Gündem CHP'li Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu'nun A Takımında neden yok? Açıkladı

CHP'li Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu'nun A Takımında neden yok? Açıkladı

Paylaş
CHP'li Gürsel Tekin, Kılıçdaroğlu'nun A Takımında neden yok? Açıkladı

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Tekin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun A Takımında neden yer almadığını anlattı, "A takımında olmanız için ısrarla o koltuklardan birinde oturmanıza gerek yok. Mesela ben bir önceki kurultayda seçilmedim ama hemen bir ay sonra otobüsümle Türkiye’yi dolaştım" dedi.

Gürsel Tekin hakkında çok merak edilen bir konu var. Acaba Gürsel Tekin neden artık Kılıçdaroğlu’nun genel merkezdeki “A” takımında yer almıyor diyorlar?

Ben CHP kültürünü alan bir insanım, 35 yıl görev yaptım. Belki böylesine uzun bir süreç çok kişiye kısmet olmamış ama bana olmuş. Partideki bütün kademelerde görev aldım. Gençlik kolları, ilçe yöneticisi, belediye meclis üyesi oldum. Belediye başkan yardımcısı oldum, il yöneticisi, il başkanı oldum, PM Üyesi oldum, MYK Üyesi oldum, Genel Sekreter oldum, örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı oldum, basın ve medyadan sorumlu genel başkan yardımcısı oldum. Tüm bu kademelerde görev yapmış bir insanım.. Yani A takımında olmanız için ısrarla o koltuklardan birinde oturmanıza gerek yok. Mesela ben bir önceki kurultayda seçilmedim ama hemen bir ay sonra otobüsümle Türkiye’yi dolaştım. Onun için ısrarla bir yerde olmama gerek yok. Sonuçta milletvekiliyim, partimin yöneticisiyim. Bütün bu alanlarda görev yapan insanların tekrar bu göreve dönmesi doğrusu benim siyasi anlayışıma çok uygun değil. Üstüme düşen başka görevler olursa o görevleri de yerine getiririm.

Sayın Kılıçdaroğlu ile diyaloğunuz hala eskisi gibi mi?

Benim sayın genel başkanla ilişkilerimiz hep iyiydi. O konuda bir sıkıntı yok. Biraz önce CHP kültürü dedim, ben o kültürden geldiğim için MYK üyesiyken sayın genel başkanı içeride en çok eleştirenlerden biriydim. Ama sayın genel başkanın hoşgörüsü o kadar yüksek ki bir günde çıkıp “ya niye beni eleştiriyorsun, söylediklerime karşı çıkıyorsun” cümlesini kullanmış bir insan değildir. Ama dışarıda da ne genel başkanıma ne partime tek bir laf söyletmiş insan da değilim. Bunu bugün de yapmam yarın da yapmam!

Genel merkezde etkili görevdeyken sizi suçlayanlar oluyor muydu?

Olmaz mı, çok enteresan şeylerle karşılaştım. Örneğin, bir yere seçilenler kerameti kendilerinde ararlar. Belediye başkanı olmuşsa kendi çabasıyla olmuştur, milletvekili olmuşsa kendi çabasıyla olmuştur. Olamayanlar da sebep ararlar. Bu sebepler arasında gösterilecek en kolay şey, Gürsel Tekin’dir mesela. Bunu sahada da çok gördüğüm için paylaşmak istedim. Beni gören başlıyor anlatmaya, “ben listedeydim de sen engelledin” gibilerinden. Bunlarla çok karşılaştım. Uzun yıllardır siyasette olduğum için söyleyebilirim ki maalesef Türk siyasetini çürüten ve Türk siyasetini bu duruma getiren en temel neden yalan… her şey yalan üzerine inşa edilmiş. Bu çok tehlikelidir ve ne yazık ki çok partili sisteme geçtiğimiz dönemden bu yana siyasetin bu kadar kısa sürede çürümesinin temel nedenlerinden bir tanesi yalandır. İktidarı görüyorsunuz, adeta yalan rüzgarı gibi. Bu yalan rüzgarları parti içinde de oluyor. Sizinle siyaseten mücadele etmeye gücü yetmeyenler kolay yoldan yalana başvurup yıpratmayı seçiyor.

Biraz da ülkenin durumuna bakalım. Sizce ekonomi nasıl gidiyor?

Bakalım elbette ve hemen şunu söyleyeyim, iç politikada çok büyük sorunlar var. Onu sürekli baskıyla, otoriteyle durdurmaya çalışıyorlar. Dış politikayı anlatmama gerek var mı bilmiyorum. Dış politikada adeta oyun dışı olmuşuz ama basında, medyada sanki iyi gidiyormuşuz gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Ekonominin ne olduğunu merak ediyorsanız iki şeye bakacaksınız. Bir-Herhangi bir kentte veya Kocaeli’ye gittiğinizde tapu dairelerine uğrayacaksınız. Orada bakacaksınız, satışlar nasıl oluyor, kaç satış var? O satışların kaç tanesi icra yoluyla olmuştur? İkincisi-İcra dairelerine bakacaksınız. İcra dairelerindeki manzarayı gördüğünüzde ekonomide ciddi bir çöküşün olduğunu göreceksiniz. Bütün bu çaresizlikler içinde ayakta durmanın yollarını arıyorlar. Bunun için de tekrar nasıl iktidar olabiliriz, ona bakıyorlar. Yani bütün hesaplar bunun üzerine kurulu. Dış politika, iç politika, ekonomik kriz falan bunlarla uğraşalım, bir an önce rahatlatalım, hatta çaresiz kaldığımız yerde ana muhalefetten, muhalefet partilerinden destek alalım yok! Takdir edersiniz ki dünyanın her yerinde ana muhalefet iktidarın yarısıdır. Yani sıkıştığınızda, Türkiye’nin beka meselesi olan milli meseleler konusunda ana muhalefetin mutlaka göreve davet edersiniz.

Bir sürü sorun içinde sizce en önemlisi hangisi?

Türkiye’nin temel sorunu güvenlik ve özgürlük. Güvenlik ve özgürlük meselesini hemen çözmemiz lazım. Bu iki sorun aynı zamanda ciddi bir ekonomik kriz de yaratıyor. Turist niye gelmiyor? Güvenlikten dolayı… E o zaman ülkeye para gelir mi, gelmez. Mesela Sayın Erdoğan derecelendirme kurumlarına bağırıyor. Bağırmayla olsa hepimiz bağıralım ama sonuçta dolar yükseliyor. Senin bağırman bir şey ifade etmiyor. Sadece bu derecelendirme kuruluşları mı, hayır. Aynı zamanda Avrupa’nın bütün ülkelerinin yatırımcılarının baktığı bir Avrupa bankası var. O bankanın ne yazık ki son bir buçuk yıldır yatırım konusunda izin vermediği ortaya çıktı. Böyle olursa, dışarıdan yatırımcı gelmezse, en önemli gelir kaynağımız olan turizm işlemezse nasıl olacak?

Bir gün sosyal medyada bir okurum bana yazmış, “Gürsel Tekin’e şu mal varlığı listesini de sorsana” diye. Vakti gelmişken soralım o halde. Gürsel Tekin’in neleri var?

Sor tabi bana aklından geçen her şeyi sorabilirsin. Çok şükür çok zenginim o konuda hiç tereddütünüz olmasın. Yüreğim zengin, dostlarım zengin. Ben de o listeyi gördüm dedim vallahi zenginin parası züğürdün çenesini yorar derler ya, bir hesapladım 1 milyar doların üzerinde bir servetim var. Önce şunu bilin; ben servet savaşı içinde olacak bir insan değilim. Bizim hepimizin mal varlıkları çok açıktır. Sadece TBMM’ye vermiş olduğumuz beyanı değil, daha da ötesine bakın.

Hülle yoluyla da mı yok yani?

Tam da oraya geleceğim. Şimdi bu devlet 1800’lü yıllarda bizim hangi soydan soptan geldiğimizi biliyor da on yıldır ne halt işlediğimizi bilmiyorsa o zaman devlet devlet olmaktan çıkmış demektir. Bu devlet bunların elinde değil mi? O zaman hodri meydan diyorum. Ve hepinize hodri meydan diyorum. Yukarıdaki Cumhurbaşkanından aşağıdaki sıradan herhangi bir yöneticiye kadar. Çok şükür asla kursağımızdan haram lokma girmiş değildir. Yahu 9 tane benzin istasyonu yazmışlar. Bırakın benim istasyonumu yedi sülalemde bir tane bile yok. 300 daire diyorlar, bunların emlak vergisi ödenmez mi? Bunu anlamak beş dakikalık iş.

Gürsel Tekin’in İstanbul ile ilgili hayalleri nelerdir?

İstanbul’la ilgili 2009’da da hayallerim vardı, 2014’te de vardı ama olmadı. Bu kritik bir seçim. İstanbul 81 ilin bileşkeni olan bir il. Burayı aldığınızda Türkiye’yi almış olursunuz. Burada çok ciddi çalışmalarım var. Yeni değil, uzun yıllardır. Ha, yarın partim der ki, “arkadaşın senden bir oy fazla alıyor” o zaman o arkadaşımın arkasında dururum.

Yani üçüncü kez bir fedakarlık gerekirse yapacak mısınız?

Hemde hiç tereddütsüz. Yalnız 2014’te fedakarlık yapmadım. İtirazımı yaptım, olmayacağını söyledim nihayetinde olmadı. Birincisinde fedakarlık yaptım çünkü gerçekten Sayın Genel Başkanla alabilecek durumdaydık, çok az bir oyla kaybettik. Orada da parti genel merkezinin tutumundan kaynaklı olarak bir kesimin oyunu alamadık. O oyu alabilseydik her şey değişebilirdi ama olmadı. Fakat bu dönem şunu görüyorum. Söyleyeceğim şeye Ak Partili kardeşlerim de dahildir. Seçmen İyi Parti, HDP, SP, merkez sağdaki siyasi partiler bu konuda çok ciddi bir dayanışma içindeler. Örneğin geçenlerde Hatay’a gitiğimde bir ilçe açılışı vardı. orada İyi Parti ilçe başkanı, HDP ilçe başkanı, Saadet Partisi ilçe başkanı, Demokrat Parti ilçe başkanı, CHP ilçe başkanı hepsi bir aradaydı. Dedim ki hayırlı uğurlu olsun, siz gereken ittifakı kurmuşsunuz onun için yukarıdakiler hiç zahmet etmesin.

Gürsel Tekin’in adaylığında İstanbul’u CHP kesin alabilir diyebilir misiniz?

Şöyle diyeyim; 2019’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı kim olursa olsun İstanbul’u alır.

Kocaeli Barış Gazetesi/Aysun Ç.Erenkaya