Yaşam Çocuğunuza “HAYIR” demeyi, bağırarak yardım istemeyi öğretin

Çocuğunuza “HAYIR” demeyi, bağırarak yardım istemeyi öğretin

Paylaş
Çocuğunuza “HAYIR” demeyi, bağırarak yardım istemeyi öğretin

Artan çocuk istismarı olaylarına bireysel ve toplumsal tepkiler hızla büyüyor. Çocuk istismarının bir suç olduğunu söyleyen yetkililer bu konuda ailelerin susmaması, çocuklarına da susmamayı öğretmeleri gerektiğini söyledi.


G4S Türkiye Güvenlik Firması, Psikolog Levent Erdem’in de katılımıyla ilköğretim okullarında çocuklara kendilerini kötü niyetli insanların taciz ve saldırılarından nasıl koruyacaklarını anlatan bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Herkesin farkındalığını arttırmaya ihtiyacı olduğu bu günlerde, okullara giderek çocuklara tanıdık veya yabancı bir kişi tarafından kötü dokunuş nasıl olur? Bu tür kötü kişi ya da davranışla karşılaştığımızda ne yapmalıyız? gibi konular anlatılırken; yaşadıkları karşısında susmamaları gerektiği de ifade edilecek.

G4S Türkiye Pazarlama Müdürü Ebru Zolo, çocuklara yönelik artan şiddet, taciz ve saldırılar sebebiyle anne babaların kendilerini çaresiz hissettiğini, bu durumun toplumsal olarak kendimizi kötü hissetmemize yol açtığını söylerken; çocuklarla bir araya gelerek, onları korkutmadan bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Zolo, anne babalara hatırlatmalarda da bulundu. “Çocuklara hayır demeyi, vücuduna dokundurtmamayı, tepki vermeyi, bağırmayı, kendilerini korumayı öğretin. Tehlikenin bazen akrabalarda ya da tanıdıklardan da gelebileceğini bu sebeple çocuklara susmak yerine aileye güvenerek olanları anlatmaları gerektiğini söyleyin”.

Çocuğunuz tepki vermeyi, bağırmayı, kendini korumayı bilmeli…

Ebru Zolo “Çocukların yabancı algısını çok iyi oturtmak gerekiyor. Çocuk yabancı birine karşı yakınlarından farklı davranması gerektiğini, yabancının ısrarlı yaklaşımı olduğunda ise bunun tehlike içerebileceğini bilmelidir.” derken çocuklara öğretilmesi gerekenlerin de altını çizdi: Yabancılardan asla yiyecek/içecek kabul etmemek, tanımadıkları kişilerin davetlerini kabul etmemek, onlarla bir yöne doğru gitmemek – genellikle kalabalık ortamlardan tenha alanlara çekilmek istenirler- anne/ babana gideceğiz diyen birine asla inanmamak, asansör veya arabaya tek başına ya da tanımadığı biriyle binmemek, ısrarcı olunması ya da zor kullanılması durumunda çığlık atmak, tekme atmak, bağırmak ve yardım istemek mutlaka öğretilmelidir. Unutmamalı ki, ‘’Kaçırma vakalarında en çok hedeflenen çocuk tipi; içine kapanık, daha sessiz olan, karşı koyma becerisi daha düşük, çok sosyal olmayan, utangaç çocuklardır. Bu durumlarda çocuklarınıza avaz avaz çığlık atmayı öğretmek gerekir.

İçine kapanık çocuklar daha çok tacizle karşılaşıyor

Sosyal sorumluluk projesine destek veren Psikolog Levent Erdem, yabancılardan ve kötü insanlardan gelebilecek tehlikeler karşısında çocuğu korkutmadan bilgilendirmek gerektiğini, yaşadıkları ne olursa olsun aileyle paylaşmaları için onlara her zaman güven vermenin önemli olduğunu söyledi. Erdem, “Çocukların yaşadıklarını dinlerken sakin olmak, kızmamak, çocuğu suçlamamak ne olup bittiğini doğru anlamak için çok önemlidir” derken anne babaların çocuklarını kendilerinden uzaklaştırmamasının önemli olduğunun altını çizdi: “Çocuklarınıza, bedenlerine annelerinden başkasının dokunamayacağını öğretin. İstemediği kişilere sarılmamak, onlara kendilerini öptürmemek ya da onları öpmemek… Her zaman onların fikirlerine saygı duyun. Hayır dediğinde bunu kabul edin ki, hayır demesinin bir değeri olduğunu öğrensin. Sizinle konuşmasını sağlayın. Günlük olayları anlatmasına fırsat verin. Anlattıkları arasında sizi rahatsız eden şeyler varsa mutlaka onu korkutmadan daha fazla detay anlatmasını isteyin. Bu arada kızmayın. Onu suçlamayın. Eğer kendini rahat hissederse konuşur. İyi ve kötü dokunuş arasındaki farkı anlatın. Cinsel organlara kimsenin dokunamayacağını mutlaka öğretin.

Çocuk, güvenlik görevlilerine güvenebileceğini bilmeli…

G4S Türkiye Pazarlama Müdürü Ebru Zolo “ Çocuklar kaybolduğunda, kaçırıldığında, birisinden rahatsızlık duyduğunda görevlilerden yardım isteyebileceğini bilmelidir” derken bu bilginin çocuğa küçük yaşlarından itibaren verilmesi gerektiğini de söyledi. Zolo “Bulundukları kapalı ya da açık yerlerde farkettikleri özel güvenlik görevlisi ya da kolluk kuvvetlerine korkmadan gitmeleri, görevlilerin bizlerin güvenliğini sağlamak için orada bulunduklarını bilmeleri, rahatsızlık duydukları durumu net bir şekilde anlatmaları, rahatsızlık duymaktan utanmamaları gerektiği mutlaka öğretilmelidir.” dedi.

Rakamlar korkutuyor…

2013 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de çocukların %74’ü şiddetin en az bir biçimine (aç bırakma, odaya kilitleme, kulağını çekme, dayak atma) maruz kalıyor. Suça sürüklenen çocuk sayısı her yıl %6-7 oranında artıyor. 7-9 yaşları arasındaki her 4 kız çocuktan biri cinsel şiddete uğruyor. Tacize uğrayan 5-10 yaş çocuklarının %55’i; 10-16 yaş çocuklarının %40’ı ensest mağduru.

İşin ilginç tarafın çocukları, yabancılardan olduğu kadar yakınında akraba diye tanımlanan kişilerden de korumak gerekiyor; çünkü istismara uğrayan çocukların yüzde 90’ı istismarcıyı tanır. Yüzde 30’u aile üyelerinin, yüzde 60’ı ailelerinin güvendiği kişilerinin istismarına uğrar. Tacize uğrayan çocukların yüzde 40’ı kuzenler ya da çocuk bakıcıları gibi daha büyük veya yapılı gençler tarafından istismar edilir. İstismar olaylarının yüzde 80’den fazlası çocuk yalnızken ortaya çıkar. Bu nedenle çocuklarınızın yalnız olmadığı ortamlar seçin. Eğer çocuğunuzun gözetmene ihtiyacı olacaksa birden fazla yetişkin seçin. Çocuğunuzun bulunduğu ortamın kuytu ya da gizli bölgeler olup olmadığını inceleyin. Küçük çocuğunuzun daha büyük çocuklarla birebir yalnız kalmadığından emin olun.

Haberin Devamı