Bülent Serttaş, Matrix olursa

Bülent Serttaş türkücü aleminde yıllardır işini hakkıyla yapan ve çok sevilen karakterlerin başında geliyor. Yaptığı espriler kendi arkadaş çevresinde çok konuşulur. Geçtiğimiz yıllarda "Aşk Bodrum'da Yaşanıyor Güzelim" şarkısıyla müziğini biraz fantezi yönüne kaydırdı. Şarkıyı kulüpler ve birçok radyo kanalı çalmaya başlayınca, baktı ki bu iş güzel tuttu bir sonraki yaz "Adamın Dibi" şarkısının içinde "Çeşme" geçen sözleriyle rüzgarını daha da devam ettirdi.



Bu hafta çıkacak yeni şarkısı için imaj çalışmasına giren Bülent Serttaş'a nasıl birileri akıl verildiyse "Abi bak böyle çok ses getireceksin" diyenleri dinleyerek fotoğraflarını Matrix konseptinde denemiş. "Yılların davullu, zurnalı, elinde mendili ile halaylara destan olmuş Bülent Serttaş'ını böyle mi görecektik" diyenler tabii olmuştur. Bence ekibin tam istediği de olmuş. Reklamın iyisi kötüsü olur mu bilinmez ama, Bülent abimiz günümüze fazla bir uyum sağlamış olacak ki Robocop ol deseler olacak moda girmiş.

MİRKELAM ŞARKILARI NASIL OLMUŞ?

Uzun süredir "Mirkelam acaba ne zaman yeni albüm çıkaracak" derken "Mirkelam şarkıları" adında başka sanatçılar tarafından seslendirilmiş Mirkelam şarkılarını dinledim. Aslında şaşırmadım dersem yalan olur.

Müzik kariyerinde çok uzun bir diskografisi olmayan Mirkelam neden kendi yeni şarkılarından oluşan bir albüm yapmadı ona şaşırdım. Müzisyen kimliğini sevdiğim Mirkelam böyle bir projeye keşke biraz daha kendi müziğini yaptıktan sonra girişseydi. Mirkelam'ın kendi şarkılarını taşıyan albümde açılışı Gülşen yorumu "Her Gece" şarkısı ile başlıyor. Hatta çok yakında Gülşen'den bu şarkı için klip geliyor.

Teoman'ın "Hatıralar" şarkısını yorumlaması "cuk" olmuş. Göksel'in "Unutulmaz" şarkısını seçmesi de en güzel kararlardan biri. Kenan Doğulu tavla şarkısını yorumlasa da bu şarkı hep mirkelam tarafından her yerde çalınacak hissi bırakıyor. Nil Karaibrahimgil'in "Asuman" yorumu tam Nil'i yansıtmış. Mabel Matiz'li "Laubali" farklı bir düzenleme ile değişik olmuş. Oyuncu Eser Yenerler'in "Ah Bir Joker" şarkısını yorumlamasına bir mana bulamasam da albüm tam bir radyo projesi olmuş. Bedük'lü "Terle" Feridun Düzağaç'lı "Erenköy" albüme yorum farkı katıyor. Albümün kapanış şarkısı Pinhani'li "Yollar" olsa da olurmuş olmasa da...

BEYOĞLU'NUN GRAND PERA'SI NE DURUMDA ?

Emek Sineması ve Madame Tussauds'yu içinde barındıran Grand Pera geçtiğimiz aylarda sessiz sedasız açılmıştı. Restorasyonu geçen sene biten Grand Pera'nın açılışı İstiklal Caddesi'nde yaşanan terör olaylarından sonra da bir süre ertelenmişti. Tarihi dokusu asla kaybedilmeden restore edilen Grand Pera gerçekten büyüleyici avlusu ile beni hep eskiye götürmüştür. Ancak Grand Pera bunca güzelliğine rağmen yoğun ilgi görmüyor. İstiklal Caddesi'nde yaşanan sıkıntıların da çok büyük etkisi olduğunu düşündüğüm Grand Pera'da daha birçok mağaza açılamadı bile.



En çok ilgiyi ise Grand Pera'nın içinde yer alan Madame Tussauds Müzesi görüyor. Her gün bir çok insanın ziyaret ettiği müze Grand Pera'yı bir nebze de olsa ilgi odağı haline çeviriyor. Tarihe onca yıl tanıklık etmiş, uzun uğraşlar sonrası bunca restorasyona ve güzelliğine bu ilgisizliği hak etmese de, Grand Pera'nın ilerleyen yıllarda hak ettiği ilgiyi göreceği inancındayım. Tabii burada hala yol çalışması ile meşgul olan Beyoğlu Belediyesi'ne de çok iş düşüyor.

YAZ GELİRKEN SPORU NASIL ALIRDINIZ?

Mart ayı gelince birçok insan için tehlike çanları çalmaya başlıyor. Kışın fütursuzca alınan kilolar, her bahar aynı çile ve aynı bitmeyen söylenmelerle yankılanıyor. Yeme ve spor alışkanlığını tam oturtamadığımız bir toplum olduğumuz için bu gündem hiçbir zaman değişmiyor. Kadınların son beş yıldır favorisi pilates hala popülerliğini koruyor. Kickbox'la hem enerji atımı hem de kalori yakımı şu sıralar oldukça ideal. Spor salonlarına onlarca parayı verip gitmeyenler grubundaysanız, aynı hatayı bu sefer yapmayın derim. Geçen sene sadece yüzerek 4 kilo veren ve şekillenen biri olarak kesinlikle sadece yüzme komplekslerini ısrarla öneriyorum. En klasik ve en sağlıklı sporun açık havada yürüyüş tezi de bende asla değişmez. Sadece diyetisyene gidip, her pazartesi diyete başlayıp çarşamba bırakanlardansanız motivasyonunuz sizi daha da depresyona sokar. Ben her zaman haftada iki kere olsa bile sporla sağlıklı beslenmenin birbirini tamamladığını düşünenlerdenim. Günün sonunda ben ne mi yapacağım? Yarın yüzmeye başlıyorum. Ve gırtlağımı az da olsa tutmaya başlıyorum. Hadi kaldırın popoları.

HALA 90'LAR KAFASINDA OLAN POPÇULAR

Doksanların başı ile beraber pop müziğin tırmanıp koşmaya başladığı yıllarda çok büyük bir pop otobüsü kalktı. O otobüse kimler kimler binmedi ki? Şu an isimlerini saysam kesin "Aaa öyle biri vardı değil mi?" dersiniz.

Kariyerinde kendini geliştirip basamakları hızla tırmanan isimleri zaten hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama maalesef hala o yıllarda büyük isim olup şu an şartların getirdiği durumdan dolayı aynı popüleritede olmayan isimler fazlasıyla mevcut. Ne acı ki mesleğin getirdiği acımasız nankörlük her fırsatta yüze tokat gibi çarpıyor. Hala o yıllardaymış gibi yaşayıp ve binlerce kişiye konser veren şarkıcılar şimdilerde aynı çizgiyi yaşayamadıkları için bunalımın tavanını yaşıyor. Aslında butik işler yapıp günceli takip etseler ve o yıllardan kendilerini sıyırıp uzaklaşsalar daha mutlu olup daha da adımlanacaklar.