Giriş
Değerli okurlar, bu gün bu sütunda, ‘Çocuklar, tehlikeli-ölümcül tuzaklar’ başlıklı bir önceki yazımızın ikinci bölümünü okuyacaksınız.
İçkiden, sigaradan, uyuşturucudan söz etmiş, lafı pornografiye getirdikten sonra, noktayı koşmuştuk.
Şimdi, gelelim oraya…
Sosyal araştırmaları ile tanınan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi eski Başhekim Yardımcısı Dr. Uğur Bağışlar, bu konuda bakın ne diyor:
*
“Dünya genelinde yapılan araştırmalar, pornografi izleme yaşının ne yazık ki giderek düştüğüne dikkat çekmiştir. En tehlikelisi, sınır tanımayan kontrolsüz pornografidir. Bu, ruh sağlığı açısından büyük sorunlar yaratır. İster fotoğraf, ister film olsun, pornografik yayınlar, kalıcı olmasa da bağımlılık yapabilir. Böyle bir durumda yapması gereken ilk şey, çocuğun internete erişiminin engellenmesidir. Ardından çocuğu bundan vazgeçirecek tedbirler alınmalıdır. Sosyalleşmesini sağlamak, doğa bilincini geliştirmek, sportif etkinliklere yöneltmek gibi. Ayrıca bildiğim kadarıyla, bu konuda yasal önlemler de alınmış, birçok pornografi sitesine giriş önlenmiştir. Bu son derece olumludur!*
*
Sıra, tehlikeli-ölümcül tuzaklarda!
Yani, internette dolaşırken ya da arkadaş teşviki ile tuzağa düşen çocuklara görevler veren ve bunları yerine getirmeyenleri intihara sürükleyen sözde oyunlarda!
İşte bir süre önce medyada yer alan bu konudaki haberin özeti:
*
“Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca çocuğu tehdit eden Mavi Balina oyunu, bir gencin ölüme yol açtı.
16 yaşındaki lise öğrencisi bu oyunundaki bir talimatı yerine getirmek için kendini yerleşim yeri dışındaki bir tarlada bulunan ağaca asarak intihar etti. ‘Katil oyun’un dünyada 130 gencin intiharına sebep olduğu, çocukları ve gençleri tehdit ettiği belirtildi.”
*
Evet, vaziyet böyle!
Aman, bu işlerin takipçisi olalım, yaşı kaç olursa olsun gözbebeğimiz çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan, tehlikeli-ölümcül tuzaklardan korumak için elimizden geleni fazlasıyla yapalım.
Bu arada, internetteki tehlikelere işaret ederken, sakın ola ki internetin zararlı olduğunu ima ettiğim yanılgısına düşülmesin.
Niye?
Bilinçli ve kontrollü kullanıldığında, her yaştan insan için zararları, yararlarının yanında solda sıfır kalır diye!
XXX
ÇETİN EMEÇ’SİZ 28 YIL
7 Mart 1990, Türkiye için, Türk basını için kara bir günün tarihidir!
Niye?
Kaleme, kurşun yağmıştı diye!
Niçin?
Gerçekleri yazamaya devam edememesi, karanlık güçlere daha fazla zarar verememesi için!
Evet, 7 Mart 1990, Türk basınının Atatürkçü, cumhuriyetçi, demokrat, vatansever, korkusuz kalemi Hürriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Çetin Emeç’in katledilişinin tarihidir.
7 Mart 2018 ise, o tarihin 28’inci yıldönümüdür.
Çetin Emeç’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, onunla birlikte, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy gibi silahlı ve bombalı saldırılarla aramızdan alınan tüm aydınlarımızı bir kez daha saygıyla anıyorum.
