İnci Tulpar Bu hamileler ne yesin?
HABERİ PAYLAŞ

Bu hamileler ne yesin?

Dünyanın her yerinde, hamile kadınların belirli bazı yiyecekleri tükettiklerinde doğacak çocuğa fayda sağlayacağı inanışları var.

BBC’nin yaptığı bir araştırmaya göre; Kore’de yosun çorbası, Güney Afrika’da bitkilerden yapılmış çay, İran’da nar suyu, Senegal’de ilik çorbası öneriliyor. Yani her ülkede hamile kadınlara sürekli öğüt veriliyor. Balığın bebeğin gelişimine katkısı olduğunu söyleyen de alerji yaptığını ve cıva barındırdığını düşünen de var. Her türlü fındık, fıstık, şarküteri, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri büyük tartışmaların konusu olabiliyor. Hamilelikte yenmesi/yenmemesi gerekenler konusunda, bilimsel araştırmalar kadar, halk arasında yıllar yılı süregelmiş hikâyelerin de etkisi büyük. Nijerya’da sümüklü böcek, Japonya’da ise acılı besinler yemenin doğacak çocuğun karakterini etkileyeceği inanışları var. Bebekte olan doğum lekelerini çileğe, böğürtlene bağlayan tek toplum da biz değiliz. Amerika’da da aynı inanış mevcut. Meksika, hamile annenin yediği yumurtaların doğacak bebeğin kötü kokmasına neden olacağına inanıyor! Filipinler’de ise doğum başlayınca içilecek çiğ yumurtanın doğumu kolaylaştıracağı inancı yerleşik.

Haberin Devamı

Bu hamileler ne yesin

Batıl hikâyelerin cenneti Çin’de ise hamile iken yengeç yenirse, bebeğin 11 parmaklı doğacağı ve çok yaramaz olacağı anlatılıyor. Ve elbette, hamile annenin içeceği sütler; bebeğin daha beyaz bir tene sahip olmasının tek yolu! Gel de çık işin içinden! Tanzanya başlı başına bir doğa-insan inanışına sahip. Annenin hamile iken etini yediği hayvanın karakter özelliklerinin bebeğe geçeceğine, çok yumurta yerse bebeğin büyüyünce kısır olacağına dair bir halk efsanesi var! Bizim ‘ilk süt veya ağız sütü’ dediğimiz ve çok yararlı olduğuna inandığımız kolostrum ise Afrika ve Asya toplumlarınca zararlı bulunuyor.

Bu ülkelerde bebekler, doğumdan birkaç gün sonra emzirilmeye başlanıyor. Doktorların ve beslenme uzmanlarının önerisi ise; vücudunuzun ihtiyacı kadar ve kilo alımına dikkat ederek beslenmeniz. Taze sebze ve meyve, protein açısından besleyici, pişmemiş besinler içermeyen bir hamilelik beslenmesi sayesinde hem annenin hem çocuğun sağlıklı bir süreç geçirmemesi için neden yok.

Haberin Devamı

YİNE SAVAŞ YİNE ÇOCUK

Yemen’de filler tepişirken çocuklar ölüyor. Yine. UNICEF’in açıklamasına göre geçen hafta 62 (yazı ile altmış iki!) çocuk öldü Yemen’de. 30 çocuk yaralandı. Riham, 13 yaşında, “Makineli tüfek sesinden korkmadım ama korkunç bir patlama okulumuzu sarsınca çok korktum” diyor. Patlama gerçekleştiğinde okuldalarmış. UNICEF, Yemen’deki okul çocuklarına, saldırı anında nasıl davranmaları gerektiğini anlatan dersler veriyor ve çocuklara psikolojik destek sağlıyor. 2014 Eylülü’nden beri süren savaşta şimdiye dek 51 okul saldırılardan etkilenmiş, eğitime devam edilemiyor.

Bu hamileler ne yesin

UNICEF’e göre; 2014’te dünyada 15 milyon çocuk savaşların ortasında kaldı. Afrika, Irak, Güney Sudan, Suriye, Filistin, Ukrayna’da çatışmalar 15 milyon çocuğun hayatını etkiledi. Yüzlerce çocuk okullarından, evlerinden kaçırıldı. Binlercesi ‘çocuk asker’ olarak kullanılıyor. Gaza’da 54 bin çocuk evsiz kaldı, 538 çocuk öldü, 3.370 çocuk yaralandı! Suriye’de 7 milyondan fazla çocuk savaş yüzünden evsiz kaldı, 1 milyon 700 çocuk mülteci kamplarına kaçtı. Savaşa ve şiddete tanık oldular. Afganistan, Kongo, Nijerya, Sudan, Pakistan, Somali, Yemen’den sürekli çocuk ölümleri haberleri geliyor. Savaş başlayınca büyükelçiler kaçıyor, savaşa neden olan yöneticiler kaçıyor, siyasiler kaçıyor, çocuklar kaçamıyor! Filler tepişirken çimenler eziliyor. Ve herkes, hâlâ savaşıyor!,

Haberin Devamı

'SEVGİ NEYDİ? SEVGİ EMEKTİ'

Ara ara ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ izlerim ben. İyi gelir... Ağlatır... Ağlamak da iyi gelir... Bu sefer bir de yazı çıktı.

Ah İlyas ah! Uçarı gönlünün kurbanı olup güzeller güzeli al yazmalı, fedakâr Asya ile kurduğun yuvanın, süt kokulu bebenin kıymetini niye bilmedin?

Tuttuğun yüreği bırakmayacaktın İlyas. Sonra pişman oldun ama işte aşk her zaman kazanmıyor. Bir efsanedir ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’. Unutulmaz bir aşk filmidir. İzleyene ‘sevdiğinin kıymetini bil’ der. ‘Sevgine emek ver’ der. Bir sevgiyi yaşatanın aslında fedakârlık olduğunu söyler. Kadınlar için aşkın, analar için ise ailenin, çocuğun önemli olduğunu gösterir. İlyas (Kadir İnanır) jöndür filmde ama Cemşit (Ahmet Mekin) erkektir. Evine, sevdiği kadına, ona ‘baba’ diyen oğluna şefkat vermiştir, yuva vermiştir, emek vermiştir. Asya’nın kalbi İlyas’ı sever ama Cemşit’e gönül borcu vardır. Oğlu, İlyas’tan doğmuştur ama babası Cemşit’tir. ‘Ben kocamı hiç göğsünden öpmedim’ der Asya. Ah güzel Asya’m.

Bu hamileler ne yesin

Anadolu kadınının kodları ile sevmiştir kocasını. Usul usul, kıyamadan, kadın-erkek arasındaki aşk oyunlarını bilmeden. Dilek (Hülya Tuğlu) ise farklıdır. Girişkendir sevgisinde. O da İlyas’ı çok sevmiştir. Yine de vazgeçer İlyas’tan. “Çocuğuna, karına dön” der. Dilek de bilir ‘sevginin emek’ olduğunu. Asya, Cemşit ile gider, yüreği İlyas ile kalır. Hayatını seçmiştir artık. Ama... İşte o ‘ama’ içimize bıçak gibi saplanır. Aytmatov’un romanının sonu, hepimizi ağlatır. Güzeller güzeli bir roman, güzeller güzeli bir film olmuştur. Son söz: Cahit Berkay’ın müziği de en az film kadar güzeldir. ‘Bitmemiş Türkü’nün has ezgisidir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder