Av. Hakan TOKBAŞ Çalıntı aracı satın alan, notere de dava açabilir!
HABERİ PAYLAŞ

Çalıntı aracı satın alan, notere de dava açabilir!

Haberin Devamı

Soru: İkinci el olarak aldığım aracın çalıntı çıkması neticesinde aracıma el konuldu. Şimdi araç bedeli ve diğer masraflarımı almak için satıcıya dava açmak istiyorum. Fakat satıcının hırsız olması sebebiyle ortada olmayacağı, olsa da paramı tahsil edecek bir mal varlığı olmayacağı için davayı kazansam da paramı tahsil edemeyeceğimi biliyorum. Bu durumda ne yapmalıyım? Acaba, çalıntı aracın devredilmesini resmi olarak onayladıkları için devlete karşı dava açsam kazanabilir miyim?

Cevap: Değerli okuyucum, davanızı devlete değil; doğrudan araç satışını yapan notere karşı yöneltmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü aracın çalıntı olduğu halde devredilebilmesi ancak sahte evraklarla mümkün olabilir. Noterin özen yükümlülüğü vardır. Yani evraklar üzerinde gerekli araştırmayı yapmak ve tarafları aydınlatmak zorundadır. Buna rağmen, evrakların sahte olup olmadığı hususunda yeterli araştırma ve kontrolünü yapmadan aracın devrini resmi olarak gerçekleştirerek, zararınıza sebep olan kişi noterdir. Bu konuda kesinleşmiş Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararı mevcuttur.

Benzer olayı içeren Yargıtay kararını aşağıda aynen veriyoruz; iyi okumalar…

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E.2013/4-335 K.2013/1654 T. 06/12/2013** (6502 Sayılı Kanun Kapsamında OTOMOTİV HUKUKU, Eylül 2015, s.278)

“Dikkatli kontrol ile araç trafik tescil belgesinin sahte olduğunu anlaması gereken noterin çalıntı araç devri yapmasında satıcı ile birlikte hukuki sorumluluğu vardır. “

ÖZET: Davacı, kendini malik olarak tanıtan dava dışı (…) adlı şahıstan, davalı notere ait noterlikte düzenlenen araç satış sözleşmesi ile (…) plakalı aracı satın aldığını, aracın çalıntı olduğunun ortaya çıkması nedeniyle zarara uğradığını belirterek; satış bedeli, noter masrafları ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur. Uygulamada; noterler aleyhine, en çok otomobil ve taşınmaz alım satımlarında meydana gelen zararlar bakımından dava açılmaktadır. Bu davalarda; aracın haksız zilyetleri tarafından kullanılan sahte kimlik, vekâletname veya araç trafik tescil belgelerinin sahteliğinin noterlerce ve çalışanları tarafından belirlenip belirlenmediği hususları araştırma konusu olabilmektedir. Tüm bu durumlarda noterin veya çalışanının kimlik veya belge üzerinde yeterli incelemeyi yapıp yapmadığı, dolayısıyla özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı araştırılmaktadır. Noterin ilgililerin hukukî menfaatlerini korumak için araştırma ve aydınlatma görevi vardır. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, Adlî Tıp Kurumu Adlî Belge İnceleme Şube Müdürlüğünün raporunda, sahte oldukları anlaşılan belgelerin sahtecilik işlemlerinin ilk bakışta dikkati çekmeyebileceği ancak, ilgililerince yapılacak kontrollerde anlaşılabilir nitelikte olduğunun belirtilmiş olması; Jandarma Kriminal raporunda ise, fennî muayene ilişik kesme belgesinde bulunması gereken şasi no ve silindir hacmi hanelerinin doldurulmadığı, motorlu araç trafik tescil belgesinde hologram ve soğuk mühür izinin orijinalinden farklılıklar gösterdiğinin belirtilmiş olması karşısında ve her iki bilirkişi raporundaki ifadeler birlikte değerlendirildiğinde; davalının (noterin) kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağının tamamen kesilmediği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, belgelerdeki eksiklikleri davacının (noterin) da görebileceği gözetilerek zarar belirlenmeli ve belirlenecek zarardan müterafik kusur da (satıcı ile noterin birlikte kusuru) değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.


6. TÜKETİCİ HUKUKU KONGRESİ 17-18-19 KASIM’DA İSTANBUL’DA!...


Tüketici Hukuku Enstitüsü önderliğinde her sene geleneksel olarak yapılagelen ve bu sene altıncısının düzenleneceği 6. Tüketici Hukuku Kongresi 17-18-19 Kasım 2016 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecektir.

12 bankaya karşı 3 kat tazminat davası konusu için ayrı bir oturum ve dört sunum açılan kongrede, bankacılık ve finans, tıp ve ilaç, inşaat, reklam, e-ticaret, sigortacılık, enerji, gıda, elektronik mallar, otomotiv, simsarlık sektörleri ile avukatlık ücret sözleşmeleri ve tüketici yargılaması konuları ayrı ayrı incelenecektir.

Her sene olduğu gibi bu sene de tüketici hukukunun bütün taraflarının bir araya geleceği kongrede, Hâkimler, Akademisyenler, Bürokratlar, Özel Sektör Temsilcileri ve Hukukçuların oluşturacağı yaklaşık 1000 kişi, tüketici hukukunun denge merkezlerini keşfetmeye ve tüketicilerin ekonomik hayatlarına yön vermeye çalışacaklardır.

Sektörün ve tüketicilerin kalbi, tüketici hukukunun gelişmesine katkıda bulunan ve tüketici hukukuna saygılı olan çeşitli kuruluşların desteklediği bu kongrede atacaktır. Katılanlara, katılım sertifikası, kongre dokümanları ve kongre kitabı hediye edilecektir. Detaylar kongre resmi web sitesi olan www.tuketicihukukukongresi.com adresinde.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder