Nedim Şener Cemaat AK Parti çatışması mı var?
HABERİ PAYLAŞ

Cemaat AK Parti çatışması mı var?

Haberin Devamı

Bir soru Türkiye’nin derin gündemini
işgal ediyor; cemaat ile hükümet
arasında çatışma mı var?
Bazıları “Evet” diyor. Ama iki taraf
sözcüleri bu soruya “Hayır” yanıtını veriyor.
Uzaktan bakmak yetmiyor, gerçeği
görmek için biraz yakınlaşmak lazım.
Cemaati ve operasyonlarını çok iyi
bilen bir görevli uzun süre önce bana
şunları söylemişti: “Cemaat ile hükümet
arasında değil cemaat ile Başbakan
arasında bir çatışmadan söz edilebilir.
Eğer cemaat, Tayyip Erdoğan yerine
ikinci bir Tayyip Erdoğan bulsa onu
koltuğa oturtur” Söylemek istediği;
‘Erdoğan’sız AK Parti’ydi.
O zaman inandırıcı gelmemişti.


7 şubat darbesi

Aradan zaman geçti. MİT Müsteşarı
Hakan Fidan’ın KCK operasyonu
kapsamında Özel Yetkili Savcılık
tarafından ‘terör örgütü üyesi’ olduğu
iddiasıyla ifadeye çağrıldığı ‘7 Şubat 2012
darbesi’ yaşandı. Hükümet hızlı bir şekilde
yasa değişikliğiyle MİT müsteşarını korumaya
aldı. O görevliyle tekrar görüştüğümüzde
“Size o zaman söylediğim şey buydu,
hedef kesinlikle Erdoğan’dı” dedi.
Başbakan da daha sonra “Operasyon
bana yönelikti” açıklaması yaptı.
Kısa süre önce görüştüğümüz o görevli
“Ahmet Şık ile senin tutuklanmanızda
aynı güçler rol oynadı” demez mi?

Güç peşinde mi?

Aklıma Taraf gazetesinde yayınlanan
Amerikan özel istihbarat kuruluşu
Stratfor’un raporu geldi. Rapora göre;
Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması sonrası
iktidar partisi içerisinde güç peşinde olan
cemaat son seçimlerde 150 milletvekilliği
istemişti. 12 Haziran 2011 seçimleri
öncesi hükümeti sıkıştırmak isteyen
cemaat tutuklanmamızda rol oynamıştı.
Hükümetin karşı atak olarak
tutuklandığımız Ergenekon operasyonunu
yürüten polis müdürü ile Savcı Zekeriya
Öz’ü görevden almasını bu çatışmaya
bağlayan çok sayıda yorum yapıldı.
Tamam, diyelim ki tutuklanmamızda suç
cemaatin, o zaman Başbakan neden
bize ‘terörist’, kitaba ‘bomba’ dedi?
İstihbaratta temizlik

Gelelim günümüze..


Hükümet Ergenekon ve
KCK operasyonunda rol oynayan
Emniyet’in istihbarat gibi kritik
noktalarında görev yapan cemaate
yakın isimlerin tamamına yakınını
görevden aldı. İl müdürlerinin
bir kısmı kalsa da istihbarat şubelerini
değiştirdi. Ardından doğrudan cemaati
hedef aldığı izlenimi veren ‘dershanelerin
kaldırılması’ projesini hayata geçirdi.
Artık hükümetin eli daha güçlü. Çatışma
basındaki kalemler üzerinden ağız dalaşı
şeklinde yürüyor. ‘Ajanlıktan’ tutun
‘vatan hainliğine’ birbirlerine
etmedik hakaret bırakmıyorlar.
Bu konuda yapılan yorumların
tamamı ya da bir kısmı doğru veya yanlış
olabilir. Ama gerçek olan şu ki Türkiye’de
her iki güç de yaşanan haksızlık ve
adaletsizlikte aynı derecede pay sahibidir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder