Yazgülü Aldoğan Bu iş bitti mi? Çocuk yerine konularak mı?
HABERİ PAYLAŞ

Bu iş bitti mi? Çocuk yerine konularak mı?

Haberin Devamı

Önce Cumhurbaşkanı “Bu iş bitti!” dedi. Sonra bir vali, yenilen marazı çıkarıyor derken Başbakan Yıldırım “Milletin kararı üzerine mahkeme karar ihdas edemez” diyor. Oysa yapılan tam da bu: milletin kararına sahip çıkmak!

Siz ne kadar aksini iddia ederseniz edin, ortada daha YSK’nın “resmi olmayan sonuç” açıklaması bile yokken Cumhurbaşkanı çıkıp zaferini ilan etti.

Oy verme işlemi sürerken el yazısıyla verilmiş bir dilekçe ciddiye alınıp uygulama değiştirilmiş, mühürsüz oy pusulaları geçerli sayılmış.

Torbaların teslimi bitmeden balkon konuşması yapılmış, yüzlerce tutanak ve itiraz var, mesela sadece 960 sandıkta tulum evet çıkması bile şaibe, itirazlar sonuca bağlanmamış.

Ama hak aramak, maraza çıkarmak, şerefsizlik, yenilen pehlivan doymuyor gibi amiyane tabirlerle itibarsızlaştırılıyor!

Hak aramak, haktır

Sizin kabul ettiğiniz sonuca göre yüzde 49, bize göre çok daha fazlası, bu işin bitmediğini, ortada bir usülsüzlük ve haksızlık olduğunu düşünüyorsa, bizi inandıramadıktan sonra, acısı ve öfkesi yüreğimizde dururken, kazandığınızı sanmanın ne anlamı var?

Bugün 23 Nisan, Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Gerçek şu ki, ortada seçimle gelen “Milli Egemenlik” kalmadığı için çocuk kısmıyla avunuyoruz, çocuk gibi avutuluyoruz!

Bu iş bitti mi Çocuk yerine konularak mı


İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Nazan Moroğlu da buna dikkat çekiyor: Ulusal Egemenlik unutturuluyor, Çocuk Bayramı kutlanıyor” diyor.

Referandumda onaylattıkları anayasa değişikliğinden sonra ulusal egemenlik kalmadığı için olmasın?

Yüzde 50’yle kavga etme

Kim kime oy verdi diye CNNTürk’ün İPSOS Araştırma şirketine yaptırdığı araştırma sonuçları hayli zihin açıcı. Şehirli, okumuş, genç, çalışan kadın nüfus HAYIR dedi. Kasabalı, köylü, yaşlı erkek, evde oturan kadın, eğitimi ve geliri düşük grup, EVET dedi.

Hatta, Aleviler Hayır demiş; EVET’in yüksek çıktığı Orta Anadolu’dan Alevi köylerinin tek tek dökümü var. EVET veren eğitimsiz, gelişmemiş seçmenin suçu böyle olmak değil, onu böyle bırakana hesap soracağına onay ve ödül vermesi. Ama eğitim tam da bunu sağlıyor, sorgulamayı, hak aramayı, hesap sormayı.

Bu iş bitti mi Çocuk yerine konularak mı

Bunun için bazı yöneticiler, hiç sakınmadan AKP’nin geleceğinin “halkın cahil kalmasında olduğunu, cahillerin basiretine güvenmek gerektiğini” söyleyebiliyor. Başbakan Yıldırım, referandum öncesi, “Biat et, rahat et” demişti. Genç, eğitimli, şehirli HAYIR’cı grup, biat etmez.

Dikbaşlıdır, razı olmaz. İktidar, Türkiye’nin Hayır’cı yarısıyla kavga ederek ülkeyi iyi yönetemez. Yönettiğini zannetse de ülke gelişemez, ileri gidemez, hepimize yazık olur.

Muhalefet ne yapmalı?

Muhalifler, kendi oy potansiyellerini yükseltebilir mi? 2019’a kadar vakit var. Katıldığım saha çalışmalarında çok net gördüm: okuma yazma bilmeyen, evde oturan kadınlara anlayacakları dilden anlatınca bir saat içinde Hanyayı Konyayı anladılar!

Ama seçim kapıya dayanınca değil, sadece oy istiyorum diye hiç değil, sürekli, hep çalışmak gerek. Herkesin derdi aynı: çocuklarına iyi bir eğitim, iyi bir gelecek, kendisine iş, hastalandığında doktor, başını sokacak bir ev.

Fasulyeyi, nohutu bile dışarıdan alır, ülkene gelecek turisti ürkütür, korkutur, her ses çıkartanı içeri atar, ekonomiyi batırır, huzuru kaçırır, 7 düvelle kavga edersen hepimize yazık! Üstelik de 2019’u da kaçırırsın.

Şimdi ne olacak?

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, bir seçimden öbürüne koşmaktan yorulduk, reformları yapalım, diyor. Herkesin derdi işine bakmak.

Ne ki Haziran’da beğenmediği sandığı devirip Kasımda tekrarlatan Cumhurbaşkanı, referandum sandığından da beğenmediği bir sonuç çıkmasına rağmen erken seçim lafı etmiyor. 2019’daki seçimi kimin kazanacağı belli değil. Ama sonuçlara kim güvenecek?

Sıradaki haber yükleniyor...
holder