Bir garip sezon finali

Bir dizi kamera arkasında neyse ekrana yansıyan da o oluyor. Oyuncular arasındaki uyum da uyumsuzluk da seyirciye his olarak geçiyor. 1.5 sezon boyunca yayın gününü sabırsızlıkla bekleyerek izlediğim Poyraz Karayel’i yaklaşık 6-7 haftadır izlemediğim son zamanlarda sık sık dile getirdiğim bir şeydi. Yine de sezon finalini izlemeden geçemezdim. İyi ki de seyretmişim. En azından hikaye zihnimde yarım kalmamış oldu. Ayşegül ve Poyraz aşkı tam da hikayesine yaraşır bir şekilde bitti.

Bölümün hemen ardından açıklamalar peş peşe geldi. Kimi ‘ego’dan dem vurdu, kimi ‘ayak’lardan. Görkem Kanbolat yani Sefer’in diziden ayrılışından sonra çıkan haberler yalanlansa da birkaç gün önce anladık ki kamera arkasındaki Poyraz Karayel ruhu bir gün bir yerlerde kırılmış.

Bu tatsız durum yaşanmamış olsa bile ekrana gelen en şahsına münhasır işlerden biri olarak Poyraz Karayel bu sezonun sonunda çok daha unutulmayacak bir finalle ekrana veda etmeliydi. Diğer işlerden farkını ortaya koyarak, bıktırmadan, sıkmadan, tadı damağımızda kalarak bitmeliydi.

Algı yanılması

Sosyal medya televizyonda yayınlanan işlerden anında geri dönüş almak adına önemli bir mecra elbette. Ama bir algı yanılması yarattığı da ortada.
Her yaz bir gençlik dizisinden yeni bir isim gündemimize oturuyor. Sosyal medyada gençler bir anda “Ayşe için ölüyoruz, Mehmet’e bayılıyoruz” diye mesajlar atmaya başlıyorlar(isimler örnek olarak kullanılmıştır). Oysa ekranda gördüğü o genç adamın ya da genç kadının kamera arkasında kim ya da nasıl biri olduğuna dair zerre fikri yok. Sonra biz de zannediyoruz ki sosyal medyada çok bahsedilen o ismin yaptığı her iş inanılmaz reytingler alacak. Öyle olmuyor tabii… Sonuç çoğu zaman ‘hüsran’ oluyor.

Sosyal medyada o isimleri bu kadar çok zikreden gençlerin çok etkilendiği şey oyuncunun kendisinden ziyade canlandırdığı karaktere biçilen muhteşem yaşam. ‘Ne olacağım?’ kaygısından uzak, paranın havalara savrulduğu, son model arabaların cirit attığı, yurt dışındaki okulunu bitirir bitirmez hooop babasının şirketine genel müdür olan o karakterin hayatı bu hayranlığı yaratıyor. Tam da bu yüzden sosyal medyanın gazına fazla gelmemek lazım…