Giriş
Ersun Yanal'ın kendine olan güveni ilk 11 tercihiyle gayet net bir şekilde seziliyordu. Emenike ile Alper'i sahaya sürerek niyetini oyun başlamadan ortaya koyuyordu. İlk birkaç haftanın ardından kendi futbol anlayışını sahaya sürme yolunda adım atan Ersun Yanal'ın Beşiktaş karşısında da tarzını ve anlayışını değiştirmeye niyeti yoktu. Maç öncesinin belki de maçın en şık hareketi "Geçmiş olsun Tolga Zengin" tezahüratıydı.
Çok şık başlamıştı gece
Şıklıklarla dolu gecenin ikinci varyetesi "Aç kapıyı Veysel Efendi" pankartı ile Hababam Sınıfı göndermesi idi. Dakikalarca süren organizasyon Fenerbahçe taraftarının derbiye ne kadar ciddi ve keyifli hazırlandığının göstergesiydi. Orta sahayı kazananın savaşta en önemli cephelerden birinde muzaffer olacağı gerçeğine sıkı sıkı bağlanan iki teknik direktör de işi baştan sıkı tutuyordu. İki takım da sahanın her alanında presle birbirlerini bozmaya çalışıyordu.
Hüzün kısa sürmüştü
10. dakikada Beşiktaş'ın Gökhan'ın arkasına atılan topta bulduğu gol Fenerbahçe'nin dengesini bozar mı derken, Caner'in müthiş uzun topunda Sow'un Tolga'dan dönen şutunu tamamlayan Emenike hüznün çok kısa sürmesini sağlıyordu.
Sinirine hakim olamazsan!
Dirk Kuyt her zamanki çalışkanlığı ile göz doldururken, Beşiktaş'ta golü atan Olcay Şahan, Gökhan Gönül'ün kanadını Fenerbahçe'nin en kırılgan uzvu haline getirdi. Fernandes'in gerdiği oyunda fatura ayağını çek(e)meyen Meireles'e çıktı. Hemen hemen her pozisyonda üstüne yürüyen Fernandes'i bol bol uyarmakla yetindi Cüneyt Çakır. Alper'in ara pasında Emenike müsait durumdaki Sow'a çıkarınca Fenerbahçe 10 kişiyle 2-1 öne geçti.
Çakır cephesinde değişen bir şey yok
Ersan Gülüm'ün Alper'i biçmesine sarı kartı uygun gören Cüneyt Çakır dengesiz yönetim tarzına uygun işler yapıyordu. Savunma 'dengesiz' yakalanıp Volkan da hatalı çıkınca skor eşitlendi. İlk yarı böyle bitecek derken Almeida dağınıklıktan galibiyet golünü çıkarmayı bildi.
'Zengin' kurtarış
2. yarıya müthiş bir başlangıç yapan Fenerbahçe,
10 kişi değilmişcesine yükleniyordu. Tolga Zengin'in müthiş performansı maçın kaderini değiştiriyordu. Fenerbahçe'nin muhteşem baskısı karşısında Beşiktaş Tolga Zengin'in harika kurtarışlarıyla ayakta kalıyordu. İkinci 45 dakika boyunca harika bir performans gösteren 10 kocaman yürek hocaları Ersun Yanal ile birlikte her türlü övgüyü hak ediyordu.
Yarın seyredince ne düşüneceksin!
Bu maçın kaderini Meireles kadar etkileyen isim ise şüphesiz Cüneyt Çakır'dı. Üzerine yürüyen Fernandes'i uyarıyla geçiştirip oyunun gerginleşmesine neden olan ve ardından Ersan'ı atamayan, Kuyt'ın golünü vermeyen, Beşiktaş'a olmadık kırmızıyla eyyamın doruğuna çıkan, rakibine kafa atan Emenike'yi atamayan Cüneyt Çakır büyük bir rezalete imza attı. Caner'in müthiş ortasında Kuyt'ın yere vurdurarak attığı gol Fenerbahçe'nin ikinci yarı boyunca tercih ettiği anlayışın ve cesaretinin ödülüydü. Bu takım bu inancı, anlayışı ve inatçılığı ile 3 puandan çok daha fazlasını hak ediyor.
