Bir ‘Cumali Ceber’ sorunsalı

Halil Söyletmez adını ilk defa bir-iki ay önce filminin tanıtımı yayınlandığında Twitter’dan öğrendim. Fenomenmiş… Zaten bu fenomen olaylarından pek anlamam. Pek de inandırıcı bulmam. Çünkü bir arkadaşımın Twitter’da bunun için yaptıklarına birebir şahidim. Bilmem kaç bin takipçili bir hesap satın almıştı. Genelde de bir yerlerde okuduğu şeyleri paylaşıyor ve yüzlerce ‘rt’ ya da ‘fav’ alıyordu. Yani paylaştığı şeyler kendi cümleleri bile değildi. Neyse…

Halil Söyletmez orada değil de Vine’da fenomen olmuş. Bir milyon takipçisi varmış. Üşenmedim, oturup orada paylaştığı bütün videoları izledim. Üzgünüm ama gülmedim. Mizah ya da komedi anlamında bir şeye rastlayamadım izlediğim şeylerde.

Sonra gördüm ki filmden önce de Cumali Ceber videoları yayınlanmış. Onları da seyrettim. Öyle boş boş baktım desem daha doğru olur. Küfür, şiddet ve saçmalıktan öteye gidememişti.

Sosyal medyanın bize yaptığı en büyük kötülüklerden biri bu oldu; bilmem kaç bin takipçisi olana kitap bastılar, bir diğerine film çektiler. Üstelik içeriğine bakmaksızın yaptılar bunu. Kusura bakmayın ama Cumali Ceber filminin çekilmesini sağlayanların da seyrettiklerini çok komik bulduklarını, Halil Söyletmez’in gerçekten bir şey ürettiğini gördüklerine asla inanmıyorum. Tamamen ‘para’ odaklı yapılan işler bunlar. Para kazanalım da gençlerin önüne ne koyduğumuzun önemi yok kafasıyla yapılan işler…



Durumun beni en çok rahatsız eden tarafı bu saçmalığın film olması değil. Kendi yaptığı işe yıllarca emek veren insanların ‘fenomen’ denen bu insanlara ‘çok güzel işler başardın’ benzeri cümleler kurması. Ne diyelim ki ortaya çıkan şeyin ‘bir hiç’ olduğunu bile bile bu işleri parlatanlar olduğu, insanlar sadece ‘para’ kazanma hırsıyla seyircinin önüne bunları koyduğu sürece böyle devam eder durum…

Bir ‘etik’ sorunsalı

İki-üç gün önce bir Sinan Akçıl haberine denk geldim. Son kız arkadaşı ‘ Otilia’ bir yere açıklama yapıyor. Çevirmen de onun söylediğinden farklı bir şekilde çeviri yapıyor. Bunun üzerine Akçıl kendi sosyal medya hesabından ‘ülkemin rezalet organizasyonları…’ diye başlayan bir açıklama yazıyor ve verip veriştiriyor. Sıkıntı yok. Hatta haklı da olabilir konusunda.

Fakat sırf gündem olsun, konuşulsun diye röportajlarında maçoluğundan, kıydığı imam nikahlarından dem vururken ‘etik’ aramıyorsanız, bir gün işin ucu size döndüğünde de işin içinde ‘etik’ aramayacaksınız.

Ekran herkesi ve her şeyi öğütüyor

Efe Koçyiğit’i de internette tanıdık. Şiveli konuşması ve abartılı hareketleriyle kısa sürede videoları yayıldı.

Peki sonra ne oldu? Efe şu anda Show Tv’de yayınlanan Çocuktan Al Haberi programında boy gösteriyor. Karşısındaki insanlar ona güldükçe çocuk da hem şivesini hem de hareketlerini abartabildiniz kadar abartıyor.

Yakında bir dizide de rol alır. Birkaç yere daha çıkar ve ekran ondan da hevesini aldıktan sonra birden ortalardan yok olur. Yıllar sonra da ‘bir zamanlar ekranlarda çok güldüğümüz Efe’nin son hali görenleri şaşırttı’ diye başlık atılır. Umarım anne ve babası bu konuda bir uzmana danışıp daha sağlıklı adımlar atarlar.