Sığır tüccarı,kasaplık hayvan tüccarı. Koyun,keçi,sığır gibi kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse: CELEP
Sığır vebası: ÇOR
Sığır,öküz anlamında sözcük: BAKAR
Sığırcık: LALESAR
Sığırın öd kesesinden çıkan taş: HARAZA
Sığırın öd kesesinden çıkan taş: HARAZA
Sığırtmaç,sığır çobanı: BAKKAR
Sığla yağı’da denilen ve günlük ağacından elde edilen balsam: TIGALA
Sıhhi: HİJYENİK
Sık dokunmuş yünlü bir kumaş türü: ÇUHA
Sık gözlü ağ: TOR
Sık sık hastalanan,sağlıksız kimse: NANEMOLLA
Sıkı dokunmuş bir tür,ağır pamuklu kumaş: DİMİ
Sıkı kapanan bir fermuar türü: ZİP
Sıkılmış üzümün cibresinden yapılan sert bir Fransız içkisi: MARK
Sıkıntı,dert: GAİLE: BUN: KASVET
Sıkıntı,üzüntü: KOYUNTU
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılan mukavva yada tahta: FİBER
Sıkıştırma aleti,pres: CENDERE
Sıkma,sıkarak bağlama: ŞET
Sınır boyu: SERHAT
Sınır geçme izni: PASAVAN
Sınır nişanı: URA
Sınır,uç: HAD
Sınırdan geçiş belgesi: LESEPASE
Sır saklamayan: BEYHAN
Sır,gizli tutulan şey: RAZ
Sır: GİZEM
Sıralaç: KLASÖR
Sıraları geriye veya kenarlara doğru yükselen tiyatro salonu: AMFİTEATR
Sıralayan: RATİB
Sırf buğday yolmakta çalıştırılan tarım işçisi: ABERECİ
Sırlar: SERAİR
Sırma veya gümüş işlemeli bir tür ipekli kumaş: BROKAR
Sırmayla işlenmiş,sırmalı: ZERKAR
Sırsız seramik. Sarıdan kızıl kahveye kadar değişik renklerde tuğla ve kiremitten çok daha düzgün,ince dokulu pişmiş toprak: TERRAKOTTA
Sırt yüzgeci uzun ve geniş küçük bir balık: HOROZBİNA
Sırtta taşınan yük: ŞELEK
Sıska: ARIK
Sıtma tedavisinde kullanılan bir ilaç: ATEBRİN