Böyle başkanlık olmaz!

Ali Şen, Aziz Yıldırım, Süleyman Seba, Yıldırım Demirören, Alp Yalman, Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat. Memlekette futbol kulüplerinin başkanları oyunun en çok konuşulan aktörlerinden biri haline geliyor. Bundan çok hoşlanıp çıkarları için kullanan ve kameraları gördüğü her yerde konuşan konuşamasa da el sallayan Başkan tipi ağırlıkta ne yazık ki! Bu tipoloji nedeniyle başkanlık hep böyle yapıldı zannedip koltuğunda hakkıyla oturan ve işini yapanları hatırlayamıyoruz bile. Elbette bu şekilde iş yapan başkanların sayısının az oluşu da hatırlayamamanın en büyük nedeni.

'Resmini biliyorum o kadar'
Mayıs'taki başkanlık seçiminde aday olmayacağını ve yönetiminden kimseyi işaret etmeyeceğini söyleyen Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat da yaptığı garip açıklamalarla, kendi hakkında konuşturmaya devam ediyor. Bir gazetecinin 'Kamuoyunda son zamanlarda çıktığınız her programda Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'yi aklamak istiyor eleştirileri var' demesi üzerine Duygun Yarsuvat'ın kurduğu şu cümleler şaşırtıcı: "Beni hep eleştiriyorlar. Ünal Aysal'ın devamı deniyor. Ben kendimi biliyorum. Aziz Yıldırım'ı tanımıyorum. Sadece resmini biliyorum o kadar. Fenerbahçe maçına gideceğim o da gelecekse tanışacağız."

Derbi öncesi gereksiz açıklamalar
Neredeyse her derbide futboldan çok çıkan olayları tartıştığımız, şiddeti, mevzusu, gürültüsü eksik olmayan Fenerbahçe-Galatasaray arasında oynanan maçlardan önce Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile ilgili bu tür bir açıklamanın ne gereği var ki Aziz Yıldırım'ın fevri yapısı da ortadayken. Şimdi Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da kalkıp, "O beni tanımıyorsa ben hiç tanımam. Birkaç kez televizyonda gördüm kendisini" derse bu derbi maç öncesinde taraftarı nasıl etkiler? Medyada bu tür polemiklerden beslendiği, oyunun kendisine neredeyse bu kadar değer vermediği için maç öncesi sokaklarda maçta statta yaşanacak gerginliklerin sorumlusu kim olur?