Derya Özel Bir zamanlar mutluydum...
HABERİ PAYLAŞ

Bir zamanlar mutluydum...

Ülkemi seviyorum. Yaşadığım bu toprakların mozaiğinin bana kattıklarını, türlü çeşit kültürlerin harmanını, insanının sorgusuz sualsiz sizi kabullenişini seviyorum. Çocukluğumda kimse kimseye nereli olduğunu, etnik kökenini sormazdı. Mahallede hep beraber oynar, karşı mahallenin çocuklarıyla dalaşırdık en fazla. Okulun yatılı çocuklarına daha sevecen davranırdık, çünkü onlar ailelerinden uzakta büyürlerdi. Kimseyi dışlamazdık.

Ben küçükken çok gezerdik. Büyük şehre mahsus yorgunluk yoktu küçük şehirlerde. En çok köyleri severdim. Kapısının herkese açık olduğu o köy evlerinden gelen ekmek kokusunu, sobanın üstünde pişen mantarları, ortalıkta dolaşan ördek yavrularını, ağaçtan inmeyen çocukların mutluluğunu, kadınların sabah telaşını severdim.

Haberin Devamı

2 yıl önce Güneydoğu Anadolu'nun köylerinde gezerken, yine aynı sevecenlik ve içtenlikle karşılandığımda sislerin arasından çıkıp gelen çocukluk anılarım burnumun direğini sızlattı. Biz hep böyleydik aslında. Ne ara kararttık yüreğimiz bilmiyorum ama olan olmuş, hepimiz ya "o" tarafa, ya da "bu" tarafa geçivermiştik. Ülke dev bir kara delikte savruluyor sanki. Her 10 kişiden en az 5'i ülkeyi terk etmekten bahsediyor. Her 5 kişiden en az 3'ü başka bir ülkede yaşamak için girişimlerde bulunuyor. Neden mi? Çünkü umutlarını kaybettiler. Haksızlar mı? Bu soruyu kendinize sorun.

Her yeni haftanın öncesinde 30 tane yedek planla haftaya başlayan ben, bu ülkeden gitmek gibi bir kaçış planı hiç yapamadım kendime. Çok seyahat ederim. Özenirim gördüğüm ülkelerin titizliğine ama kendimi bir türlü konumlandıramam oralarda. "Keşke" derim, "Keşke benim insanlarımın da böylesi özene layık olduğunu anlasalar..." Artık mutlu değilim. Gitmeyi hala istemiyorum bu topraklardan. Ben belki de içinde hala umut barındıran bir hayalperestim.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder