Giriş
KEREM AKÇA / akca.kerem@gmail.com
Geçen hafta son 10 yılın öncü görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki’nin ilk sergisi Cinerama’nın ve 2017’de beşincisi düzenlenen Kırmızı Lale Film Festivali’nin açılışına katıldım. Her ikisini de halen yakalayabilirsiniz.
Uniq’de etkileyici bir sergi
Uniq İstanbul, “İklimler” (2006) ile sinemaya giren, “Üç Maymun”la (2008) Türk sinemasının ilk anamorfik HD filminin yaratımına önayak olan Gökhan Tiryaki’nin sergisine ev sahipliği yapıyor. Altın Palmiye’ye ulaşan “Kış Uykusu”yla (2014) uluslararası üne kavuşması bir yana Akademi üyesi olduğu da unutulmamalı kendisinin. Bu sebeple de panoramik fotoğrafların çok katmanlı durması şaşırtıcı değil.
Tiryaki’nin ilk kişisel sergisini adı Cinerama. 1950’lerde sinemanın ‘sinemaskop’a geçtiği yıllardaki denemelerden biri bu. Üç kameralı film yansıtma sistemiyle 70mm’ye de alan açıyordu. 2.76:1 formatını doğuruyordu. Ama bu teknolojinin ömrü kısa sürdü. Tiryaki, insan ruhunu bu formatın ‘izdüşümleri’ olarak inceliyor. Kars’tan Gürcistan’a, Kapadokya’dan Kıbrıs’a uzanan görsel yolculukta set fotoğrafları da var.
Gökhan Tiryaki ve Kerem Akça
Benim kişisel favorim bir korku filminin ön bölümü gibi duran Yeniden tablosu. Onun işlevi ve gizemi mest ediyor açıkçası. Ama esasen Tiryaki’nin resim sanatıyla fotoğrafı ne kadar ilişkilendirdiğinin örneği gibi bütün tablolar…
Sergiye katılanlar arasında Murat Cemcir, Ahmet Kural, Farah Zeynep Abdullah, Murat Çiçek, Pelin Esmer gibi isimler de vardı. Açıkçası 31 Ekim’e kadar sürecek etkinlikten bir fotoğraf da sizin edinmeniz şart. Nuri Bilge Ceylan’ın derinlik algısını sevenler için biçilmiş kaftan zira her biri. Başarılı görüntü yönetmeninin; Çağan Irmak, Taylan Kardeşler, Yılmaz Erdoğan’la yaptığı çalışmaların çok uzağında bir natüralizm ve minimalizm tutkunu olduğu da bu sayede açığa çıkıyor.
Hollanda Türk Filmleri Festivali start verdi
Mehmet Emin Alkanlar’ın beş senedir büyük emekle organize ettiği Kırmızı Lale Film Festivali, 2017 versiyonunda Hollanda ile yaşanan diplomatik sorunlar sebebiyle Mayıs’tan Ekim’e alındı. Üstelik bir de sürpriz var. Festival duraklarına Utrecht ve Enschede’yi ekleyerek ‘gezici festival’e dönüştü. Süresi de 12 Ekim-12 Kasım arasına yerleşti.
Ben ise Utrecht’te 13 Ekim gecesi yapılan ‘resmi olmayan açılış’taydım. Türk ve Hollandalıların yoğun ilgisine sahne olan açılışta “Babamın Kanatları” gösterildi. Ben de filmle ilgili kısa bir sunum yaptım. 14 Ekim’de ise Hollanda’nın doğusunda, Almanya sınırındaki Enchede’deki gösterimlere katıldım. Açıkçası her iki bölgede de ‘sanat filmi sinemaları’, ‘film izleme’ alışkanlığı için çok uygun.
Kerem Akça
Festivalde bu yıl “Albüm”den “Siyah Karga”ya, “Babamın Kanatları”ndan “Ağustos Böcekleri ve Karıncalar”a, 2016’nın en önemli yerli filmleri yarışıyor. Jüri başkanlığını Jacques Van Heijningen’in üstlendiği jüri, ödülleri 5 Kasım’da takdim edecek. Yurtdışındaki ‘Türk filmi festivalleri’n arttığı günümüzde bunların en köklü ve istikrarlılarından biri olan ‘Kırmızı Lale’ övgüyü, desteklenmeyi hak ediyor.
