MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Bizim için Kürt sorunu yoktur, bize gelmesine de gerek yoktur” açıklamasıyla kapıları kapatmasının ardından CHP’nin MHP’den “Kürt sorunu” değil “terör sorunu” konusunda görüşme talep edeceği öğrenildi...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince hazırlanan ve TBMM Başkanlığı’na da sunulan “Kürt Meselesinin Çözümü İçin TBMM Bünyesinde ‘Toplumsal Mutabakat Komisyonu’ ve TBMM dışında 12 kişiden oluşacak ‘Akil İnsanlar Grubu’ Oluşturulması Önerisi”ni bugün Başbakan Erdoğan’a bizzat iletecek.

Kılıçdaroğlu, Başbakan’a “40 yıl geçti çözülemedi. Siyasi irade bu sorunu artık çözmeli. Parlamento zemininde bir araya gelelim. Her gittiğim ilde şehit aileleri bana gelerek sorunu çözün diyor. Size de geliyorlardır. Artık analar ağlamasın” diyecek.

Vatan gazetesinin haberine göre, görüşmeye CHP’den Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi katılacak. Başbakan Erdoğan’a ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal eşlik edecek.

ÖNCE MYK'DA GÖRÜŞÜLECEK

Başbakan Erdoğan, Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde “Demokratik Açılım” konusundaki görüşlerini almak için randevu istemiş, ancak Baykal’ın “kamera kaydı şartı” nedeniyle görüşme gerçekleşmemişti. Erdoğan, 2010 Mayıs ayında Genel Başkan olmasının ardından Kılıçdaroğlu’nu 15 Temmuz 2010’da terör sorunuyla ilgili ziyaret etmiş, ancak görüşmeden uzlaşma çıkmamıştı. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, bu görüşmeden iki yıl sonra yine terör gündemiyle bir araya gelecek. 2 yıl önceki görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz Ekim ayında Erdoğan’a annesi Tenzile Erdoğan’ın vefatının ardından İstanbul’da taziye ziyaretinde bulunmuştu. CHP lideri son olarak ise geçtiğimiz Aralık ayında sindirim sistemiyle ilgili bir operasyon geçiren Erdoğan’a AKP Genel Merkezi’nde geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile görüşmeden önce CHP Genel Merkezi’nde MYK toplantısına başkanlık edecek. Toplantıda Erdoğan’a iletilecek öneriler değerlendirilecek, partilerle kurulacak temas hakkında görüş alışverişinde bulunulacak.

MHP'YE RANDEVU AYARI

MHP ve BDP’den resmi randevu bugün istenecek. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Bizim için Kürt sorunu yoktur bize gelmesine de gerek yoktur” açıklamasıyla kapıları kapatmasının ardından CHP’nin MHP’den “Kürt Sorunu” konusunda değil “terör sorunu“ konusunda görüşme talep edeceği de öğrenildi. CHP cephesinde bu randevuya olumlu yaklaşılacağı beklentisi de hakim.

CHP MASAYA NELERİ GETİRECEK?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün Başbakan’la yapacağı görüşmenin ardından MHP ve BDP’nin de kabul etmesiyle bir komisyon kurma kararı çıkarsa, CHP’nin masaya koyacağı önerilerin ne olacağı konusunda, daha önce hazırlanan çeşitli raporlar ipuçları veriyor.

CHP’nin Kürt politikalarında etkin ismi Sezgin Tanrıkulu’nun da yürüttüğü çalışmalar sonucu 8 temel başlıktan oluşan bir rapor da 2011’in Kasım ayında PM’ye sunulmuştu. Türkiye’nin Kürt kimlikli vatandaşlarının “homojen” ve “tekçi bir yapıya” sahip olmadığı belirtilen raporlarda, Kürt vatandaşların taleplerinin BDP gibi partilerin önceliği olsa da CHP açısından bu konuların ele alınmasına engel olamayacağı kaydediliyor.

Raporda, “Kürt kimlikli vatandaşların siyasal ve kültürel konularda ortaklaştığı talepleri” şu maddelerde ele alındı:

1- Eşit anayasal vatandaşlık /Yeni ve demokratik bir anayasa.

2- Hakikatlerin araştırılması / Faili meçhullerin açığa çıkarılması.

3- Temsilde adalet ve siyasal yaşama (kendi kimliği ile) katılım /Seçim barajı ve siyasi partiler yasası.

4- Ana dil sorunu/Ana dilin öğretilmesi ve eğitimi/Ana dilde eğitim.

5- Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü.

6- Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yetki ve sorumluluklarında karar alma iradelerinin/özerkliklerinin genişletilmesi.

7- Köy koruculuğunun kaldırılması.

8- Şiddet, terör ve çatışma ortamının sona erdirilmesi.

CHP'NİN ÖNERDİĞİ REFORMLAR

CHP’nin daha önce hazırladığı raporlarda, sorunun çözümünde yapılması önerilen reformlar şöyle:

- EŞİT YURTTAŞLIK: CHP, eşit anayasal vatandaşlık hedefine uygun vatandaşlık ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hak, özgürlük ve yükümlülüklerinin tarif edilmesi yoluyla, toplumsal uzlaşı, barış ve demokrasinin birlikte yaşama iradesi ile güçleneceğine inanır. Yeni anayasa etnik kimlik vurgularına yer vermemeli, yasalardaki ayırımcı dil ortadan kaldırılmalıdır.

- BARAJ: Seçim barajı çağdaş demokrasilerdeki makul seviyeye (yüzde3-7 arası) çekilmelidir. Temsilde adalet ve yönetime katılma önündeki en büyük engel olan mevcut seçim barajı aynı zamanda Kürt sorununun çözümsüzlüğü önünde de en büyük engeli oluşturmaktadır.

- ANA DİLE GÖÇMEN ÖRNEĞİ: Ana dil eğitimi ve Kürtçe’nin müfredat programında farklı bir dil/seçmeli dil olarak yer alması ve isteyen vatandaşlara, çocuklara öğretilmesi temel insan haklarının başında gelir. CHP ana dil öğretiminin isteyen tüm vatandaşlara devlet eli ile eğitim sistemi içinde sunulması olanağını temel bir insan hakkı, demokratik devlet ve eşit yurttaşlık ilkelerinin gereği olarak ortaya koymalıdır. Göçmen vatandaşlarımıza başka devletlerden talep ettiğimiz bir hak ve eğitim olanağını kendi yuttaşlarımıza kendi vatanlarında fazla göremeyiz.

- KÜRTÇE İSİMLER İADE: Ana dil olarak Kürtçe eğitimi ve seçmeli dil olarak Kürtçe eğitimi çok önemli bir ön hazırlık dönemini gerekli kılmaktadır. İlk olarak bu konuda ders araçları ve ikinci olarak da eğitilmiş öğretmen gerekliliği vardır. Kürtçe’nin korunması ve geliştirilmesi için enstitü ve Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin üniversitelerde açılması kolaylaştırılmalıdır. Yerleşim yerlerinin eski Kürtçe adları iade yeni Türkçe adları birlikte kullanılmalıdır.

- KÜRTÇE MEDYA: Şiddet kullanımını savunmadığı, teşvik etmediği ve desteklemediği sürece bütün görüşlerin, Kürtçe dahil bütün dillerde ifade edilebilmesi özgürlüğü tam bir güvenceye kavuşturulmalıdır. Kürt ismi ile siyasi parti de dahil olmak üzere dernek, vakıf, birlik vb. örgütlerin kuruluşu ve faaliyetlerinin tam bir özgürlüğe ve yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Kürtçe basın yayın organları üzerindeki her türlü yasal ve idari engellerin kaldırılmalıdır. Kürtçe yayın faaliyetlerine Türkçe ve diğer dillerde yapılan yayınlar gibi devlet ve kamu desteği ve güvencesinin sağlanmalıdır.

- KÖYE GERİ DÖNÜŞ: Faili meçhul cinayetler ve kayıplar aydınlatılmalıdır. Siyasi amaçlar için silahların kullanılmasından vazgeçilmesi ve bu yöntemin terk edilmesi sağlanmalıdır. Koruculuk sistemi kaldırılmalı ve sistem içindekilerin sivil yaşama güvenli geçişleri ve rehabilitasyonları ile zorunlu göç mağdurlarının kayıpları ve zararları için uygun ve makul tazminat verilmesi ve köye geri dönüş sağlanmalıdır.

- ÖZERKLİK ŞARTINA ONAY: Türkiye’nin bugüne kadar Yerel Özerklik Şartı’na koymuş olduğu çekincelerin neredeyse tamamı yerel yönetimlerin önüne konulan gereksiz engellerin sürdürülmesi kaygısından kaynaklanmıştır. Bu nedenle, söz konusu çekincelerin kaldırılması güçlü bir yerel yönetim yapısının kurulmasına yönelik sadece somut politikaların hayata geçirilmesinin önünü açmayacak, aynı zamanda bir zihniyet değişikliğini de sağlayacaktır. Böylece yerel yönetimler mali, yönetsel ve siyasi özerkliklerini anlamlı biçimde kullanabileceklerdir.

- AİDİYET DUYGUSU: CHP, Kürt sorunu olarak adlandırılan toplumsal sorunumuza çözüm önerisi hakkında 3. yol olarak adlandırdığı perspektifi belirtilen bu gerekçelere ve hedeflere dayanmaktadır. Bu stratejisi soruna bütünlüklü olarak bakan, etnik kimlik veya dini inanç eksenine oturtulmayan, bölgesel değil Türkiye ölçekli bir toplumsal uzlaşma, huzur, barış, çözüm ve birlikte yaşama iradesinin güçlendirilmesidir. CHP konuyu aidiyet duygusunun yeniden güçlendirilmesi olarak değerlendirmekte ve bu temelde çözüm üretmektedir.