Cumartesi Postası “Okuyamadığım icin üzgünüm”

“Okuyamadığım icin üzgünüm”

Paylaş
“Okuyamadığım icin üzgünüm”

Beşiktaş Futbol Takımı'nın 'atom karıncası'ydı o. Sonra kaptanı oldu. Şimdi Kasımpaşaspor'un teknik direktörü. Rıza Çalımbay bir süredir gündemde. Çaykur Rizespor-Kasımpaşaspor maçından sonra karşılaşmanın hakemi Deniz Çoban verdiği penaltı kararından pişman olup canlı yayında Rıza Hoca'dan özür dilemiş, hakemliği bıraktığını açıklamıştı. Bakalım, Rıza Hoca ile neler konuşmuşuz

Röportaj: Neslihan YAVUZCAN

Haberin Devamı

neslihan.yavuzcan@posta.com.tr

Yurt dışında adımızı tekrar duyuracak mıyız?

Neden olmasın! 14 yabancı futbolcunun durumu, altyapıların hali, kulüplerin borçları düzelirse. Bunları bir masaya yatırıp düzenlerseniz, her şey dört dörtlük gider. Ne olursa olsun altyapıdan; önce insan, sonra kaliteli sporcu yetiştirmemiz lazım.

Gençlere ve ailelere ne tavsiye edersin?

Bizim zamanımızda aileler çocuğu futbola göndermezdi. Şimdi ise aileler çocuklarını elinden tutup futbolcu olsun diye getiriyor. Bir kere bu işi sevmek lazım. Futbolculuk kolay bir meslek değil. Herşey günlük başarıya bağlı. Kimse geçmişe bakmıyor. Her türlü fedakarlığı yapmak lazım. Çok çalışmak, kendine iyi bakmak gerek. Özellikle 4 büyükte oynayan futbolcular topluma mal olmuş insanlardır, normal davranamazlar, iyi örnek olmalılar.

Haberin Devamı

Futbol oyunculuğundan sonra teknik direktör oldun. Farkı ne?

Beşiktaş’ta 20 sene oynadım. Keza Milli Takım’da da. Kaptanlık yaptım, pek çok şampiyonluk yaşadım. Doya doya bir geçmişim oldu. Ama teknik direktörlükte her şeye sıfırdan başlıyorsun. “Futbol oynadım, biliyorum” demekle olmuyor. Kendini geliştirmelisin. Liderlik vasfın olmalı. En büyük şansım Beşiktaş’ın 10 yıl boyunca kaptanlığını yapmış olmam. Futbol bittiğinde Mustafa Denizli hocamla Milli Takım’da 4 yıl çalıştım, sonra Daum’un yardımcısı oldum. Tek başıma hazırlandım bugünlere.

Bu sezon Kasımpaşaspor’u çalıştırıyorsun. Değerlendirir misin?

Problemi hem saha dışında hem de içindeydi. Onları düzeltmeye çalıştık. Şu an iyi gidiyor. Lig çok uzun bir maraton, önemli olan bu istikrarı koruyup ligi bitirmek.

Türk futbolu nasıl kurtulur?

Bence hiçbir kulüp alt yapıya gereken önemi yüzde yüz vermiyor. Altyapıda yapılan büyük bir yanlış var: Çocuklara eğitim veren antrenörler çok genç. Tecrübeli hocalar gitmeli. Yöneticiler altyapıya iyi bir bütçe de ayırmalı. Beşiktaş’ın en büyük özelliği, bizi alt yapıdan yetiştirmesiydi.

Senin döneminde Beşiktaş’ın en büyük özelliği, futbolcuların üniversiteli olmasıydı.

Onlar okumuşlardı. Ben ilkokulu bitirdim. Takım kaptanı bendim ama. Üniversite okuyanlara büyük saygım var. İmkânım olsa okumak isterdim. Hem futbol oynamayı hem okumayı dilerdim. Benim kızlı-erkekli arkadaş gruplarım hiç olmadı. Bunu yaşamayı arzu ederdim. Futbolcu olmasaydım, doktor olmayı isterdim. Üzüldüm tabii okuyamadığım için ama hiçbir zaman da dert etmedim. İngilizce öğrenmek için İngiltere’ye gittim, kendimi geliştirdim.

Haberin Devamı

“TOKAT ATMAK TEKNİK DİREKTÖRE YAKIŞMAZ”

Hedeflerine hep ulaştın. Yeni hedeflerin ne?

Önce iyi futbolcu olmak istiyordum. Beşiktaş, dünya karmasında oynamak, kaptanlık... Hepsini gerçekleştirdim. Şimdi 4 büyüklerin dışında bir takımı şampiyon yapmak hedefindeyim. Ama en büyük hedefim, Avrupa’da bir takımda çalışmak.

Hangi hocaları beğeniyorsun ve hangi özelliklerini aldın?

Ayrım yapmak istemiyorum. Mustafa hocadan da Fatih hocadan da birşeyler aldım. Almamam gereken özellikler vardı, onları da aldım, bir kenara attım. İyi taraflarını alıyorsun, kötü taraflarını görüyor ve yapmıyorsun. Davranışlarını, ikili ilişkilerini beğenmezdim mesela.

Haberin Devamı

Ergin Ataman geçen sezon oyuncusuna tokat attı. Bir antrenörün küfretmesi, dövmesi normal midir?

Öyle saçmasapan şey mi olur? Bir kere teknik direktör dediğin adam; lider olacak, baba olacak. Oradaki her şeye hakim olacak. Ve kendisine saygı gösterilmesini sağlayacak. Bu, bir teknik direktöre yakışmaz. Çirkin. Bizim de kızdığımız oyuncular oluyor. Kötüyse oynatmazsın, başkasına şans verirsin. Veya başarısızsa yollarını ayırırsın. Sezonun başında koyacaksın tavrını. Oyuncular da bazı şeyleri kabul edecek.

“Hakem Deniz Çoban cesaret gösterdi''

Çaykur Rizespor-Kasımpaşa maçından sonra maçın hakemi Deniz Çoban canlı yayında senden özür diledi ve mesleği bırakacağını açıkladı. Ama sen ona sahip çıktın. Senden dinleyelim mi konuyu?

Zor bir maçtı. Bittikten sonra kendisine “Penaltı değildi” dedim. O da “Yok Rıza, penaltıydı” cevabını verdi. Canlı yayındayken yanımıza geldi, “Ben hata yaptım, buraya çıkmam da yanlıştı, kariyerimi ortaya atıyorum” dedi. “Bunlar olur hocam, daha bin tane maç yöneteceksin” dedim. Bayağı üzüldü. Sonra soyunma odasına gittim, “Penaltıyı özellikle mi verdin?” diye sordum, “Hayır” cevabını verdi. “O zaman rahat ol hocam, hepimiz hata yapıyoruz” dedim. Hakemlerin işi çok zor. Bizler düşünerek bir karar veriyoruz, onlar o anda vermek zorunda.

Haberin Devamı

Sizin puan gitti tabii.

Gitti ama hocamın canı sağ olsun. O puan bize geri gelir ilerde.

Hakemliği bırakması ile ilgili ne düşünüyorsun?

Yıllar önce Beşiktaş’ta oynarken hakem bize gol attı. O an hakemin durumunu gördüm, içine oturmuştu. Burada da art niyet yok. Deniz hocayı çok takdir ediyorum açıklaması için. Olay unutulup giderdi. Büyük bir olgunluk ve cesaret gösterdi.

“SİYASETÇİLER BİLE FUTBOLU KULLANIYOR”

Şansal Büyüka “Futbol mafyadır” demişti bana verdiği röportajda. Sen ne düşünüyorsun?

Mafya ağır bir yükleme. Futbol inanılmaz bir sektör. Herkes kullanıyor bunu. Seçimlerde parti başkanları hangi şehirdeyse o takımın atkısıyla çıkıyor.

Beşiktaş ruhu nedir senin için?

Bizim zamanımızda amatör ruh vardı. Beşiktaşa’a başladığımda para mara görmüyordu gözüm. Formasını giymek, çantasını taşımak yeterdi. Zaten siz iyi olunca para da geliyor. Şimdi de Beşiktaş’ın armasını görmek bile bana yetiyor. Hayatımda beş önemli aşama var: Milli Takım, Beşiktaş, İnönü Stadı, memleketimin takımı olan Sivasspor ve oradaki 4 Eylül Stadı.