Çalışan ikiz anneleri

Hem ikiz annesi olup hem de çalışan tüm güzel annelere Allah yardım etsin. Ben ikizlerim olacağını öğrendiğimde çalışma hayatıma bir süre ara vermeyi yeğledim. Her ne kadar yardım alsam da ikiz büyütmenin kolay olmayacağını biliyordum.

Durum tahmin ettiğim gibi beni epey yoruyor. Evde olduğum için çocukların uyku düzenlerini iyi oturttuğumu düşünüyorum. Benim bebeklerim saat 20:30 olduğunda uyurlar. Bazen bu durum inatçı kızlarımın ruh hallerine göre sekteye uğrayabiliyor elbette. Tanıdığım çalışan ikiz annelerinin hemen hemen hepsi eve geldiklerinde çocuklarıyla vakit geçirmek istediklerinden uyku saatlerini daha geç bir saat olarak belirlemişler. O kadar hak veriyorum ki onlara…

Bir yandan da düşünüyorum günün bütün yorgunluğu, iş stresi vs ile eve gelip, bacaklarını uzatıp dinlenmek yerine iki afacanla gecenin geç saatlerine kadar nasıl ayakta kalabiliyorlar diye. Sanırım iki küçük meleğine sarılan annelerin yorgunlukları da o anda uçup gidiyordur.

Bazen kızların inadı tutup da uyumama kararı aldıkları günler babaları eve geldiğinde karşılaşma sahneleri o kadar sevimli ki, çalışan anneleri o zaman daha iyi anlıyorum. Tüm gün annelerini görmeyen çocukların belki de uyumaya direnmelerinin tek sebebi budur. Eşim izinli olduğu günlerde bizim ikizler asla saatlerinde uyumazlar çünkü bilirler ki babaları evde ve onunla istedikleri kadar oynayabilirler.

Eşimle bazen izin günlerini baş başa değerlendirme planları yapıyoruz fakat gün içinde kendimizi kızları gezdirirken ya da tüm planlarımıza onları da dahil etmiş buluyoruz. İkiz anne babası olup da birbirlerine zaman ayırabilen eşler varsa lütfen bana mail atsın. Nasıl başardıklarını çok merak ediyorum zira. Çocuklar biraz daha büyüyene kadar sanırım bu oldukça zor.

***

BİLEK FITIĞI

Hayatımda ilk defa bir elin bileğinde de fıtık oluşabileceğini bizzat tecrübe ederek öğrenmiş bulunuyorum. Aylardır bileğimde müthiş bir ağrıyla mücadele halindeydim derken dün bileğimden kemiğe benzer bir şeyin fırladığını görünce soluğu doktorda aldım. Doktor bana bileğimi zorlayıp zorlamadığımı sorduğunda elbette gün içinde iki tane afacanı kaldırıp indirirken epey zorladığımı söyledim. Sonuç, bilek fıtığı.

Enteresan olan şey benden önce muayeneye gelen hanımın da ikizleri varmış ve aynı dertten muzdaripmiş. Zaten bu ikiz annelerinde ya bel fıtığı, ya boyun fıtığı ya da son öğrendiğim bilek fıtığı olması çok muhtemelmiş.

Aklıma hemen iki küçük meleği aynı anda emzireceğim derken Quasimodo gibi gezdiğim günler geldi. Doktorum mutlaka egzersiz öneriyor önermesine de hangi arada ve bu yorgunlukla ne egzersizi diye geçiriyorum içimden. Ama söz konusu olan sağlıksa her şeyi bir yana bırakıp doktorun dediklerini yapmak gerek. Ben de yine bir heves yazıldığım spor salonuna tekrar gitmeye başladım. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunurmuş.

***

ROTA VİRÜSÜ

Har ne kadar bebeklerim iki aylıkken Rota virüsü aşımızı yaptırmış olsak da çocuklarım bir şekilde bu virüsü kapıp enfekte oldular. Son günlerde kafamızı hastalıktan kaldıramaz olduk. Tam üşütmelerini atlattık, kulak enfeksiyonu geçti derken şimdi de Rota virüsünden muzdaripiz. Rota virüsü bağırsak iç çeperine yerleşip bağırsağın sindirimini bozan bir çeşit virüsmüş. Genellikle iki yaş altı çocuklarda görülen bu hastalık aşı olmamış çocuklarda çok daha ağır seyrediyormuş. Bizim kızlar aşı olmalarına rağmen bu haftayı nasıl geçirdiğimizi gelin bir de bana sorun.

Aman dikkat bu ara çok ciddi bir salgın var sevgili anneler. Biliyorum ki ne kadar çocuklarımızı korumaya çalışırsak çalışalım yine de ya okuldan ya dışarıdan bir şekilde virüs kapabiliyorlar.

Konuya hakim tüm annelerin dikkatine diyerek bugünkü yazıma son veriyorum.

Sağlıklı günler.