Magazin Çelik: Sezen Aksu ve Candan Erçetin'in ekibi kaybedecek

Çelik: Sezen Aksu ve Candan Erçetin'in ekibi kaybedecek

Paylaş
Çelik: Sezen Aksu ve Candan Erçetin'in ekibi kaybedecek

Şarkıcı Çelik, "Sezen Ağa Garo Ağa'ya karşı" başlıklı yazısıyla Musiki Eseri Sahipleri Grubu yöneticilerini sert ifadelerle eleştirdi. Çelik, "Müzisyenler Sefil Bilo, Meslek birliği yöneticileri Maho Ağa!" ifadelerini kullandı

Arif Sağ ve Orhan Gencebay arasındaki tartışma sonrası devlet MESAM'a kayyum atadı. Atanan kayyum da Coşkun Sabah'ı Başkan seçmişti. MESAM'da bu olaylar yaşanırken bir diğer müzik örgütlenmesi olan MSG'de de işler karışık.

Şarkıcı Çelik, kaleme aldığı bir yazı ile MSG yöneticilerini topa tuttu. Eleştirilerden Sezen Aksu da payına düşeni aldı.

İşte Çelik Erişçi'nin "Sezen Ağa Garo Ağa'ya karşı" başlıklı o yazısı:


Bu hafta MSG olarak bilinen besteci ve söz yazarlarının telif haklarını koruyan, gelirlerini toplayan birliğin seçimleri ve kongresi var.


SEZEN AKSU GÜCÜNÜ ARKASINA ALAN EKİP KAYBEDECEK


Halen MSG (Musiki Eseri Sahipleri Grubu) yöneticiliğini yapan Garo Mafyan liderliğindeki ekip seçimi kazanacak, Sezen Aksu gibi büyük bir gücü arkasına alan Candan Erçetin liderliğindeki ekip ise seçimi kaybedecek…

Ben oyumu kaybeden taraftan yana kullanacağım! Ama MSG’nin de sonu MESAM’dan (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği) beter olacak!

En son söyleyeceğimi en başta paylaştım, lafı gevelemeye gerek yok! Sözümüz burada kayıtlı olarak dursun, şerhimiz de açık olsun!

Meslek birlikleri sanatçıların haklarını korurlar. Yasa ile belirlenen hakları korumaz ve tüzüklerine uymazlarsa “ Yasa-Dışı ” olmuş olurlar. Bu sorumluk getirir! Kim yasadışı işlem yaptı ya da göz yumdu ise bedelini öder!

Benim Garo Mafyan yönetimine karşı olma sebebim, halen görev yapan, sanatçı haklarını korumakla yükümlü, yönetim kurulu üyesi kişinin, sanatçı haklarını, yok hükmündeki işlemlerle usulsüz olarak ele geçirdiği, YARGITAY TARAFINDAN ONANMIŞ, MAHKEME KARARLARIYLA TESPİT EDİLMİŞ olmasına ve benim de bu kararları MSG yönetim kuruluna bildirmiş olmama rağmen, MSG YÖNETİM KURULU BAŞKANI DAHİL OLMAK ÜZERE TÜM YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN, bu kararları görmezden gelerek, bu kişi hakkında MSG tüzük kurallarını uygulamamış olmasıdır.

GARO MAFYAN'A ÖNCEDEN DUYURDUM


Bu kişiler kurumda bulunamaz, sanatçı haklarını koruyamaz. Sadece kendi çıkarlarını korur! Bu durumu MSG üye ilişkileri vasıtası ile Sayın Garo Mafyan’a ve tüm yönetim kurulu üyelerine yargı yoluna gitmeden önce duyurdum.

MSG arayarak hukuk birimi ile görüştüm… Ve onlara “ Ben kurum yöneticisi ve yönetim kurulu üyesi bir kişi hakkında resmi başvuruda bulundum, başvurum yönetim kuruluna gitti mi? Gitti ise yönetim kurulu benim başvurumdaki doğru ya da yanlışların belirlenmesi için hukuk bürosuna gönderdi mi ” dedim… Bu konuşmalar MSG kayıtlarında mevcuttur!

MSG hukuk bürosu bana şu cevabı verdi “ Hayır, başvurunuz yönetim kurulu tarafından hukuk büromuza iletilmedi ”

Ben de “ Peki ama başvurumun hukuk bürosuna gitmemesi gerektiğine kim karar verdi ” şeklinde sorduğumda bana verilen cevap şu oldu;

“ Yönetim kurulu ”

Ben de MSG Hukuk bürosuna “ Tamam ama benim şikâyetim zaten hakkında tespit edilmiş mahkeme ve onanmış Yargıtay kararları bulunan yönetim kurulu üyesinin, sanatçı haklarını korumakla yükümlü meslek birliğinde olamayacağı, yönetim kurulu başkanı ve tüm üyelerinin de bu konuyu görmezden gelmesinin yasal olmadığı idi ”

Bu başvurumdan da sonuç çıkmayınca durumu bakanlık müfettişlerine aktarmaya karar verdim.

"TEŞEKKÜRLER ŞEKERİM, GÖZLERİNDEN ÖPERİM"


Ben tüm bu durumu aynı burada yazdığım şekilde telefonla arayarak Sayın Garo Mayfan beyefendiye de telefonla uzun uzun anlattım. Kendisinin bana cevabı “ Teşekkürler şekerim, gözlerinden öperim ” şeklinde oldu… Benim bu telefon sonrası kanaatim MSG yönetim kurulu üyelerinin işleri birbirlerini öperek yürüttükleri şeklinde oluştu…

Gelelim Muhalif grup Candan Erçetin cenahına!

Bu grupla ilk tanışmam kendilerinin bana davetleri üzerine Ferhat Göçer ofisinde, Zeynep Talu ve Bülent Pozam katılımı ve gerçekleşti.

Bu toplantının daha en başında bu ekibin izlediği seçim stratejisi ve mücadele yönteminin tamamen yanlış olduğunu kendilerine çok açık bir dille ilettim! Bu toplantı sonrası ateşli meslek birliği savunucusu Zeynep Talu bir daha da telefonlarıma çıkmadı! Benim açımdan anlaşılır bir durum!

İkinci toplantı davetine de icâbet ettim ki o toplantı çok daha ilginçti!

Bu toplantıda yine Zeynep Talu, Bülent Pozam, Ferhat Göçer, Candan Erçetin başta olmak üzere kalabalık bir katılımcı grup vardı. Bu toplantıya davet edilen, fikri sorulan bir kişi olarak yine çok açık bir şekilde fikirlerimi belirttim.

Toplantıda gördüğüm şey Candan Erçetin’in başkan olarak seçildiği ve bir ekip kurulacağı idi. Ben de buna kimin karar verdiğini öğrenmek için herkesin içinde “ Burada İRADE kimde? Kararları kim alıyor ” dedikten sonra, toplantıya hukuk konuları ile gözetimci olduğunu gördüğüm kişiye “ Sizin telif hakları konusunda yeterliliğiniz, burada sanatçıları yönlendirebilme konusundaki tecrübeniz nedir? Burada bulunmanıza ve sonrasından seçim kazanırsanız, yeni hukuk danışmanı olacağınıza kim karar verdi ” şeklinde sorularımı yönelttim.

Tüm bu soruların altında yatan ana soru şudur?

Memnun olmadığınız yönetim kurulunun, MSG imkânlarını şahsi çıkarları için kullandığını iddia ediyorsunuz? Sizin aynı şeyi yapmamanız için burada toplandık Ama kararlar kimseye sorulmadan alınıyor. O zaman bizi neden davet ettiniz? Bu sorulara açıklayıcı ve tatmin edici hiçbir cevap verilmediği gibi bir daha da bu toplantılara davet edilmedim! Benim açımdan durum gayet açıktır.

Arkasına Sezen Aksu gücünü almış olan Candan Erçetin’in sanatçı haklarını koruma ve mücadele gücü yoktur.

Nokta!

Çünkü yönetim, hak ve mücadele, irade ve güç gerektirir.

Bu grubun yayınladığı bir videodaki tek bir söz bile benim iddiamı açıklamak için yeterlidir ki söz konusu videoda Sezen Aksu da dahil tüm konuşanlar söze “ Öncelikle geçmiş yönetime tüm yaptıkları için teşekkür ederiz ” şeklinde başlamaktalar.

TEŞEKKÜR EDİLECEK ÇALIŞMALAR YAPILAN YÖNETİM KURULUNA NEDEN KARŞISINIZ?

Benim mahkeme kayıtlarını ortaya koyarak yaptığım açıklama ve başvurular tüm medyada açıklandı ( http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/yargitaydan-kritik-universal-muzik-karari-40717765 )

1 ) Eğer bunlardan habersiz iseniz sektör hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuzdur, kurumu yönetemezsiniz

2 ) Eğer bunları biliyor ve ses çıkaramıyor ve mücadele etme yeteneğinden yoksun iseniz, kurumu yönetemezsiniz?

Siz kurumu yönetmeye neden talip oldunuz?

Bir diğer vahim konu ise, Garo Mafyan yönetiminde ne olup bittiğini bilen Bülent Pozam ve Ferhat Göçer gibi şu an hala yönetim kurulunda bulunan kişilerin, yönetim kuruluna uyarıları sonrasında, meslek birliğinin yönetim ve hukuk biriminin uyarıları incelenmesi gerekirken, tam tersine olarak, uyarıları yapılan kişileri susturarak, haysiyet kuruluna vermek için çırpınmasıdır!

Bu konu da ayrıca bakanlık müfettişlerince incelenecektir.

“ Susturulmaya çalışıldığınız ya da karşı olmanızı gerektirecek usulsüz işlemler yapıldığını söylediğiniz yönetim kurulunda neler olup bittiğini neden açıklamıyorsunuz ” dediğimde Bülent Pozam’ın bana cevabı “ Bu benim tarzım değil ” şeklinde oldu!

Bülent Pozam yani “ Bu tenim tarzım değil ” ekibi ile Candan Erçetin “ MSG yönetimine teşekkür ederiz ” ekibi beraber hareket etmektedir. Yani al birini vur öbürüne!

İnsanın aklına Candan Erçetin ekibinin, Garo Mafyan ekibinin seçilmesini için mi çalıştığı sorusu gelmiyor değil yani? Mücadele etmek yerine, mücadele edecek olanların önünü kesmek!

Sezen Aksu’nun bu anlattıklarımın kenarına bile değmekten hoşlanmayacak, muhatap olmayı asla istemeyecek, para-pul meseleleri ile hiç alakası olmayan karakterde, derviş gibi biri olduğunu biliyorum. Ülkemin yetiştirdiği en büyük bir Ozandır. Müzikal takdir zaten bana düşmez, kişiliğine saygım ve hürmetim sonsuzdur.

BENİM ELEŞTİRİM SEZEN AKSU'YA DEĞİL


Ancak ben de bildiğim hakikati söylemezsem kendime saygımı yitiririm; Onun büyük gücü yanlış ellerde ve kaybetmeye mahkûm bir akıl tipi ile yönetiliyor. Benim eleştirim Sezen Aksu’ya değil, onun gücünün kullanılarak, benim gibi müzisyenlerin haklarını savunan kişileri dışlamaya çalışanlaradır. Ferâset sahipleri bunu kolayca anlayabilir.

Tüm bunlar bana “ Ağalık ” ve “ Düzen ” karşıtı Türk filmlerini hatırlattı!

Yavuz Turgul, Atıf Yılmaz, Ertem Eğilmez ve tabi ki bu filmlerin unutulmaz oyuncuları Şener Şen, Kemal Sunal, İlyas Salman; Anlatmaya gerek yok!

Müzisyenler Sefil Bilo, Meslek birliği yöneticileri Maho Ağa!

Eğer görüşümde yanılırsam MSG çok büyük bir dertten kurtulmuş olur. Yanılmazsam MSG sonu MESAM gibi olur. Eğer yazdıklarım müzik dünyası tarafından iyice incelenirse bütün müzik dünyası kazanır ve bundan da en çok ben memnun olurum çünkü hakları korunan üye sanatçıların içinde Sezen Aksu, Ercan Saatçi ve Kayahan’dan sonra en büyük şarkı kataloğuna sahip olanlardan birisiyim!

Bir de not, tüm bu sayfalarda okuduklarınız, gazetelerde yayınlanmış, telefon konuşmaları MSG kayıtlarında halen kayıtlı, belgeleri sayı olarak kaydedilmiş olarak üye ilişkileri dosyalarında ve ayrıca gazetelerde de yayınlanmış hali ile ilâm edilmiş mahkeme ve Yargıtay kararlarıdır!

Bu sebepledir ki boş konuşmadığımız için bu yazı da doğal olarak bakanlığın da dikkatini çekecektir.

Haberin Devamı