Burun estetiği olacak hastaları neler bekliyor?

Bu yazıda okuyacaklarınız ilk ağızdan kaleme alınmış olup, burun estetiği düşünenlere yardımcı olması için yazılıyor. Çünkü ben bugün; burun estetiği sonrası 4. Günümde, ameliyattan uyandığınız andan itibaren sizi nelerin beklediğini adım adım anlatacağım.

Ben ameliyat olmadan önce böyle bir yazı okumuş olmayı çok isterdim. Bu mantıkla, benden sonrakiler için faydalı olacağını düşündüğüm iyileşme sürecini adım adım analiz ediyorum.

Fakat öncelikle “karar verme” aşamasına değinmek gerek. Yaptıracağınız her türlü işlem gibi bu da sağlıklı bir şekilde düşünüp karar vermeniz gereken bir süreç. Ben günlük hayatta makyaj teknikleri ve gölgelendirme ile gizlediğim hafif kemerimi ve burun ucu düşüklüğümü, her gün işim sayesinde birebir şahit olduğum mikro motor cerrahisinin çok başarılı sonuçlarını görünce değiştirmek istedim. Çok şükür ki buna elverişli sağlığım, dinlenmek için yeterli zamanım ve bana destek olan bir eşim vardı. Bir operasyondan önce bu 3 şeye sahip olmak çok önemli. Bu saydıklarımdan biri olmazsa, zincirin halkalarından biri de eksik oluyor.

OPERASYON ÖNCESİ

Mikro Motor Rinoplasti, bugün ileri cerrahi yöntemlerin sunmuş olduğu nimetlerden birisi. İyi bir cerrahın elinde hastaya çok kısa iyileşme süresi ve “yapılmamış gibi duran” natürellikte sonuçlar sağlayan bir yöntem. Kırma dökme olmadan, sert törpüler kullanılmadan hassas bir teknikle buruna şekil veriliyor. Operasyondan önce “burnumun yeni görüntüsü nasıl olacak?” sorusuna artık hasta-hekim konsültasyonları ile çok detaylı şekilde bilgi veriliyor. Hastadan gelebilecek her soru, hekimler için çok önemli. Bu yüzden lütfen görüşmelerde kendinizi tam ve eksiksiz olarak ifade edin.

Ameliyat öncesinde ise hastanın bilmesi gereken önemli noktalar şöyle:

• Sigara kullanımı (eğer kullanılıyorsa mutlaka operasyondan 10 gün önce bırakılmalı)
• Sağlık durumu (sürekli kullandığı ilaçlar ya da alerji durumu hakkında hekimine bilgi vermeli)
• Ameliyattan 8 saat önce yeme ve içme kesilmeli (Tıpkı oruçlu gibi)

DAKİKA DAKİKA HASTANIN YAŞAYACAKLARI

Şimdi kendi tecrübelerimden yola çıkarak burun estetiği olacak olan hastaları nelerin beklediğini madde madde anlatalım. Benim ameliyatımı Op. Dr. Mert Demirel, kapalı Rinoplasti ile Mikro Motor yöntemini kullanarak gerçekleştirdi. Elbette her hastanın iyileşme süreci farklıdır ama ameliyat öncesi bu yazdıklarım ilerideki Rinoplasti adayları için eminim yol gösterici olacak.

Anesteziden uyanır uyanmaz: Muhtemelen sizin de ilk hissedeceğiniz benim gibi boğaz ağrısı ve tükürüğü yutamama hali. İlk 4 saat yeme-içme yok. Benim doktorum uyandığımda sağ olsun 1 yudum su içmeme izin verdi. Size o bir yudum suyun boğazınızdaki o zımparalanmış hissine nasıl iyi geldiğini anlatabilmek için kelimeler kifayetsiz kalır.

İlk 1 saat: Burunda ağrı yok, gözler kapalı. Biraz baş dönmesi var. Mide bulantısı fena. Konuşmadan yattığım yerde uyuklamayı deniyorum. Gözümün önüne tuhaf görüntüler geliyor. Sonra diyorum ki: bu tuhaf görüntüleri oluşturan benim zihnim. Öyleyse daha güzel ve iç acıcı görüntüler de oluşturabilirim. O andan sonra uykuya geçiş sürecimde seyahatler, deniz kabukları ve parlak taşlar düşünüp içsel stresimi azaltmaya çalışıyorum.



2 saat sonra: Ağızdan nefes almaya çalışmak dudakları kurutuyor. Yutkunmak hala zor, ama hissettiğim bir ağrı yok, sadece sersemlik. Mide bulantısı için verdikleri ilaç çok iyi geldi. Dudak nemlendiricimi yanıma alan aklımı seviyim!

3 saat sonra: Soğuk bir kayısı kompostosu ile buluşan boğazım mutlu. Gözlere buz koyarken arada cildi de dinlendiriyorum, buz yanığı olmasın diye. Bu arada burun deliklerimde hiç bir şey yok gibi, çok kolay nefes alıp veriyorum. Sanırım içerde tampon yok. (Varmış)

6 saat sonra: Anestezi sersemliği gitti, burunda ağrı yok. Boğaz kısmen daha iyi. Katta yürüyüş yapıp, muhallebi ve sebze püresi yiyorum. Su içmek ve hareket etmek iyi hissettiriyor.

İlk akşam: Ara sıra yoklayan mide bulantısından korktuğum için bulantı başlar başlamaz hemşireye haber veriyorum, verdikleri ilaç anında kesiyor. Uyumak zor çünkü ağız açık olduğu için uyusam bile 15 dakika sonra uyanıp yutkunma ve dudakları ıslatma ihtiyacı oluyor.



Ertesi sabah: İştahsız bir kahvaltı, hastane koridorunda kısa bir yürüyüş ve soğuk komprese devam. Burunda morluk ve şişme yok ama içi zaman zaman tıkanıp, zaman zaman da kendi kendine normale dönüyor.

2. gün: Sol üst göz kapağımda ufacık bir morluk var, biraz da yanaklar şişti ama şişme gibi değil de sanki kilo almış gibi. Burun ağrısız ama burnumun içini çok kalabalıkmış gibi hissediyorum. Akşamüstü dışarıda kısa bir yürüyüşe bile çıktım. Evde sadece 2 kere buza devam ettim. Fazla buz koymanın da buz yanığı yapacağını bildiğim için aşırı davranmaktan korkuyorum.

3. gün: Bugün yanaklar biraz daha tombullaştı ama göz kapağımdaki bezelye kadar morluk giderek açılıyor. Yüzüme su değmeden banyo yaptım, saçlarımı da kuaförde yıkattım. Yarın işe gidiyorum.

4. gün: Araba kullanarak işe geldim, kendimi gayet iyi hissediyorum. Tamponlar bugün çekildi ve bu da burnumun içindeki o tuhaf kalabalık hissi bitirdi. Nefes almada sıkıntı yok. Yanaklar hafifçe tombul, e olacak o kadar.
Uygun steril hastane ortamında, ehil bir cerrahın elinde burun estetiğinden korkmanıza gerek yok. Bilinçli hasta olmak önemli.