Çöpten eserler
Denizden çıkan tahta parçalarının birer sanat eserine dönüşebileceği aklınıza gelir miydi? Gelmediyse, Filiz Ateş ve Christianne Alaettinoğlu'nu tanımıyorsunuz demektir. Çünkü onlar sahillerden topladıkları tahta parçalarına hayat veriyorlar
EYLEM KESKİN
Filiz Ateş ve Christianne Alaettinoğlu, iki yakın arkadaş. Christianne Alaettinoğlu aslında bir optometrist. Yani gözlük ve kontakt lenslerin ölçüsünü alan uzman. 1995’te Köln Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra Türkiye’ye tatile geliyor. Tatilde tanıştığı bir Türk gencine aşık olunca da Alanya’ya yerleşip turizmciliğe başlıyor. Filiz Ateş ise filolog. Yani dilbilimci. 1992’de İstanbul Üniversitesi Alman Filolojisi’nden mezun olduktan sonra profesyonel turist rehberliği yapıyor.
Filiz Hanım’ın yolu 1997’de Alanya’ya düşüyor. Sahil gezintilerinde gördüğü tahta parçaları dikkatini çekiyor. ‘Neler yapılabilir’ diye düşürken tahtaları süs eşyasına dönüştürme kararı alıyor. İki arkadaşın kurduğu ‘Yalos Alanya’ adlı atölyede, sahilde toplanan tahta parçaları işlenmeden süs eşyası haline getiriliyor. Yaptıkları işi ‘çerçöp sanatı’ olarak adlandıran iki yakın arkadaşın tahta parçalarından yaptıkları süs eşyaları, evlerin başköşesine yerleşiyor.
Kesme yok, biçme yok
Alanya’da nehirlerin sürükleyerek kıyıya getirdiği, sahillere vuran tahta parçalarına ‘yalos’ deniyor. Bunun, Yunanca’da sahil anlamına gelen ‘yalos’ kelimesinden geldiği sanılıyor. Alanya’daki yaloslar, bildiğimiz çerçöp aslında. Bir yerlerden kopmuş, kırılmış, denizde sürüklenmiş, kumun ve rüzgarın etkisiyle farklı şekiller almış tahta parçaları... Filiz Ateş ve Christianne Alaettinoğlu’na göre ise birer sanat eseri. Onlar ellerinde torbalarla deniz kıyısına gidiyor, sahilden topladıkları yalosları, herhangi bir müdahalede bulunmadan bir araya getirip yeni eşyalar yapıyorlar. Tahta parçalarına kesmeden, oymadan, biçimlendirmeden resim çerçevesi, ayna, küpe, bilezik, heykelcik ve süs eşyası gibi fonksiyonlar kazandırıyorlar.
Çerçöp sanatı
Yıllar önce sahilde gezinirken kıyıya vuran parçaların gözüne çarptığını belirten Filiz Ateş, topladığı parçalarla ilk olarak ayna çerçevesi yapmış. Böylece çerçöp sanatının temellerini attığını söylüyor. Zamanla başka objeler de üretmeye başlayan Filiz Hanım “Kendimi bu konuda geliştirdim, fuarlara katılmaya başladım.
Christianne Alaettinoğlu ile tanışınca da birlikte Yalos’u kurduk ve atölyemizi açtık. Yerli-yabancı birçok kişiden sipariş alıyoruz” diyor. Christianne Alaettinoğlu ise yaşadığı mutluluğu şöyle anlatıyor: “Sanatımızın özelliği, bulduğumuz tahtaların üzerinde oynama yapmamamız. Biz heykeltraş değiliz. Tahtaya şekil vermiyor, kesmiyor, biçmiyoruz. Uygun olanları bir araya getirerek yeni şekiller üretiyoruz. Bazen bir obje için binlerce tahta parçasını taramak zorunda kalıyoruz. Ama ortaya çıkan şey, yorgunluğumuza değiyor.”
Nerede bulabilirsiniz?
Yalos’un süs eşyalarını sadece Alanya’da değil, İzmir ve İstanbul’da da bulabiliyorsunuz. İstanbul Çukurcuma’daki Kare Deri, Nişantaşı’ndaki Ayşe Takı Galerisi, İzmir-Alsancak’taki Etcetera’da da Yalos ürünleri satılıyor. Daha fazla bilgi için yalos.alanya@gmail.com adresine mail atmak mümkün.
(28.05.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)
- Balla karıştırıldığında kötü kolesterolü azaltıyor! A, C, k vitaminleri ne varsa onda...
- Her sofrada var ama kıymeti bilinmiyor: Uzmanlar ona 'gençlik meyvesi' diyor! Güneş lekelerini silgi gibi silip tek gecede 10 yaş birden gençleştiriyor
- Aç karnına 1 bardak içen iğne ipliğe dönüyor! 1 ayda 7 kilo verdirip metabolizma hızını yüzde 100'e çıkarıyor, böbrekleri ve karaciğeri yeniden doğmuş gibi yapıyor!
- Kan damarlarını genişletip yüksek tansiyonu kapı dışarı ediyor! İç Anadolu'nun mucize sebzesi
- Alman güzellik şirketi Türkiye lansmanını gerçekleştirdi