Giriş
23 Temmuz 2016 - 18:33
| Son Güncelleme:
Tarihe tanıklık etmek
1
MEHMET COŞKUNDENİZ YAZDI... https://twitter.com/askdoktoruInstagram: askdoktoruu
23 Temmuz 2016 - 18:33
| Son Güncelleme:
2
MEHMET COŞKUNDENİZ YAZDI... https://twitter.com/askdoktoru Instagram: askdoktoruu Gazetecilik tarihe tanıklık etmektir. 29 yıllık gazetecilik hayatımda Türkiye'nin tarihine etki eden çok olay yaşadım. 1987'de başta Demirel ve Ecevit'in siyasete dönüp dönmemesi konusunda yapılan referandum mesela... 1994'te, Tansu çiller hükümeti döneminde yaşanan ekonomik kriz... 1997'deki 28 Şubat kararları...
3
Refahyol hükümetinin 'postmodern darbe' ile görevden uzaklaştırılması... 2001'de Milli Güvenlik Kurulu'nda dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, dönemin başbakanı Ecevit'e fırlattığı anayasa kitapçığı ile başlayan ikinci ekonomik kriz... 27 Nisan 2007'de cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi Genelkurmay'ın internet sitesinde yayınladığı e-muhtıra olayı... 2013'teki Gezi olayları... Arada küçük küçük olaylar var, onlardan söz etmiyorum bile.
4
Ama 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananlar bunlardan farklıydı. Türkiye, tarihinin en büyük badiresini atlattı. Gözü dönmüş FETö'cülerin acımadan halkın üzerine kurşun sıkmasını hiç unutamayacağım örneğin... Halkın, ölümü göze alıp direnmesini de unutamayacağım... Biz o gece, gazete binasına ulaşabilen arkadaşlarla yeni baskımızı hazırlarken aklımızda tek şey vardı: Ne olursa olsun bu darbeye karşı çıkmak... Bu yüzden ilk andan itibaren 'Yaşasın Demokrasi' başlığının üzerinde birleştik.
5
Darbeci askerlerin baskını yüzünden sayfalarını hazırlayamayan Hürriyet'in yardımına koştuk. Kendi yaptığımız sayfalara Hürriyet'in logosunu bastık, matbaaya gönderdik. Hürriyet'in başlığı da 'Darbeye Geçit Yok' idi. Ertesi gün Türkiye'de çıkan tüm gazeteler bu darbe girişimini lanetliyordu.
6
çok uzun süre sonra, hangi siyasi anlayıştan olursa olsun, herkes aynı noktada birleşmişti. özlediğimiz tablo buydu işte. Gördük ki, görüşlerimiz ayrı olsa da milletimizin, vatanımızın varlığına göz dikenlere karşı birlik olabilme refleksimizi kaybetmemişiz. Bu musibet bize bir şeyi öğretti. Bundan sonra ortaya çıkabilecek musibetlere karşı omuz omuza olabilmeyi... İtiraf ediyorum, son zamanlarda ülkeye olan inancım azalmaya başlamıştı. Ama artık öyle düşünmüyorum. Ben ülkemi seviyorum. Bu ülkeyi haramilere teslim etmeyeceğimizi görmek coşkumu, inancımı, umudumu artırıyor. Ayrıca tarihe not düşeyim, 'ama'sı olmadan, hiçbir şerh koymadan darbeyi de darbecileri de lanetliyorum.
7
KAHRAMANLAR Darbe girişiminin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine sızmış FETö'cü çete tarafından yapıldığını artık biliyoruz. Ordunun küçük bir azınlığının denediği bu hain kalkışmaya, ordunun yurtsever subayları, askerleri karşı koydu. Vatan sevgisiyle dolu bu subayların hepimizi büyük bir beladan kurtardığını unutmamak gerekiyor.
8
Geçenlerde bizim gazetede yazıyordu, o gece Donanma'da olanlar bir film senaryosundan farksızdı. Donanma'yı ele geçiren bir tümamiral ile 3 tuğamiral, bütün personeli “Darbeciler dışarıda, asıl biz ülkeye bağlıyız” diyerek kandırmaya çalıştığını okudum. Sabah, durum anlaşıldığında bir astsubayın, o hain amirale “Bu vatanın sağ salim olması için gerekirse sana kurşun sıkarım” demesi öyle önemli ki... Böylece o hain amiraller askeri ele geçiremediğini anladı. Zaten fırsatını bulunca da kaçıp gittiler.
9
özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmeye gelen generali, komutanın emir astsubayının, şehit olmayı göze alarak alnından vurması da o gecenin kaderini değiştiren olaylardan. Şimdi bu kahramanların adlarının yaşatılması görevi devlete, belediyelere düşüyor. İsimleri sokaklara, parklara, okullara verilmeli. Türkiye var olduğu sürece bu kahramanların adı yaşamalı.
10
TEKNOLOJİK öNLEM Darbenin önlenmesinde iletişim kanallarının nasıl önemli rol oynadığını herkes biliyor. Mesela Donanma'da emirle denize açılan 12 gemi komutanının, darbe girişimi olduğunu anlayınca birbirleri arasında özel bir iletişim kanalı kurarak emirleri dinlememeye başlaması...
11
