Siyaset CHP: Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor
Paylaş
CHP: Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor

CHP: Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Ergenekon" soruşturması kapsamında bazı gazetecilerin gözaltına alınmasının tek amacının "Hükümeti eleştiren sesleri susturmak" olduğunu belirterek, "Şimdi Türkiye’de bir Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor" dedi.

Haberin Devamı

Hamzaçebi, düzenlediği basın toplantısında "Ergenekon" soruşturması kapsamındaki son gözaltıları değerlendirdi. Hamzaçebi, Ergenekon soruşturmasının Türkiye’de darbe teşebbüsü olduğu gerekçesiyle başladığını, ancak giderek amacından uzaklaştığını ve "AKP iktidarına muhalif olanların seslerinin kesildiği, onların susturulduğu" bir soruşturmaya dönüştüğünü savundu.

İktidar aleyhinde, iktidarın görüşlerine alternatif olacak ya da onu eleştirecek şekilde görüş ortaya koyan her kim varsa, bunların birer birer "Ergenekon" soruşturmasına dahil edilmek suretiyle gözaltına alındığını ileri süren Hamzaçebi, bugün yapılan işlemlerin bunun bir parçası olduğunu söyledi.

Bazı gazetecilerin soruşturma bağlamında gözaltına alınmasının, "basının seçime gidilen süreçte susturulması" amacını taşıdığını ifade eden Hamzaçebi, şöyle konuştu:

Haberin Devamı

"Basın susturulmak istenmektedir. Türkiye, basın özgürlüğü konusunda uluslararası istatistiklerde oldukça kötü durumdadır. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün yayımlamış olduğu 2010 yılı istatistiğinde Türkiye, basın özgürlüğü sırasında dünya ülkeleri arasında 138. sıradadır. Türkiye, geriye gitmektedir, Afrika ülkelerinden Zimbabve, Kongo’dan, Asya ve Ortadoğu ülkelerinden çok daha geri bir konumdadır. Bu tür gözaltılar, soruşturmalar olduğu sürece Türkiye’de basın özgürlüğü çok daha geriye gidecektir."

-"MİLLETİMİZ BU HUKUKSUZLUKLARA DUR DİYECEK"-

Gözaltına alınan gazetecilerin son açıklamaları dikkate alındığında, bu tip gözaltıların hukuki, yasal meşruiyetinin şüpheli hale geldiğini ileri süren Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu uygulamaları yasa maddelerine dayandırmak mümkündür, ama hukuka ve milletin vicdanına dayandırmak, milletin vicdanında aklamak mümkün değildir. Gözaltına alınan Nedim Şener’in 18 Şubat’ta yazdığı yazıda, ’Dink cinayetinde ihmali ve sorumluluğu bulunanların, Ergenekon soruşturmasını yürüten polisler olduğu anlaşıldığından beri bana yapılan uyarıların ardı arkası kesilmiyor; (Şimdi de sıra sende, Soner’e söylüyorduk, bak oldu. Bavulun hazır mı birader, kalın pijaman, yünlü donun tamam mı kardeş) diyorlar. Bir diğer gazeteci Yalçın Küçük’ün, ’Seçimlere doğru herkes CHP’de toplansın, herkes CHP’ye oy versin’ diye beyanı var.

Haberin Devamı

Gazetecilere yönelik gözaltıların tek bir amacı vardır; muhalif sesleri susturmak, Hükümeti eleştiren sesleri susturmak. Böylece basın, seçime doğru AKP’nin yolsuzluk dosyalarını yazamayacak hale getirilecektir. Hedef budur, niyet budur. Hukuk adına hukuksuzluklar yapılmakta ve bu hukuksuzluklara herkesin saygı duyması istenmektedir. Bu, Emevi döneminde de böyleydi. Dört Halife döneminden sonra Emevi Sultanı Muaviye’yi eleştirmek yasaktı. Muaviye hakkında herkes eleştirel düşünebilirdi, bu serbestti ancak düşüncelerin kağıda dökülmesi, etrafta konuşulması yasaktı. Şimdi Türkiye’de bir Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor."

Türkiye’nin önünde bir seçim bulunduğuna dikkati çeken Hamzaçebi, "Bu seçimde milletimiz, vatandaşımız bu hukuksuzluklara dur diyecektir. Biz Hükümeti hukuksuzluklara dur demeye davet ediyoruz" dedi.

Haberin Devamı

-"NİYET DARBELERLE MÜCADELE ETMEK DEĞİL"-

Hamzaçebi, "AKP’nin başlangıçtan bugüne kadar kendisini darbe mağduru bir parti" olarak konumlandırdığını belirterek, "İddia,’AKP’nin iktidar oluşundan beri bir takım darbe teşebbüsleri var, darbeye niyet edenler var ve AKP bunlara rağmen iktidar olmaya çalışıyor’ Yani, ’bırakmıyorlar ki bir rahat iktidar olayım’ demek istiyor AKP" dedi.

Darbeye teşebbüs edenlerle sonuna kadar mücadele edilmesi, hukukun bu kişilerden sonuna kadar hesap sorması ve bu kişilerin Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir kurumunda barındırılmaması, bu amaçla başlatılmış soruşturmaların da süratle sonuçlandırılması gerektiğini savunan Hamzaçebi, "Ancak kendisini darbe mağduru olarak konumlandıran bir siyasi parti -ki bu 9 yıldır iktidarda olan partidir- darbenin kendisi olan 27 Nisan e-muhtırasıyla hesaplaşmaya cesaret edememektedir" görüşünü ifade etti.

"27 Nisan e-muhtırasının bir darbe olduğunu, Türkiye’nin cumhurbaşkanını seçemediğini ve erken seçime gitmek zorunda kaldığını" söyleyen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

Haberin Devamı

"Türkiye’yi erken seçime gitmek zorunda bırakan bir e-muhtıra ile mücadele etmeyen, bunun hesabını soramayan bu hükümetin, ’darbelerle mücadele ediyorum’ iddiası ne kadar gerçekçidir? Bunu kamuoyunun, milletin vicdanına bırakıyorum. Niyet, darbelerle mücadele etmek değildir. Darbelerle mücadele etmek isteyen bir hükümetin sonuna kadar yanındayız. Ama niyet, darbeler, darbe teşebbüsleri bahane edilmek suretiyle muhalif gazetecilerin, muhalif seslerin susturulmasıdır."