CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, TBMM KİT, Çevre ve Enerji komisyonlarının CHP’li üyeleriyle Balıkesir ve Çanakkale’de kömür madenleriyle ilgili yaptıkları incelemeler hakkında Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Ziyaretlerde kamu kurumları, işçi sendikaları, sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini ifade eden Erdoğdu, Çanakkale Çan’da bulunan kömür madenleri ve termik santrale ilişkin tespitlerini anlattı.

Erdoğdu, 400 milyon dolara mal olan 320 MW gücündeki Çan Termik Santrali’nin, çalışması için gerekli olan kireçtaşı alım ihalesinde yaşanan sorunlar nedeniyle 3 aydır çalışmadığını belirterek, kamuya ait diğer termik santrallerde de benzer durumun yaşandığını söyledi.

Bandırma’da bulunan Eti Maden’e ait bor işletme fabrikalarında kireç taşıyla arıtma yapıldığını ifade eden Erdoğdu, kireç taşı ihalesini AB Gıda’nın aldığını ancak yaşanan sorunlar nedeniyle kireç taşı temin edilemediğini belirtti. Erdoğdu, kireç taşı alınamadığı için tehlikeli atıkların arıtılamadan çökertme havuzları ve doğaya verildiğini, çökertme havuzlarında da çatlaklar bulunduğunu savundu.

AK Parti’nin, bor madenlerini özelleştirmek üzere yola çıktığını ancak gelen tepkiler üzerine geri adım attığını öne süren Erdoğdu, özelleştirmenin adının taşeronlaşma olduğunu ifade etti.

Erdoğdu, madenlerin ve termik santrallerin özelleştirilmesinin, karanlık ve şaibeli yürütüldüğünü iddia etti. Erdoğdu, özelleştirmelerde işgücü uyumunun düşünülmesi gerektiğini belirterek, işçi kıyımına dönüşmüş özelleştirmelere karşı olduklarını kaydetti.

Enerji ve madencilik sektöründeki özelleştirilmelerin durdurulmasını isteyen Erdoğdu, kamuya ait çalışmayan, modernizasyon yapılmayan termik santrallerde de modernizasyon çalışması yapılması gerektiğini belirtti.

Erdoğdu, enerji ihalelerinin şeffaflaştırılması gerektiğini dile getirerek, "İktidar partisini uyarıyoruz; bunlar milli varlıklardır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yönetimi, iki şirketin eline geçmiştir. Enerji bürokrasisinden de bize şikayetler geliyor. Yapılan işlemleri, belgeleri incelediğimizde gerçek olma ihtimali yüksek. Başbakan’a sesleniyoruz; Enerji Bakanlığı yönetiminin iki şirketin eline geçtiği tespitleri var, Bakan çaresiz kalmış durumda görünüyor. Bakanlığın özgürlüğüne kavuşturulması, bu şirketlerden kurtarılması, bağımsızlaştırılması son derce önemlidir. Bu şirketlerin isimlerini şimdilik açıklamıyoruz, durum düzeltilir, düzeltmezse açıklayacağız" diye konuştu.