CEO'lar hedeflerini anlattı

Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Turgay Durak, gelecek yıl yapacakları yatırım tutarının 4 milyar dolar olacağını belirterek, "Bu 4 milyar dolarlık yatırıma satın almalar dahil değil" dedi.

Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda düzenlenen CEO Clup Toplantıları kapsamında yapılan "CEO’nun Ajandası 2013" panelinde konuşan Durak, 2013’te şirketlerinin yüzde 4,5 büyüyebileceğini söyledi.

Holding olarak 2013’te yatırımlara devam edeceklerini aktaran Durak, 2012’de 3 milyar dolar civarında yatırım yaptıkları bilgisini verdi. Gelecek yıl yapacakları yatırım tutarının 4 milyar dolar olacağını anlatan Durak, "Bu 4 milyar dolarlık yatırıma satın almalar dahil değil" dedi.

İhracat pazarlarının artık Doğu’ya, Afrika’ya ve Asya’ya doğru kaydığını vurgulayan Durak, bu coğrafyadaki çalışmalarını artıracaklarını ifade etti.
Ekonomide bir sürü riskin olduğunu ama kendilerinin aklına gelen ilk riskin finansal riskler olduğunu belirten Durak, sözlerine şöyle devam etti:
"Verimlilik kar edebilmek için çok önemli hale geliyor. Bu sene çok çalıştık çünkü çok zor bir yıldı ama gelecek yıl daha da zor olacak. O yüzden daha çok çalışıp daha çok yorulmamız lazım. Tüpraş’ta mazot üretimini artıracak yatırım projesi 2,5 milyar dolar civarında. Ford Otosan için gelecek yıl 1 milyar 400 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz. Tofaş’ta da yeni ticari araç yatırımları var. Arçelik’te de hem Türkiye’de, hem de yurt dışında üretim kapasitesi artış yatırımları var."

-"Sabancı’nın piyasa değeri 10 milyar doları geçti"-

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul ise holdingin piyasa değerinin 10 milyar doları geçtiğini kaydederken, bu rakamın 2004’te yaklaşık 4,5 milyar dolar olduğuna dikkati çekti.

Sabancı Holding’in portföy değerinin ise 13 milyar dolar olduğu bilgisini veren Kurtul, 10 şirketlerinin pazar payında 1 numarada, 1 şirketlerinin ikinci sırada, 3 şirketlerinin ise üçüncü sırada bulunduğunu kaydetti.

Cirolarının 2012’de yüzde 15’ten fazla büyüdüğünü aktaran Kurtul, 2013’te bu civarda bir büyüme gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade etti.
Portföylerinin yüzde 50’sinin bankacılık olduğunu aktaran Kurtul, holding olarak önem verdikleri ikinci alanın enerji sektörü olduğunu, burada hem elektrik üretimi hem de dağıtımı konusunda büyüdüklerini dile getirdi.

Enerjide hedefledikleri pazar payının yüzde 10 olduğunu belirten Kurtul, şu anda mevcut lisanslarının 5 bin megavatın üzerinde olduğunu söyledi.
Türkiye’de kişi başına tüketiminin 3.000 Kwh, Avrupa’da ise 6.000 Kwh olduğunu anlatan Kurtul, bu alana her yıl 4-5 milyar dolar yatırım yapmak gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye’de enerji talebinin 2020 yılına kadar 2 misline çıkmasını beklediklerini bildiren Kurtul, enerjinin kendileri için önemli bir büyüme alanı olduğunu söyledi.

Çimento sektöründe yakın coğrafyalarda satın alma yaparak büyüme planladıkları bilgisini veren Kurtul, "Çimentoda 2 şirketimiz Akçansa ve Çimsa yüzde 20 pazar payına sahip. Çimentoda büyüme planlarımız var. Önümüzdeki 3 yılda kapasitemizi 2 katına çıkaracağız" dedi.

Perakendenin Sabancı olarak büyümek istedikleri bir alan olduğunu kaydeden Kurtul, konuşmasına şöyle devam etti:

"Emeklilik şirketlerinde de çok büyük potansiyel görüyoruz. Bu yıl sanayi şirketlerimiz açısından çok kolay bir yıl değildi. Eskiden enflasyon oranları yüzde 60-70 idi, şimdi yüzde 7 rakamlarını konuşuyoruz. Kurda daha öngörülebilir bir duruma geldik. Borçlanma kolaylaştı. Bugün şirketler tahvil ihraç ediyorlar. 10 yıl vadeli tahvil ihraç ederek borçlanabiliyoruz, bu devam edecek.

Kredi derecelendirme konusu önemli. Burada pozitif bir gelişme, borçlanma, faizlerin düşmesi, yatırım kapasitesi açısından çok önemli olacak. Türkiye her yıl milli gelirin yüzde 20’si kadar yatırım yapıyor ama tasarruf oranı yüzde 12’lerde, tasarruf oranı düşük."

Sabancı Holding olarak Türkiye’nin geleceğine inandıklarını ve yatırımlara her yıl devam ettiklerini anlatan Kurtul, "Her yıl 2 milyar dolar yatırım yapıyoruz, bunun 3’te 2’si enerjiye gidiyor. Önümüzdeki yıl da bu rakama yakın bir yatırım yapılacak. Şirketlerimizin 3’te 2’si halka açık. 2015’te Enerjisa’yı halka açmayı planlıyoruz. Enerjide bugün elimizde 13 tane yürüyen hidroelektrik proje var. Doğalgazda dışa bağımlılık sıkıntısı var. Cari açık önemli bir problem. Türkiye yılda 25 milyar dolarlık enerji ithalatı yapıyor. Enerji hariç bakarsak aslında Türkiye pek de bir cari açık vermiyor. Türkiye’nin güneş konusunda imkanı geniş. İyi bir strateji ile güneş enerjisi konusunda bir gelişme sağlayabiliriz. Nükleerin de iyi bir kapasite ile güvenli bir şekilde yapılabileceğini düşünüyorum. Türkiye’nin önündeki en önemli riskin Suriye olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Borusan'ın amacı norganik büyüme

Toplantıda konuşan Borusan Holding Üst Yöneticisi (CEO) Agah Uğur, "Amacımız inorganik büyümeyi sağlamak, devamlı arayış içerisindeyiz" dedi.
Holding performansını da değerlendiren Uğur, "İş bazında 2012 ile 2013 arasında büyük bir performans farkı beklemiyorum. İlk defa geçen yıla göre ciromuzu büyütemedik. 2013’ü de benzer bir yıl olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.

Doğan Holding: Eğlence enerji sektörü önemli

Doğan Holding CEO’su Yahya Üzdiyen ise, ABD ekonomisinin toparlandığını ancak Avrupa’da sıkıntıların bulunduğunu anımsatarak, "Elle tutulur iyi tahminler yapamıyoruz" dedi.

Önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerini sıralayan Üzdiyen, "Emtia ve enerji fiyatları gerileyebilir. Türkiye içinse her şey göreceli. Dünyada herhangi bir ülkenin kaynaklarının dışarıdaki olumlu olumsuz gelişmelerden etkilenmemesi mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ekonomi yönetiminin uyguladığı politikaların yerinde olduğunu belirten Üzdiyen, "Türkiye her şeye rağmen doğru politikalar uyguladı. Bunun etkilerini görüyoruz. 2013 için beklentimiz ekonomik büyümenin 3-4 bandında olması yönünde. Belki daha iyi olacaktır" ifadelerini kullandı.

Doğan Holding’in önümüzdeki döneme ilişkin planlarına da değinen Üzdiyen, "Verimlilik, sürdürülebilirlik artık önemli. İnorganik büyüme hedefimiz vardı. Bu sene fırsatlar da yakaladık. Birkaç projemiz devam ediyor. Eğlence enerji sektörü önemli. Perakende sektöründe fırsatlara bakıyoruz" dedi. Üzdiyen önümüzdeki dönemde holding yatırım planları içerisinde yurt dışının da yer aldığını vurgulayarak, "2013 ile birlikte yurt dışına yatırımlarımız olabilir. Bu anlamda yeni arayışlarımız olabilir" dedi.

Doğuş Holding: Sürdürülebilirlik kavramı önemli

Panelde konuşan Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan ise, "Dünyada büyüme oranları geriledi, yavaşladı. Türkiye ekonomisi de bundan etkilendi ama minimum seviyelerde. Türkiye bu sene yüzde 3,5 seviyelerinde büyüyecek. Bu da ekonomiyi soğutma projesinin bir gereği" ifadelerini kullandı.

Hükümetin yakın zamanda açıkladığı Orta Vadeli Program’ın (OVP) ileriye yönelik doğru tahminler içerdiğini belirten Akhan, "Orta Vadeli Programın ayakları yerde, oyuncular için mali ve reel piyasalarda rehber niteliğinde. OVP bir yandan büyümeyi sürdürürken diğer yandan cari açığı azaltıcı bir temaya oturmakta. Yatırımların artması ile ortaya çıkacak finansman ihtiyacını tasarruf artışı ile aşılması öngörülüyor" ifadelerini kullandı.

Doğuş Holding’in önümüzdeki dönemde yatırım planlarına ilişkin olarak Akhan, "Fırsatlar var. Sürdürülebilirlik kavramı önemli. Ekonomi oyuncularının önemini anladığı bir kavram. Doğuş olarak 2013 planlarımız yapıyoruz. 2012 fırsatlar yılı oldu. Yatırımlar ve istihdam yaratmaya dönüştü. 2013 aynı şekilde bir yandan iş modellerimizi rekabetçi şirketler yaratarak, bölgede ortaklıklar olacak iş planı yaptık. Mevcut iş alanlarımız yedi iş alanımız var, burada büyümemizi derinleşmeyi devam ettireceğiz. 2012’de başlayan yatırımlarımızı devam ettireceğiz. 2013’ün 2012 den daha iyi olacağını varsayıyorum. 2013’te hem ülke ekonomisinin hem de şirketlerin büyümesinin hız kazanacağını düşünüyorum" dedi.

Yakın zamanda Güney Koreli SK Group ile online teknolojiler alanında bir işbirliği içerisine girdiklerini belirten Akhan, şunları kaydetti:
"Onlarla online shopping platform oluşturuyoruz. Ocak ayında platformu tamamlayacağız. Mayıs ayında tüketiciye yönelik olarak online alışveriş platformu oluşturacağız. Teknoloji tarafında tüketiciye yönelik online alışveriş platformu oluşturup pazarın içinde olacağız.

2013 yılında bölgesel ortaklıklara girebiliriz. Restoran ve yeme içme sektörü konusunda mevcut markaları ortaklıklar yoluyla satın almak veya kendi markamızı oluşturmak için arkadaşlarımız çalışma yapıyor."

Vodafone: Teknoloji kullanımı önemli

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, krize rağmen ekonomik büyüme yakalayan Türkiye’nin yeni dönemin bölgesel ekonomik üssü olmaya aday olduğunu söyledi.

Timuray, Türkiye’nin son yıllarda küreselleşen dünyaya entegre olurken ekonomisini sağlam bir zemine oturttuğunu ifade etti.

Krize rağmen ekonomik büyüme yakalayan Türkiye’nin yeni dönemin bölgesel ekonomik üssü olmaya aday olduğunu belirten Timuray, ancak Avrupa’daki daralmanın devam etmesinin Türkiye’yi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.

Timuray, ABD ve BRIC ülkelerinden gelen zayıf sinyallerin bu riski pekiştirdiğinin altını çizerek, gelecek 10 yıl ve daha uzun vadeli yol haritalarında yer alan tüm bileşenlerin ve bu bileşenlere hayat verecek yatırım stratejilerinin odak noktasında bulunan kilit unsurlardan birinin "sürdürülebilirlik" olduğunu ve sürdürülebilirliğin beraberinde toplumsal refah, zenginlik ve yüksek yaşam kalitesini getirdiğini söyledi.

Sürdürülebilirliğin temel olarak faaliyet performansı, sosyal sorumluluk ve çevre olmak üzere 3 sacayağı üzerine inşa edilen bir kavram olduğuna işaret eden Timuray, sözlerine şöyle devam etti:

"Önümüzdeki dönemde, her şirketin faaliyet performansındaki ’sürdürülebilirlik’, teknoloji kullanımı ile doğru orantılı olacak. Inovasyon ve verimlilik sürdürülebilirlik odağında olacak ve bu odağı besleyen temel unsurların başında ise mobil hayatın ve genel anlamda bilgi teknolojilerin getirdiği başarılı bir şekilde entegre etmek önem kazanacak. Yapılan araştırmalar, bilgi ve iletişim teknolojilerinin Avrupa Birliği ülkelerinin GSYİH’lerine yüzde 25, verimlilik büyümesine ise yüzde 40 katkı sağladığını; sadece bulut bilişimin yarattığı değer düşünüldüğünde, bu toplamın 2020 yılında 1 trilyon dolara ulaşacağını ortaya koyuyor.

Global ölçekte artan nüfus ve doğal kaynak sıkıntısı gibi faktörlerin etkisiyle, bugün tüm dünyayı ilgilendiren en önemli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda ekolojik limit aşımının son 50 yılda sekiz kat arttığını göstermekte. Bugün her şirketin, faaliyetleri doğada bir ayak izi bırakıyor. Dolayısıyla sürdürülebilir bir dünya için şirketlerin kaynak kullanımları önem kazanıyor."