Cumartesi Postası 'Belediyeler gösteriş yapıyor'

'Belediyeler gösteriş yapıyor'

Paylaş
'Belediyeler gösteriş yapıyor'

Gazeteci Bekir Coşkun onun için “Büstü dikilecek kadın” demiş. Haklı. Fatma Gülşen Balkanlı'nın (63) doğa ve hayvanlar için yaptıkları o kadar kıymetli ki. Eli öpülesi bir kadın olan Fatma Hanım belediyeye tepkili. “Belediyeler köpekleri gizlice toplayıp ormana atıyor, hepsi orada ölüyor. Aynı belediyeler kısırlaştırmayı da gösteriş adına yapıyor” diyor.

Haberin Devamı

Röportaj: Kezban ASLAN YILMAZ

kezban.yilmaz@posta.com.tr

Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği Başkanı Fatma Gülşen Balkanlı (Sağda)

Sizi tanıyalım mı?

Doğaya duyarlı, hayvanların yaşamı için çalışan biriyim. Bunun için dünyaya geldiğime inanıyorum. 30 yıldır sivil toplum kuruluşlarında bu misyonla çalışıyorum. Emekli memurum.

Evli misiniz?

Hiç evlenmedim. Fırsat olmadı. Evlenseydim yürümezdi zaten. Çünkü ben hayatımı hayvanlara adadım.

Hayvanlara olan bu duyarlılığınız nasıl başladı?

Hayvansever olarak doğdum. Rahmetli annem çok severdi hayvanları. Bahçeli evimizde 5-6 kediyle büyüdüm. 20’li yaşlarımdayken kedi sayısı 80’e çıktı. Sokakta bulduğum bütün hayvanları eve getiriyordum. Onlara acımıyor, seviyorum.

Haberin Devamı

Tuvaletten bozma dernek yeri

Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği’ni siz mi kurdunuz?

Hayvanları Koruma Derneği’ndeydim daha önce. Aramızdan bazıları, kısırlaştırmaya müsaade etmeyince birkaç kadın ayrılıp İstanbul Hayvan Dostları Derneği’ni kurduk. Bir otobüsün içinde faaliyetlerimizi yürütüyorduk. Çırağan Sarayı’nın karşısında olduğumuz için rahat bırakmadılar. Sarayın yakınlarında kullanılmayan bir tuvalet bulduk. Belediye izin verince 1997’de yeni adımızla buraya taşındık.

Kira veriyor musunuz?

Büyükşehir Belediyesi’ne ayda bir işgaliye bedeli veriyoruz. Maalesef üç yıldır ödeme yapamıyoruz. Demokles’in kılıcı gibi tepemizdeler. Her yıl, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde Beşiktaş Belediyesi bize bir tekne hibe ediyor. O tekneyle Boğaz gezisi düzenliyoruz. Oradan kazandığımız parayı da yıllık kira bedeli olarak Büyükşehir Belediyesi’ne ödüyoruz. Gezi eylemleri, Soma faciası gibi olaylardan ötürü birkaç yıldır ödeme yapamıyoruz. Ne yapacağız bilmiyorum. Başka gelirimiz yok.

Dernekte kaç kişisiniz?

Bir şoför, bir veteriner hekim, bir bakıcı var. Gönüllüler de oluyor.

Ne yapıyorsunuz tam olarak?

Kuruluş amacımız özellikle hasta sokak hayvanlarına hizmet etmek. Ve sahipli hayvanlara ücretli-ücretsiz tedavi.... Aşı, kısırlaştırma, gönüllü hayvan dostlarımıza mama yardımı yapıyoruz. Daha fazlasına gücümüz yok. Çünkü Yahya Efendi Camii’nin bütün hasta hayvanlarını da biz tedavi ediyoruz. 100’e yakın kedi var Yahya Efendi’de. Yıldız Parkı’nın hayvanlarına da biz bakıyoruz.

Haberin Devamı

“Her evin bir hayvanı olmalı”

Toplum olarak havyanlarla alıp veremediğimiz ne?

Onları canlı olarak görmüyor, yaşam haklarına müdahale ediyoruz. Pislik olarak bakıyoruz onlara. Bu dünya onların da... İnsanlar neden mutsuz ve şiddete eğilimli? Hayvanları yok da ondan. Her evin bir hayvanı olmalı. Çocuklar karşılıksız sevgiyi ancak hayvanla öğrenir. Maalesef anneler, tüy olacak diye eve hayvan almıyor. Bu konuda medyaya büyük görev düşüyor. Mesela bana imkan verilsin, haftada bir gün hayvanlara yönelik program yapayım.

Ama geçmişe göre insanlar bilinçlendi değil mi?

Aksine. Eskiden hoşgörü vardı, teknolojiyle birlikte acımasızlık arttı. Köpek havlıyor diye tekmeleyenler, öldürenler var. Zaten en çok köpekler şiddete, tecavüze maruz kalıyor. Onlar kediler gibi kendilerini gizleyemiyorlar. Eskiden hayvanlar ekolojik dengeyle hastalanıyor, ölüyordu. Hayvanların doğasını, bahçelerini, barınacakları yerleri çaldık. Medeniyet adına yapılan her şey onların sonu oldu.

Haberin Devamı

“Köpekler ormana atılıyor”

Teknolojinin nesi hayvanlara zarar verdi?

Eskiden bahçeli evlerde oturuyor, koruma adına kapımıza bir köpek koyuyorduk. Artık insanlar güvenlikli sitelerde oturuyor ya da alarm taktırıyor. Ve bu insanlar gece köpeğin havlamasına bile tahammül edemiyor. Halbuki ben de kapımın önündeki komşumun otomobilinin alarmına tahammül edemiyorum. Bu insanlara batmıyor da bir köpeğin havlaması batıyor. “Bu köpekler toplatılsın” diye belediyeyi arıyorlar. Belediye de köpekleri gizlice toplayıp ormana atıyor. Hepsi ormanda eziyet çekerek, aç-susuz ölüyor. Bu dönemde hayvanların yararına bir şeyler yapıldığına inanmıyorum. Kısırlaştırmayı da gösteriş adına yapıyor belediye.

Belediyeden isteğiniz nedir?

Hayvanları kısırlaştırsın ve o sokakta yaşamasına izin versinler. Zaten kedi ve köpek nüfusunda büyük azalma oldu. Bari kalanlar yaşasın. Dışarıda yaşayan hayvanların en fazla 4-5 yıldır ömrü.

Haberin Devamı

Avrupa’da nasıl durum?

İnsanlar bilinçli. Eve aldıkları hayvanı muhakkak sahipleniyorlar. Sokağa atmanın cezası var orada. Zaten çip sistemi sayesinde kaybolan hayvanın sahibi kolayca bulunuyor. Bizde sırf çocuğu istediği için hayvanı alıyor, sonra da bakamayıp sokağa atıyorlar.

Ama bizde de çip sistemi yok mu?

Var ama tam olarak uygulanmıyor. Tarım Bakanlığı petshop’lara bunu şart koşmalı. Bir de yurtdışından kaçak hayvan getiriliyor ve herkes petshop’lardan hayvan alabiliyor. Oysa hem daha pahalı, hem de hayvanlar hasta olabiliyor. Türkiye’de bilmediğimiz bir yığın hastalık türedi bu yüzden. Buralardan hayvan satışının yasaklanması ya da denetlenmesi lazım. Tarım Bakanlığı buna göz yumuyor. Petshop’lardan rantları var çünkü. Pitbullar yasak deniyor, ama yasada boşluk olduğu için satılıyor. Maalesef yasamız da göstermelik. Hayvana verilen zarar, mala verilen zarar kapsamında.

“Herkese hayvan vermem”

Aldığı hayvana bakamayıp size getirenlere nasıl tepki gösteriyorsunuz?

Hoş karşılamıyoruz. Onları ikna etmeye çalışıyor, olmazsa mecburen alıp başkasına veriyoruz.

Her gelene hayvan veriyor musunuz?

Hayır. Önce sohbet ediyorum; gerçekten o sorumluluğu alabilecekse veriyorum. Zaten çok meraklıysa sokaktan da alabilir. Diyelim bir köpek aldınız. Gözünüzün içine bakan, sizinle mutlu olan, sizinle üzülen bir canlı var artık evinizde. Çocuğunuz gibi oluyor. Sonra bir nedenden ötürü onu sokağa bırakıyor ya da bize getiriyorsunuz. O hayvan depresyona giriyor. Burada bir şey yemeyip intihar eden köpekler oldu. Sahibini özlüyor çünkü. Cooker’lar, Golden’lar sahibine çok bağlıdır.

“NAMAZ KILMAZ KURBAN KESER”

Kurban kesimi konusundaki görüşünüz...

Gösteriş. Hiçbir dini vecibesini yerine getirmez, namaz kılmaz, hayır yapmaz ama kurban keser. Böyle Müslümanlığı anlamıyorum. İşte bu Müslümanlar hayvanları toplatıyor. Bazı din adamları “Kurban diye bir şey yoktur dinimizde” dedi ve hemen susturuldular. Ben kurbanın Musevi geleneği olduğunu düşünüyorum. Museviler bile bizim kadar çok kesmiyor.