Cumartesi Postası 'Aşk: Birce'yi seyretmek'

'Aşk: Birce'yi seyretmek'

Paylaş
'Aşk: Birce'yi seyretmek'

'Tüm yemekleri yaparım, kaburga dolmayı bile. Çocukken aç kaldım, çünkü annem hakimdi. Okuldan dönünce bir şey bulamaz, ben yapardım.' Bu cümleler genç kızların sevgilisi olan oyuncu Sarp Levendoğlu'na ait. Daha geçenlerde 'Küçük Ağa'daki rol arkadaşı Birce Akalay ile nişanlandı Sarp. O kadar aşık ki ona! 'Bazen Birce'yi seyrederken yakalıyorum kendimi, anlıyorum aşık olduğumu' diyor. Dev adam ile yaptığımız sohbeti seveceksiniz

Röportaj: Neslihan YAVUZCAN

Haberin Devamı

6 yaşında oyunculuk kariyerin başladı. Sonra?

Dayım olan yönetmen Mustafa Altıoklar TRT’de dizi çekiyordu. Köyde geçen, hayvan hastalıklarını anlatan bir diziydi. Çocuk oyuncu bulunamamıştı, tesadüfen oradaydım, beni oynattılar. 10 sene önce okulu bitirdim, ‘Lise Defteri’ adlı diziyle tanındım. Arkasından ‘Emret Komutanım’, ‘Zeliha’nın Gözleri’, ‘Gece Gündüz’, ‘Mor Menekşeler’ takip etti. Sonra Bulgaristan’a gittim ‘Atlılar’ diye bir proje için. Sofya’da çekildi. Yan tarafta ‘300 Spartalı 2’ çekiliyordu, karavanım Eva Green’inkinin yanındaydı, bir oyuncu olarak kendimi çok iyi hissettim. Şimdi ‘Küçük Ağa’dayım.

Dizideki oğlun Osman ile (Emre Berke Zincidi) anlaşabiliyor musunuz?

Çok hissiyatlı bir çocuk. Çok yetenekli. Başka çocuk oyuncu olsa bu işin altından kalkamazdık. O da bazen yoruluyor, sıkılıyor. O zaman oyunlar oynuyoruz.

Haberin Devamı

Her zaman mütevazısın. Adam gibi adam olmayı ve bunu korumayı nasıl başardın?

İsim vermeyeceğim, bazen şirazeyi kaçıranlar oluyor. Sıkıntılı, hasta, travmatik bir halde olsam bile, sokakta yanıma gelip fotoğraf çektirmek isteyenlere saygılı davranırım. Oyunculuk abartılacak bir şey değil. 15 dakika sırıtan birinin suratını koyun, bütün kızlar ona hasta olur. Öyle bir şey bu iş. Bunun için kendini kaybetmeye gerek yok. Bizim yapmamız gereken sağınızda-solunuzdaki Ahmet Bakkal veya Ayşe Teyze olmak, onunla ilişki kurmak. Alt tarafı bir iş yapıyoruz. Sonuçta kimler geldi kimler geçti yani. Bazı arkadaşlarımız o deformasyonu yaşadılar; havaya girdiler. Anlamsız.

Neler gördün deformasyon olarak?

Settekilere davranışları değişti. Ahmet ve Ayşe iken bir anda Ayşe Hanım, Mehmet Bey denmesini istediler. Bence gereksiz bir yük. Rahat ol yani. Bu kadar basit.

“İKİ SALAK DEĞİLİZ, DOSTUZ”

Sinemada jön yok. Ekranda ise Kıvanç (Tatlıtuğ) var, Kenan (İmirzalıoğlu) var, sen varsın. Ne düşünüyorsun?

Bu furya Kenan’la başladı. Kenan ile aynı yerde görmüyorum kendimi. O bir star. Kenan’ın işi diye seyrediliyor dizi. Bu başka bir şey.

Kıvanç ile aynı tahtı paylaşacağınız söyleniyor. Aranızda çekişme var mı?

Haberin Devamı

Garip bir şekilde Kıvanç’la beni kıyaslıyorlar. Bir kere Kıvanç arkadaşım, ikincisi çok iyi oyuncu, üçüncüsü üçbeş akılsızın yazdığından yola çıkıp birbirine düşecek iki salak

Aşka gelelim. Birce Akalay ile nişanlandın. Nişan nasıl geçti? Neler hissettin? Kim evlilik teklif etti?

Teklifi ben yaptım tabii ki. Daha yeni nişanlandık. Çok iyi geçti, acayip heyecanlıydım. Fotoğraflara baktım: İkimizin de elleri önde, lise mezunları gibi... O ana kadar bir şey yok gibi geliyor insana da o zaman bayağı çocuk gibi oluyor insan. İnşallah bu yaz evleneceğiz.

Aşk nedir senin için?

Ben Birce’yi seyrederken buluyorum kendimi, o zaman anlıyorum aşık olduğumu. Arada yüzünü seyrediyorum, bakıyorum ne kadar çok seviyorum diye.

Nesi hoşuna gidiyor? İnsanlarla konuşması, yemek yaparkenki ya da hayvanlarla ilgilenirkenki halleri...

“YÜKSEK SESTEN KAÇARIM”

Tartışıyor musunuz?

Bugüne kadar hiç tartışmadık. Önceki ilişkilerimde ses yükselince hiç sevmez, hemen o ortamdan çıkardım. Konuşarak anlaşılır. İlişkiyi de bağırmadan bitirebilirsin. Karşılaşınca ‘merhaba’ diyebilsin insanlar birbirine. Saygıları kalsın.

Haberin Devamı

Asmalımescit’teki evde birlikte yaşıyorsunuz değil mi? Evlendikten sonra da aynı yerde mi oturacaksınız?

Evet, birlikte yaşıyoruz. Galatasaray’a geçeceğiz. Asmalı’da oteller saygısızca klima taktı, jeneratörler çok gürültü yapıyor. Yoksa aslında burayı seviyoruz. ¦

Çocuk istiyor musunuz?

Yani tabii. En az iki tane. Hem kız hem erkek. İlki kız olsun isterim galiba.

“SPOR BAĞIMLISIYIM”

Cinsellik nedir senin için?

Aşktır.

Bir kadın nasıl olmalı, bir erkek nasıl olmalı? Uyumlu olmaları lazım. Bence uyum, galiba aşk.

Sence denge nedir? Dengen bozulduğunda ne yaparsın?

Denge bozulunca travmatik bir şey oluyor. Ben üstüne gitmem, başka bir şeye yönlenirim. Sigara kullanmıyorum, içki içersem mesela, ertesi sabah daha erken kalkıp spora gidiyorum. Yoğun spor kalp için iyi değil aslında ama spor bana çok çok iyi geliyor. Bazı ilişkilerim oldu, anlamadılar beni. Evet, spor ve adrenalin bağımlısıyım. Günde 4 saat antrenman yapıyorum.

Haberin Devamı

‘YÜRÜMEK VARKEN ARABA KULLANMAM’

Sade ve butik yaşıyorsun.

İnsan içinde olmayı seviyorum. Yürümek varken araba kullanmaktan hoşlanmam. Hiç param olmadığı da oldu çok kolay kazandığım da. Bu işin dışında da para kazanılır karamsarlığa kapılmak gereksiz.

Ne yaparsın mesela?

Ne bileyim, gider Fethiye’ye yerleşirim... Sörf hocalığı yaparım. Dünyanın sonu değil. Gocunmadıktan sonra para kazanılır. Utanılacak bir şey yok, her meslek iştir.

Ülkenin gidişatını nasıl görüyorsun?

Karışık. Daha özgür, birbirine daha saygılı, sağduyulu olabilmeliyiz. Bizi birbirimize düşürerek politika yapan büyüklerimiz olsa da aldırış etmemek lazım. Farklı düşünüyor olabiliriz ama düşman değiliz. Sürekli ‘yüzde 50’ diye bir ayrımcı politika var. Hep bir düşman yaratılıyor. “Yok Pensilvanya, yok yüzde 50...” Hakaretler... Cenazesi kaldırılan insanlara saygısızlıklar... Buradan besleniliyor. İnşallah bunlar biter.

‘Rahatsız eden bir film çekebilirim’

Hayatında bir vizyonun olduğunu bilsen ve senaryonu kendin yazsan ne olurdu?

Doğaçlama oynamayı tercih ediyorum. Senaryoyu yazmaya kalkınca neler neler geliyor insanın başına. Yani şuradan araba ile çıktığında ne olacağın belli değil ki! O yüzden fazla umursamamak lazım. Olmuyorsa ‘next’ yani.

Yönetmensin de. Film çekmek istiyor musun?

Geçenlerde bir röportajda “Daha ne yapmak istiyorsun?” diye sordular ödül almak istediğimi söyledim. Şakaydı ama gerçek gibi yazmışlar. Hiç öyle büyük hedeflerim yok. İşimi yapmaktan mutluyum. Sadece bir gün sinema filmi çekmek isterim. Herhalde toplumsal sorunları işlerim. Ben sert sinema seviyorum, biraz insanı rahatsız edici şeyler yapabiliriz.

(28.06.2014 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)