Çocuk ve kurşun

Bizler, ülkemizde çocukları ateşli silahlardan çıkan kurşundan koruyamazken, dünya, son derece toksik olan kurşun elementinden çocukların nasıl daha az etkileneceği üzerine önlemler almaya devam ediyor... Kurşun, gelişmekte olan ülkelerde kentleşme ve sanayileşmenin hızla artması, önlemlerin bu hıza ayak uyduramaması sonucu halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkıyor.

Çocuklar, erişkinlere oranla kurşun toksisitesine daha hassastır. Kurşuna maruz kalma çocukların gelişmekte olan beyinlerinde ciddi hasarlara neden olur, çocuk sağlığı ile ilgilenen biz hekimlere halkı ve yöneticileri bilinçlendirme konusunda büyük görev düşüyor.

Bebeğe geçebiliyor

Kurşun, kirliliğinin yoğunluğuna bağlı olarak ağız yoluyla besin ve sulardan, solunum yoluyla havadan alınır ve emilir. Kandaki kurşun ise eritrositlere bağlı olarak bulunur. Çalışmalar hamilelerde, plasenta aracılığı ile bebeğe kurşunun geçtiğini, anne sütünde, maruz kalmaya bağlı olarak çok düşük konsantrasyonlarda bulunduğunu ortaya koymakta.

GÜVENLİ KURŞUN DÜZEYİ NEDİR?

Başta hamileler ve süt çocukları olmak üzere tüm canlıların sindirim sistemi, sinir sistemi, hematolojik sistem, endokrin sistem, kemikler ve böbrekleri etkilenir. Bu yüzden her bir bireyin sorumluluğu vardır ve Dünya Sağlık Örgütü, kurşun kan düzeyini sıfır olarak belirtir.

ÇOCUKLAR NASIL KARŞILAŞIR?

● Kaynağı belli olmayan benzinin kullanımı havadaki kurşun oranını arttırır.

● Eski evler, boyaları ve kurşun su boruları.

● Büyük kentler ve bu kentlerde sokakta solunan tozlar kurşun içerebilir.

● İş ve işçi sağlığı ile ilgili önlemler artsa da hâlâ kontrolsüz kurşuna maruz kalınan iş kollarında çalışan ebeveynlerin çocukları tehlike altında.

● Kaçak yollarla ülkemize giren kalitesiz giyim eşyaları, oyuncaklar

● Ailenin sosyoekonomik düzeyi, kalabalık aile, yetersiz beslenme, pika (toprak yeme), eğitim düzeyi, sigara, alkol tüketimi önemli risk nedenlerinden.