Çağrışımlar

Aşı eskidi.
Yeni malzeme GDO.
Bilen bilmeyen, herkes konuşuyor. Asıl konuşması gereken uzmanlar ise suskun, çünkü onlara sıra gelmiyor.
*
Bizi gören duyan da zannedecek ki, toplumsal sağlığa çok düşkün insanlarız. Yediğimize içtiğimize fevkalâde dikkat ederiz.
İşte bu yüzden GDO için kıyamet kopmaktadır.
Ne matrak bir ülke bu.
AIDS’e meydan okuyan, pis kadınların pabucundan şampanya içen, suşi’yi hanım göbeğinden zıkkımlanan kim?
Ruhunu, benliğini, geleneğini kaybetmiş insanlar, mısır’ın genetiğine merak sardılar, öyle mi?
*
Okullarda tırnak muayenesi yapılırken biz çok utanırdık. Bilmiyorum, şimdi yapılıyor mu?
Ama asıl şuna ne diyorsunuz?
Devlet, ellerinizi yıkayın diye saatbaşı anonslar yapıyor.
Suyla ve sabunla hiç tanışmamış olanlar, temizliğe şimdi alfabeden başlayacaklarına göre Domuz Gribi şer’den hayır getirmiştir inşallah...
Hadi yıkayın ellerinizi.
- Dişlerinizi fırçalayın.
- Çiçeklere basmayın.
- Havuza işemeyin.
Genetiğin değişmesinden daha önemlisi, genetiğin bozulmasıdır. Ve de çürümesidir.
Onun için...
Soya fasulyesini bırak dostum. Biberi domatesi bırak.
İnsana bak.
Önce insana.
Bir bak bakalım, muhtaç olduğu o kudret, hâlâ orada mevcut mu?
Eğer mevcutsa 10 Kasım’a kadar mutlaka bir haber beklerim.