Mesut Yar Çakma Kurtlar Vadisi rezaleti!
HABERİ PAYLAŞ

Çakma Kurtlar Vadisi rezaleti!

Haberin Devamı

Kurtlar Vadisi’nin çeşitli adlar altında “çakma” versiyonları yapılmıştı. Çoğu diziydi bunların. Yaşandı ve bitti; unutuldu gitti!
Dikkatinizi çekti mi bilmem yine bir oto gaz firmasının reklamında ortaya çıktı bu kopya durumu. Ve fakat senaryo yerlerde, tipler berbat, durum komik bile değil...
Birilerinin sahteleri aslını aratır gerçeğini anlatması gerekir bu reklamın altında imzası olan kim varsa. Ya da şöyle diyelim; gelen gideni aratır! Masrafa yazık diyelim...

Adam gibi öldürmeyi beceremiyorlar...
Kurtlar Vadisi’nden (Star TV) girmişken önümüzdeki bölümün fragmanında İskender Büyük, öldürülen kızının intikamını almak için Memati’nin evine giriyor ve adamımızı vuruyor...
Üç el silah sesi var ortada. Ama Memati’nin bedenindeki delik sayısı sadece bir. Eğer İskender ağabeyimizin el kaslarında sabitleme sistemi yoksa, iki kurşun karavanaya gitmiş demektir...
Yok tersiyse, vadi yeni bir çığır açmış anlamına gelir ki; Kanal 7’de yayınlanan bölümleri düşünürsek bu hakikaten devrim olur...
Orada da silahlar ateşlenirken çıkmayan duman, insanlar vurulurken, kurşunu yedikleri yerden çıkıyor. Neyse; nereden nereye diyelim...

NTV yanıltıyor...
NTV son dönemde özellikle programlar ve bültenlerde ağırladığı konukların sıfatları konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor...
Genellikle unvan ve adresler birbirine girmiş durumda. Belli ki koordinatörlerin hafıza defterlerini yenilemesinde fayda var...
İşte daha dün öğretim görevlisi olduğu üniversiteler karıştırılınca Hurşit Güneş kibarlıkla düzeltti durumu.
Ama herkesten aynı kibarlığı beklemek lüks olur...
Malum ülkede insandan önce sıfatı yürüyor artık!

Ateşe yürüdüler...
Ateşe Yürümek (Star TV) yavruluyor... için hikaye ve kadro topyekûn cehenneme yürüyor demiştik. Bunu dizideki kötü karakter enflasyonunu özne alarak yazmıştık ama oldu...
Yani dizi cehenneme değil ama dizi mezarlığına yürüdü. Dördüncü bölümde final yaparak bu yıl “ayağa dikilmeden göçüp gidenler” kadrosuna katıldı...
Yavuz Bingöl’ün son iki dizisi için talihsizlik demeliyim. Zerda ve Yanık Koza’dan sonra Eşref Saati ve Ateşe Yürümek çok hafif kaldı...
Ha bir de unutmadan, koşuya sonradan başlayıp da ipi önde göğüsleyen dizi bulmak çok zor memlekette. Sanırım, eş zamanlı start alması gerekiyor dizilerin bu yarışta!

Ünlüler yavruluyor...
Kanal D Magazin ve Cumartesi Sürprizi (Show TV) eş zamanlı olarak ünlüler ve bebekleri haberlerine giriyorlar programlarında...
Bir aile albümü izliyormuşum hissine kapılıyorum her defasında. Bir de sanıyorum ünlülerin de yavrulama mevsimi diye bir şey var...
Kimi görsem kucağında bir bebek var. Hani ne ara yapıyorlar bu yavruları; onu merak ediyorum. Allah analı babalı büyütsün diyelim...

Keyfimizi geri verin...
Rumeli Hisarı’nın bu yıl konserlere kapalı olduğunu okudum internette. Ne büyük saçmalık. Dünyanın hemen her yerinde ismi kentle özdeşleşmiş yerlerin yaşamasına ekstra önem verilir. İnsanlar girip çıkacak ki, tarih de yaşama alanı bulsun kendine...
Hisar’ı kimden ve neden koruyorlar bilemiyorum. Ama bir tarihçi olarak rica ediyorum. Önlem alın, tarih de yaşasın, insanlar da birbirini...
Hisar ne Atina’daki Akropolis ne de Roma’daki Arena’dan (Colesseum) daha az önemli bir yer değil, daha çok da. Hepsi dünya mirası ve hepsi insan eliyle insan için yapılmış...
Açın şu Hisar’ı konserlere de hep aynı yerlere tıkılıp kalmasın koca kentin insanları!

ERKAN’IN TARAĞI BENDEN!
Erkan Tan’ı (TV8) gördüm önceki gün ekranda. Bildiğin saç ektirmiş sevimli sunucu. Ve maşallah sırma gibi saçlarıyla bir hayli de genç duruyor...
Kimine tuhaf gelebilir ama ekran bir şekilde görsel estetiğe önem verilmesi gereken bir adres.
Uğur Dündar nasıl ki, başta bültenleri olmak üzere çakı gibi görünüyorsa ekranda, hepimizin az çok bu görsel doğruya yaklaşması lazım...
Bu yüzden ağır bir rejimdeyim sevgili dostlarım.
Ve bu yüzden, Erkan’a şık bir tarak alıp yolladım. Eline geçince göz kırpsın yeter...

Bahtın açık olsun Seda...
Yarın Seda Sayan yeni kanalında (Show TV) yeni programına başlıyor. Aslında yeni kanalında eski programına dönüyor desek daha doğru...
Sezon başından beri birkaç format değiştiren Sayan, hiçbiri tutmayınca kanal değiştirmek zorunda kalmıştı. Şimdi en başarılı işine dönüyor geri. İlk haline yani...
Biraz Yetiş Bacım, biraz Sabahların Sultanı; Sabahın Sedası odur işte. Hayırlısı olsun şimdiden...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder