Selcen Doğan Ağakay Canınız ciğeriniz olmayalım
HABERİ PAYLAŞ

Canınız ciğeriniz olmayalım

Fotoğraflar her şeyi gösteriyor. Görmek istemediğimiz, ama her gördüğümüzde bize ‘Bunlar münferit olaylar’ denilen fotoğraflar.
Münferit kelimesi ‘istisnai bir durum’, ‘tek tük yaşanan bir hadise’ye işaret etmek üzere kullanılıyor.
Bu kaçıncı ‘münferit olay’ sayamadım.
Biz, ‘orantısız güç’ kavramını dillendirmekten de, ‘protestocular dövüldü/üstlerine biber gazı sıkıldı/saçlarından çekilerek tekmelendi’ diye yazmaktan da usandık ve utandık.
Siz ‘Bunlar münferit olaylar’ demekten usanıp utanmadınız. Ama el insaf, bu fotoğraflara bakıp nasıl hala ‘Protestocu olsalar da olmasalar da öğrenciler canımız ciğerimizdir’ diyebiliyorsunuz?
Allah muhafaza(!) can ciğer olmak falan değil, sadece demokratik haklarını kullanmak istemiş çocuklar.
Amaaan, büyütmeyelim canım, nasıl olsa bunlar münferit olaylar.

Haberin Devamı

Amanın imparatorluk geri geliyor

Altı üstü bir gezi yazısı yazacaklar, İstanbul’u anlatacak ve görülmesi gerektiği konusunda tavsiye verecekler. Ama başlığı görseniz, korkarsınız: ‘İmparatorluk Geri Geliyor’.
‘Amanın, ne oluyor?’
diyesi geliyor insanın. Atlıların sesini duyar gibi oluyorsunuz başlığı okuyunca. Ama ne yaparsınız, Amerikalılar böyle. İlgili ya da ilgisiz, ‘iddialı’ başlıklar atmayı seviyorlar.
Wall Street Journal atmış bu başlığı, İstanbul’u anlatan yazısının üstüne. Beyoğlu’nun cafe, restoran ve gece kulüplerini, Eyüp, Fener, Balat’ın geleneksel dokusunu, Sultanahmet’in tarihsel önemini, leziz Türk yemeklerini, Boğaz’ın eşsiz manzarasını anlattıkları yazıya bu başlığı uygun görmüşler.
Bu bakış açısını bizimle ilgili diğer konularda da hissettiriyorlar. Gün geliyor ‘İki kutupluluk Türkiye’yi ortadan ikiye ayırdı’ diye analiz yapıyor, gün geliyor Türkiye’nin sırtını Batı’ya çevirip yüzünü tamamen Doğu’ya döndüğü iddiasını ortaya atıyorlar.
Ya siyah ya beyaz. Ya hep ya hiç.
Herhalde Amerikalıların dünyayı algılama biçimi bu. Oysa bu coğrafya, oradan göründüğü gibi iki boyutlu analizlerle açıklanamıyor.
Hollywood filmleri gibi başlıklar, bizi anlamaya da anlatmaya da yardımcı olmuyor.

Haberin Devamı

Haftanın ironik başlıkları

-CHP’nin Assolisti: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 18 Aralık’taki kurultay için, kendilerine ‘Cumhuriyet Halk Korosu’ adını veren ve aralarında Edip Akbayram ile Onur Akın’ın da olduğu müzisyen grupla birlikte stüdyoya girmiş. Aşık Mahzuni Şerif’in ‘Sarı Saçlı Mavi Gözlüm’ deyişinin yeni düzenlemesini seslendiren Kılıçdaroğlu, bu kayıtların sandıktaki geri dönüşünün iyi olacağını düşündüğünü söylemiş.
(Tamam, niyet iyi olabilir, okuduğum kadarıyla Mahzuni’nin bestesine yeni yazılan dizeler de fena olmamış ama bu mudur yani? CHP’den halka dokunması, insanların gündelik hayatlarına, sorunlarına değmesi beklenirken, böyle bir haberle gündeme gelmesi biraz ‘kel alaka’ olmuş. Sadece eleştiri üzerinden siyaset yapmak, sadece muhalefet etmek bile artık yetmezken, yeni politikalar üretilmek için öncü olmak, tüm Türkiye’ye hitap edecek yeni gündemler yaratmak varken, stüdyoda geçirilen saatler lüks kalmıyor mu? Yoksa ‘Şiir bazı kişilerin tekelinde değildir’ mesajını verme kaygısı mı bu(!)

-Magazin Pinokyoları:
Haberde diyor ki, ‘Magazin dünyasında bir klasiktir; yeni başlayan ilişki önce inkar edilir ve sadece arkadaş olunduğuna dair bir açıklama yapılır. Köşeye sıkışınca ya da evlenmeye karar verilince de arkadaşlığın aşka dönüştüğü iddia edilerek durum kurtarılmaya çalışılır’.
(Doğru, böyle bir durum var. Çoğu magazin haberi de bunu onaylar nitelikte. Ama ‘Yapana değil, yaptırana bakın’ diye bir söz de var. Yani, insanları pinokyoluğa zorlayan bir yapı var. İlişkilerini en başından dürüstçe ortaya koyanların başına gelenleri düşünürseniz, pinokyoları daha iyi anlayacaksınız).

Haberin Devamı

Cemile Sultan’da unutulmaz caz gecesi...

Anadolu Yakası’ndaki Cemile Sultan Korusu tarihi dokusu ve Boğaz’ın muhteşem manzarasıyla konuklarını büyülüyor. Kandilli’deki bu tarihi koru, eskiden II. Abdülhamit’in kız kardeşi Cemile Sultan’ın yaşadığı yermiş. Bin dönümlük arazi üzerindeki Cemile Sultan kış sezonu etkinlikleriyle de ilgi çekiyor. Dünya mutfağından çeşitli yemekler tadabileceğiniz Koru Restoran 17 Aralık Cuma günü konuklarına unutulmaz bir caz gecesi yaşatmaya hazırlanıyor. Emin Fındıkoğlu Dörtlüsü’nün olacağı geceye giriş 25 TL. Öğrenciler geceye 15 TL’ye katılabiliyor. Koru Restoran telefon numarası: (0216) 308 49 43.

Çılgın müzisyenler İstanbul’da

Fransız topluluk Le Quatuor (Türkçe Dörtlü demek) 17-19 Aralık arası İstanbul’da olacak. Laurent Vercambre’nin 1980’de bir araya getirdiği topluluğun repertuarında rönesans, barok, romantik eserler ve opera bulunuyor. Şovlarına bolca mizah katan topluluk müthiş bir kahkaha senfonisini seyircilere sunuyor. ‘Müzik Komedyenleri’ diye bilinen Le Quatuor’un üyeleri sahnede her rolü üstleniyor. Kimi zaman müzisyen, kimi zaman aktör, dansçı, akrobat oluyorlar. Dörtlü sahneye sandalye ve siyah takım elbiseyle çıkıyor, müzikle öyküler anlatıyor. 17 Aralık Cuma ve 18 Aralık Cumartesi saat 21.00; 19 Aralık Pazar ise saat 15.00’te TİM Show Center’da olan Le Quatuor’un muhteşem gösterisini kaçırmayın!

(12 Aralık 2010 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)

Sıradaki haber yükleniyor...
holder