Şirin Sever Boş salon da yok boş koltuk da!
HABERİ PAYLAŞ

Boş salon da yok boş koltuk da!

Haberin Devamı

Karanlık günlerden geçtiğimizde ilk önce sekteye uğrayan gece ve eğlence hayatı, kültür sanat etkinlikleri oluyor ama aslına bakarsanız insanın kendini en iyi hissettiği alanlar da buralar...

Hepimiz sinemaya tiyatroya giderek, yeni bir mekan keşfederek, müzik dinleyerek, okuyarak, gezerek kendimizi tedavi etmeye çalışıyoruz. Yani hayatımızın peşini bırakmıyoruz. İşte bu yüzden, içinden geçtiğimiz şu dönemde tiyatroya ilgi müthiş artmış durumda.

HANİ İZLENMEZDİ!

Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas da aynı şeyi söyledi geçen gün: “Sahnelerimizde bu sezon çok sayıda tiyatro oyunu var ve neredeyse hepsi dolu...” Bunu ben de bizzat gözlemliyorum...

Hangi tiyatroya gitsem, hangi oyunu izlesem müthiş ilgi ve izdiham görüyorum. Her seferinde de “Hani bu ülkede tiyatro izlenmiyordu arkadaş” diye soruyorum.

İşte rakamlar:

■ Alternatif tiyatroların sayısı beş yılda tam iki kat artmış. Şu anda 150’yi aşkın sayıda özel tiyatro var.

■ Devlet Tiyatroları 2013-2014 sezonunda 333 bin izleyiciye ulaşmışken, geçen yıl oyunları 2 milyona yakın seyirci izlemiş.

Boş salon da yok boş koltuk da
PEKİ TİYATROYA NİYE SARDIK?

■ Kendimizi daha iyi hissetmek, geliştirmek ve keşfetmek merakı…

■ Çok sayıda alternatif tiyatro grubunun ortaya çıkması; daha özgürlükçü, daha modern, daha cesur daha absürd oyunlar yazılması ve oynanması…

■ Televizyon starlarının tiyatro yapması. Hayranı olduğu yıldızı sahnede canlı kanlı görmek isteyen izleyicinin merakı.

■ Birbirinin aynısı televizyon dizilerinden artık çok sıkılmamız…

SEViNÇ ERBULAK iZLENMELi

4 yıl evli kalıp sonra boşanmış bir çift… Adam bir emrivaki yaparak bir yıl önce boşandığı eski karısının kapısını çalar. Kadın mecburen onu içeri alır, kahve ikram eder, muhabbet başlar. Tartışma, gülüşme, cilveleşme, hesaplaşma, sorgulama derken eski hallerine dönüverirler.

Boş salon da yok boş koltuk da
Evlilik tam da böyle bir şey değil mi zaten? Bir hiç uğruna kavga eder, tartışır, sürekli küser, barışırsın. Bir omleti bile ağız tadıyla yiyemezsin mesela! İronik, komik bir ayrılık hikayesi yani. Behiç Ak’ın yazdığı ‘Ayrılık’ aslında eski. 1996’da oynanmış bir oyun. Metin pek değişmemiş, yazıldığı zamanda kalmış. O yüzden zaman zaman sıktı ama Sevinç Erbulak ve Fırat Tanış’ı karşılıklı izlemek büyük keyif.

Hele ‘No: 309’ dizisinde ‘kötü kadın’ rolünde devleşen Sevinç Erbulak’tan gözlerinizi alamıyorsunuz. Duygu değişimleri, mimikleri, şekerliği enfes bir seyirlik sunuyor. Yalnız, oyunun sonunda yapılan omlete dikkat derim! Soğanı gerçekten doğruyor, yumurtayı gerçekten kırıyor ve gerçekten omlet pişiriyorlar. O soğan kokusu, size hemen yemek yedirmek isteyecek haberiniz olsun.

14 Şubat klişelerine geçit yok!

14 Şubat abartmaları dört bir tarafı sarmışken.. Mail kutuma tencere/tava da dahil olmak üzere onlarca kel alaka sevgililer günü bülteni yağarken…

Genç Turkcell çıktı, ters köşe yaptı! Galatasaray’ın kalecisi Muslera’nın Sevgililer Günü klişelerinin karşısına, kaleci olarak geçtiği bir reklam filmi çekti. Muslera reklam filminde gençlerin üstüne üstüne giden kalpleri, ayıcıkları ve çiçekleri tek tek yakalıyor. Bence şahane…

14 Şubat bombardımanı altında kalan ama sevgilisi olmayanları düşünen bir marka olması çok akıllıca.Markanın ilk reklamı da değil bu. Daha önce de ‘anti sevgililer günü’ reklamı yapan marka; parasız ya da sevgilisiz gençleri düşünüp 14 Şubat’la dalga geçen bir klip çekmişti. Hatta klipte peluş bir ayıcığın kafası testereyle kesilmişti ve bu klip gençlere ilaç gibi gelmişti. Ee kolay mı, sürekli çiçekler, kalpler, kırmızılar gördükçe sinirler bozuluyor!

GÜNÜN NEŞESİ

14 Şubat’a kadar sevgili bulamayanlar Varlık Fonu’na devredilecek. Son 2 gün!!!

Çocukları nefrete zorbalığa değil kankalığa özendirin

Çocuk kanalı Cartoon Network geçen yıl akran zorbalığına karşı ‘Zorba Olma Kanka Ol’ projesini Türkiye’de de hayata geçirmişti. Hatta 3 Adam (Eser Yenenler, İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç) ve Uzman Psikolog Ayşe Başak Erk de projeye destek vermiş, zorbaolmakankaol.com sayfası üzerinden kankalığın önemini, zorbalıkla mücedeleyi anlatmışlardı. Güzel ve gerekli bir projeydi, büyük ilgi de gördü; 22 ilde, 63 okul ve 25 binin üzerinde öğrenciye ulaştı.

YOUTUBER DESTEĞİ DE GELDİ

Tamamen gönüllülük esasına dayalı bu proje, şimdi de ‘youtuber’ların desteğini aldı. Dijital dünyanın sevilen isimleri Aslı İnandık, Sebile Ölmez, Cem Korkmaz, Uras Benlioğlu, Buğra Kazancı ve Gülnur Karakuzu ‘zorbalık’ ve ‘kankalık’ ile ilgili mesajlarını videolarla anlatıyor. İzlemeniz lazım, hepsi de çok keyifli.

Terördür, referandumdur, toplumsal gerilimlerdir derken asıl önem vermemiz gereken şeyleri atlamayalım diye yazdım bu yazıyı. Aslolan çocukların bu nefret ortamında sağlıklı büyümesi, nefret edene değil kankalığa, dostluğa özenmesi. O yüzden bu projeye siz de destek olun.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder