Birbirinin kopyası kıskanç 'teenager'lar

Daha 17, 18, 19 yaşındalar ve birbirinin aynılar. En havalı, en dekolteli, en bakımlı kızı elde etmek için türlü türlü şebeklik yapıyorlar, elde edince de içlerindeki kıskançlık canavarını ortaya çıkarıyorlar. Daha çıkmaya başladıklarının ertesi günü sevgililerine ‘Mini giyme, askılı giyme, arkadaşlarınla çıkma, tek başına dolaşma’ gibi kısıtlamalar getiriyorlar. ‘Pantolon giyme’ diyenine bile rastladım ben. Kendileri o kafe senin, bu ortam benim gezip dolaşırken, bırakın arkadaşını, teyzesine, halasına gitmeye kalkan sevgililerine bile posta koyuyorlar. Kız taviz verdikçe, kıskançlık dereceleri artıyor. Sevdikleri için kıskandıklarını falan düşünmeyin sakın. Bu, onların modası. Birbirlerinin aynılar dedim ya, biri ne yaparsa diğerleri de aynısını taklit ediyor. Kıskanç olmak onlar için bir grubun üyesi olmak gibi bir şey.
***
Peki kızlar niye kabul ediyor bunu? Çünkü onlar da birbirlerinin aynısı... Birinin sevgilisi çok kıskançsa, bunu kendisini çok sevdiğinin göstergesi olarak arkadaşlarına anlatıyor. Bu kez arkadaşları ona hayranlıkla bakıyor, çünkü doğrusunun bu olduğuna inanıyor. Kendi sevgilisi o kadar kıskanç değilse “Acaba beni sevmiyor mu?” sorusunu sormaya başlıyor. Aralarında şöyle telefon konuşmaları geçiyor:
-Tuğçe, Cadde’de buluşuyoruz geliyorsun di mi?
-Ay gelemem Merve, Berkecan izin vermiyor yanııı.
-Ayyy kıyamam, bu çocuk çok seviyor seni...
-Evet yaaaa, geçen gün beni teyzeme bile göndermedi hihihihhi...
***
Bu hep böyle devam etmiyor tabii ki. Bir süre sonra bu kıskançlık, sıkıntı vermeye başlıyor. Çünkü artık bunun adı kıskançlık değil, baskı... Baskı altında olan insan bir gün mutlaka patlar. Nitekim bu tarz ilişkilerde de patlama mutlaka gerçekleşiyor. Başta hoşa giden bu tür davranışlar, ileride şikayet konusu oluyor. Ardından da gelsin yalanlar... Erkek ‘Evde oturacaksın’ diyor, kız “Tamam sevgilim zaten başım ağrıyor erken yatacağım hadi çüzzzz” diye cevap veriyor. Sonra da Merve’yi arayıp,
-Kız Merve ben benimkine uyuyorum dedim, hadi akşam bir şeyler yapalım.
-Ama bu seninki de çok oldu Tuğçe... Tamam ben ayarlarım arkadaşları, klübe gider eller havaya yaparız.
-Mert’i de çağırsana Merve yaaa... Çok hoşlanıyorum o çocuktan...
-Kızım seninki duyarsa keser seni...
-Amannnn duyarsa duysun, zaten Mert’i ayarliim, bırakıcam bu öküzü... diyor.
***
Gördüğünüz gibi sayın seyirciler, bu diyaloglar üç aşağı beş yukarı tüm ‘teenager’lar (Bu terim İngilizce. Ergenliğini henüz bitirmiş gençler için kullanılıyor) arasında her gün yaşanıyor. Flört etmenin tadını çıkarmak varken bu ‘bıçkın’ delikanlı tripleri işin dengesini bozuyor. Yalnız hata sadece erkeklerde değil, onların öyle olmasını isteyen kızlarda da. Güzel kardeşlerim, o yaşlar karşı cinsi tanıma, flörtün tadını çıkarma, gezip eğlenme yaşlarıdır. Erkekliğinizi kanıtlamanın yolu kıskançlığı abartmaktan geçmiyor. Yapmayın, etmeyin ve biraz da kendinize güvenin yahu. Madem kız arkadaşınızın teyzesine giderken yolda birini tavlayabileceğini düşünüyorsunuz o zaman niye onunla çıkıyorsunuz? Hadi bakalım, dağılın...