Bu boyutta her şey ayrı görünüyor

Yaşam üzerine hangi felsefeyi yaparsanız yapın, ne yaşadıysanız yaşayın, hangi görüşü, hangi ideolojiyi savunursanız savunun, sizin parçanız olduğunu bildiğiniz o bebek, nefes alıp vermeye başladığı an başka her şeyin hükmü siliniyor. Öğrendiklerinizin, tecrübelerinizin bir anlamı kalmıyor. Bir çeşit ‘kararma’ yaşıyorsunuz, ‘flashforward’ gibi başka bir boyuta atlıyorsunuz. Ben şimdi bu yeni boyuta alışmaya çalışıyorum.

***

Bu boyutta, algılarınız, duyularınız farklı çalışıyor. Farklı ilgi alanları ediniyorsunuz. Bakın mesela ben birinin gaz çıkarmasına bu kadar sevinebileceğimi düşünmezdim. Meleklerim, meme emdikten sonra gaz çıkardığında dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Şaka gibi değil mi? Birisi gaz çıkarıyor ve siz “Ohhh harika” diyorsunuz... Bir de emme meselesi var. Bizimkiler ikiz, haliyle hem erken doğdular hem de diğer bebeklere göre daha küçükler. Ağızları küçük, kiloları düşük. Annelerinin memelerini emsinler diye 4 kişi çaba gösteriyor. Memeyi almayı başarıp emmeye başladıklarında da birbirimize sarılıp zıp zıp zıplıyoruz.

***

Gecenin ortasında ağlamaya başlıyorlar mesela. Oysa daha yeni karınları doymuş, gaz da çıkarmışlar, altları da temiz... Peki neden ağlıyorlar? İşte bu boyutta dünyanın en önemli meselesidir bu. Bir bebek niye ağlar? Yemin ediyorum, birimiz bir fikir söylediğinde, uygulayıp susturmayı başardığımızda hayatın sırrını bulmuş, ‘nirvana’ya ulaşmış gibi hissediyoruz kendimizi.

***

İki gündür içinde bulunduğum bu yeni boyutu çok sevdim ben. Bazen kendi kendimi kandırıyorum, müthiş hoşuma gidiyor. Bebekler ağlarken “Ağlama bebeğim bak, baban burada” diyorum, bir an susarlarsa eğer, “Sesimi tanıdılar” diye kendime pay biçiyorum, şişiniyorum. İki gündür beni ve bebeklerimi anlattım. Şimdi beni dünyanın en mutlu erkeği yapan sevgili eşime şükranlarımı sunmanın tam zamanıdır... Hayatımın anlamı, kalbimin sahibi eşim... Sen olmasaydın ben böylesine büyük bir mutluluktan mahrum kalacaktım... İyi ki bulmuşuz birbirimizi... İyi ki evlenmişiz... İyi ki yapmışız Derin ile Mavi’mizi... Seni hiçbir kelimenin tarif edemeyeceği kadar seviyorum... Tamam, yazı bitti, maili göndereyim, önce seni sonra da bebeklerimizi öpmeye geliyorum...