözümün döndüğü yegane konu kadına yapılan tacizdir. Asla susmam. Annem de ben de taciz konusunda hiçbir zaman pasif olmadık. Peşini bırakmadık, sonuna kadar mücadele ettik. Buna hiç toleransım yok.

■ Aşk tanımınız ne?

Sonsuz aşka ve tek eşliliğe inanmıyorum. İnsan, hayvan içgüdülerine sahip bir varlık. Tek eşli olmak insan doğasına aykırı. Hepimiz bunu biliyoruz. Ama bazen kendimizi baskılıyoruz ya da kulağa romantik gelen ‘sonsuz aşk’ gibi kavramlara inanmak istiyoruz. Fakat şu açık: İki insanın uzun yıllar boyu beraber yaşayabilmesi ve anlaşabilmesi hayal bile değil. Ütopik, inandırıcı gelmiyor.

Haberin Devamı

■ Nasıl biri sizi etkiler?

Üreten, zanaatkar ya da sanatkar olan biri beni etkiler. Bir de kendine ait vaktini önemseyen, hayatla ilgili bir derdi ve tutkusu olan insanlar...

■ Sadece fiziğe bakıp biri için ‘Vaaay!’ diyebilir misiniz?

Derim tabii. Güzel insana bakmayı, izlemeyi seviyorum. Estetik önemli ama oturup konuştuktan sonra o güzelliğin formu değişebiliyor.

■ Yaşadığımız toplumun kadın bedeniyle bitmeyen bir imtihanı var. Sizin çıplaklık tanımınız ne?

Çıplak doğup çıplak öldüğün bir evrende çıplaklığın bu kadar tabu olması ironik geliyor bana. Kadının metalaştırılmaya çalışılması da öyle. Cinayet bile ‘normal’ sayılabiliyor da iş çıplaklığa gelince, haberi “Soyundu!” diye veriyorsun. Tanınan bir kadının arabaya binerken eteğinin açılması gündem olabiliyor. Korkunç bir bağnazlığın göstergesi bu...

Haberin Devamı

ATATÜRK'ÜN TANIDIĞI HAKLARI TAŞIYAMADIK

■ Uzun süre York’ta yaşadınız. Kadınların yaşadıkları zorluklar her yerde aynı mı?

Eskiden öyleymiş ama Kuzey ülkeleri daha hızlı yol aldı. Biz yavaş ilerledik. Hatta geriye gidiyoruz. Atatürk’ün kadınlara oy hakkı vermesinin hızını ve yükünü taşıyamadık.

■ “New York’ta yapan her yerde yapar” derler. Orada zorlandınız mı?

Uzun süre işsiz ve parasız kalabildiğimi oradayken öğrendim. Dil eğitimi için gitmiştim. Buradan beklediğim ödemelerimi alamayınca ortada kaldım. Günde 3-4 dolarla vakit geçirdim. Sadece bisikletle gezerek, yemeğimi evde yiyerek, parklara giderek, sergilerin ücretsiz açılışlarını kovalayarak epey bir parasız yaşadım. Mutlu olmak için çok paraya ihtiyaç olmadığını görünce kendimi daha güçlü hissettim.

■ Gelecekten umutlu musunuz?

Umudunu kaybettiğinde insan olmanın hiçbir anlamı kalmıyor. Umutsuzluğa düşünce milliyetçi duygulardan çıkıp ‘dünya insanı’ olarak düşünmeye çalışıyorum. Çünkü dünyada çok güzel şeyler oluyor ve bu her yere sirayet edebilir. Bizim ülkemize de sıra gelecektir.

■ Sizi hayatta neler korkutur?

Ölümden çok korkuyorum. “Korkmuyorum” diyenleri anlamıyorum. Nasıl bir seviye, nasıl bir ermişlikse... Oraya yükselebilmeyi isterdim.

'ÖĞRENCİ KAFASI: SOYGUN' VİZYONDA

Filmin başlığı ‘Soygun’ ama aslında iyi kalpli, idealist gençlerin hikayesi. Daha çok 90’ların duygularını bulacaksınız. Canlandırdığım Pınar karakteri bana çok benziyor. Sistem karşıtı, küfürbaz ve maceracı biri.