Giriş
İçişleri Bakanı ile görüştüremezsin, Kürt Meselesi var.
Dışişleri Bakanı olmaz; Ermeni Meselesi var, İran var…
Milli Eğitim Bakanı? Hâlâ okula gidemeyen binlerce kız çocuğu var, işsiz öğretmenler, sınav mağduru gençler…
I ıh o da olmaz.
Bülent Arınç?
Tersi kötüdür, “tüüü sana” der, kovar adamı.
Cemil Çiçek?
“Bu adam sünnetsiz” diye görüşmek istemeyebilir.
Ali Babacan?
IMF politikaları, küresel sermaye filan sıkıntı çıkabilir.
Nükleer santral, altın madenleri, vesaire…
Enerji Bakanı hiç olmaz.
Mehmet Şimşek?
Bono İngilizcesini anlayamayabilir.
Milli Savunma Bakanı?
Adam şimdi heron meron bir şey sorar ayıkla pirincin taşını…
Tamam, Egemen Bağış’ı anlarım.
Dünya görmüş, sempatik adam…
Hem “Biz elimizden geleni yapıyoruz ama bu senin Avrupalılar bize yamuk yapıyor, mağduruz…” diye isyan edip destek bile alabiliriz Bono’dan...
Boğaz Köprüsü’nü geçene kadar Hayati Yazıcı’ya da okey…
Ama Allah aşkına söyleyin…
Çevre Bakanı’nın günahı neydi arkadaş?
Bono çıkıp “Nükleer santral” dese “Bergama” dese “Kaz Dağları, Zeugma, Hasankeyf” dese hele hele iyice terbiyesizleşip “Allianoi” dese Veysel Hoca ne cevap verecek?
“Bu yediğim balık nereden geliyor sayın bakan?” diye sorsa…
“Masmavi koylarımızdaki balık çiftliklerinde yetiştirdik” mi diyecek?
Yağma yok…
Edibe Hanım’ı Kevin Costner’a kurban ettiniz ama Veysel Hocam’ı harcatmam size…
Dayan Hocam yettim gari!
