Hakan Çelik Bu zihniyetle çok insan ölür
HABERİ PAYLAŞ

Bu zihniyetle çok insan ölür

Haberin Devamı

Bu ülkede yılda 10 bine yakın insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Katliam gibi kazalara sebep olanlar kısa süre içinde serbest kalıyor. Rüzgar Çetin olayı, Türkiye’nin, bu alanda az gelişmiş bir üçüncü dünya ülkesi görünümünden kurtulamadığının son kanıtı oldu. Rüzgar Çetin Beşiktaş’ta otomobiliyle hızla şerit değiştirirken hatalı sollama sonucu karşı yönden gelen araca çarpıp otomobildeki polisin şehit olmasına neden olmuştu. Olayı vahim hale getiren bir durum daha var: Kaza sırasında Rüzgar Çetin 9.2 promil alkollüydü. Avukatları bu kadar alkol almasına rağmen güvenli sürüş yeteneğini kaybetmediğini savundu! Çetin, bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmakla suçlandı, yargılandı. Yaklaşık 8 ay tutuklu kaldı. Önceki gün tahliye edildi, sonra bu karara itiraz edildi ama mahkeme yeniden tutuklanması talebini reddetti. Mahkemenin aldığı kararda, şehit polis ailesinin şikâyetini geri çekmesinin etkili olduğu söyleniyor. Ailenin davadan vazgeçme kararının ardında hangi gerekçelerin olduğuna girmiyorum.


Rüzgar Çetin trafik kurallarını hiçe sayan, sorumsuz ve tehlikeli araç kullanmayı alışkanlık haline getirmiş, bundan keyif alan bir insan. Medyada, Çetin’in bugüne kadar 28 kez trafik cezası aldığı, iki kez ehliyetine el konulduğu haberleri çıktı. Ölüme neden olabileceğini bile bile tehlikeli araç kullanmaya devam ediyor. Bilinçsizlik ya da akli dengesinin yerinde olmaması söz konusu değil. Sinan Çetin’in bir baba olarak evladını cezaevinden kurtarmak için seferber olması doğal. Ancak anlattığım şartlar altında gerçekleşen olayda Rüzgar Çetin’in tahliye edilmesinin adalet skandalı olduğunu düşünüyorum.


Türkiye’de trafik kazalarına neden olan temel bileşenler; eğitimsizlik, denetimsizlik, alt yapı sorunları ve cezaların yaptırım gücünün olmamasıdır. Maalesef sözünü ettiğim alanlarda iyileşme yok. Eğitim ve denetim boyutunun sıfıra yakın olduğu söylenebilir. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki iç hatlar gelişte bekleyen taksi sürücüleri, yaya geçidindeki insanların üzerine doğru inanılmaz hızla araçlarını sürüyor. Her seferinde uyarıyorum. Polisler “Başa çıkamıyoruz” yanıtını veriyor. Önceki akşam yine bir uyarıda bulundum, elinde telsizle görev yapan taksi koordinatörü bana “Burada yaya geçidinin ne işi var?” dedi. Yorumu size bırakıyorum!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder