Cumartesi Postası 'Benimle uğraşmasınlar gözlerini oyarım'

'Benimle uğraşmasınlar gözlerini oyarım'

Paylaş
'Benimle uğraşmasınlar gözlerini oyarım'

İrem Derici 11 şarkıdan oluşan ilk albümü 'Dantel'i çıkardı. Zekeriyaköy'deki yeni taşındığı evinde buluştuk, özel hayatı dahil her şeyi konuştuk. İrem Derici sorularımı her zamanki gibi gibi sansürsüz cevapladı

Röportaj: Serhat TEKİN

Haberin Devamı

serhattekinc@gmail.com

İlk albümün ‘Dantel’ çıktı. Ne alemdesin?

Yahu ne zormuş be Serhat! Maddi-manevi. Bir single yap, at ortaya, kaç! Oooh ne rahatmış! Slow şarkılar üstüme bayağı yapışmış durumdaydı, Dantel’le şöyle gümbür gümbür bir çıkış yapmak istedim. İyi de oldu. Yorumlar şahane! “Yansın geceleeeer” diye geziniyor insanlar.

Nasıl bir İrem var bu albümde?

İnsanlar yine şarkılarını düğünlerinde kullanacak mı? Düğünlerinde ilk dans şarkısı olarak kullanacakları bir parça yok bu albümde. Ama son anda evlenmekten vazgeçip “Bekarlık sultanlıktır” diyecek bacılarıma ‘Evlenmene Bak’ adlı bir şarkım var. Sinan Akçıl imzalı. ‘Çekiç’ diye bir ayrılık şarkısı var... Yaz aşkı parçası var... Platonik takılmaca var... Var Allah var...

Haberin Devamı

Sosyal medyada hayranların kafasına dantel geçirip fotoğraflar paylaştı. Senin evinde dantel var mı?

Elvan diye cin fikirli bir arkadaşımız, albüm kapağındaki pozumu taklit etmiş. Evde bulduğu dantelle... Bir günde her yaş grubundan yüzlerce kişi aynı pozu verdi. ‘Danteling’ dediler buna. Yemin ederim, şahane zekalar var. Benim evde halı bile yok, dantel ise sadece giysi dolabımda var. Ama hepimiz televizyon üstünde dantel olan evlerde büyüdük. “Dantel işlemeyi bilmeyen kız evde kalır” derlerdi zamanında (gülüyor).

“GÖĞSÜME FİL OTURDU, NEFES BİLE ALAMADIM”

Radyocu eşin Rıza Esendemir’den boşanacağın haberleri çıktı. Şu meseleyi anlatır mısın?

Eften püften şeylerden yedik birbirimizi, büyük kavga ettik. Ergen bir hareketti fotoğraflarımızı silmem. Ama kavgadan sonra yapayalnız evde kaldığında ‘Yok yahu, ben bu ayrılığın üstesinden gelirim’ diye kendini güçlü hissetmek için elinden geleni yapmaya çalışıyorsun. O fotoğrafları ağlayarak sildim. Sanki her sildiğim fotoğrafta kendime “Ben Rıza’sız da yaparım” demek istedim. Heee oldu! Yaparım. 7 gün nefes alamadım, duş almadım, kombiyi bile açmadım, kimsenin telefonuna cevap veremedim. Göğsüme fil oturdu ve o fil nefes alamaz hale getirdi beni. Adam benim oksijenimmiş, suyummuş.

“DİŞLERİNİZİ KERPETENLE SÖKERİM!

Haberin Devamı

Nasıl barıştınız?

Bana dank etti. Gözü birbirinden başkasını görmeyen iki insan, afedersiniz, son derece b.ktan mevzular yüzünden birbirinden olamazdı. Aradım Rıza’yı ‘Neden yapıyoruz bunu kendimize’ diye. O gece eve geldi, sabaha kadar konuştuk ve daha anlayışlı olmaya karar verdik. Evlilik, uğruna savaşılması gereken bir şey. Hele de çok seviyorsan.

“Albüm ve konser reklamını yapmak için bu haberi bilinçli çıkarttı” denmişti.

Ağzımı bozmadan cevap vereyim: Sevgili bu tarz niteliksiz haberleri çıkaran kişicikler... Böyle çaresiz dedikoduları, yaptığı işler tutmayan insanlar için yapın da inandırıcı olsun. 3 yıldır her yaptığı şarkı hit olan kızcağızla uğraşmayın. Yoksa yemin ederim, hepinizin dişlerini kerpetenle söker, gözlerinizi oyarım.

Bu haberler çıktıktan sonra dostu-düşmanı gördün mü?

Başkasının mutsuzluğuyla mutlu olan bir mantalitenin içindeyiz. Boşanma haberleri çıktığında göstermelik nezaket mesajları atanlar, barışma haberinde sessiz kaldılar. Dostlar ve biz, bize yeteriz hocam. Gerisi yalan!

Haberin Devamı

“FİLTRELER ÇIKTI MERTLİK BOZULDU”

Başta lafını sakınmayan bir İrem vardı, sonra duruldun. Cici kız mı olmak istedin?

Bir dönem her şeyi yanlış anlayanlardan sıkılıp duruldum. Ama hayır yani, kuduruyorum. Cici kız doğmadım, cici kız ölmeye de çalışamam.

Sosyal medyada hayatını paylaşmaktan çekinmiyorsun. Her halini biliyoruz. Eleştiri de alıyorsun bazen.

Bazen mi? Sıkça alıyorum. Vay sivilcem varmış, ay saçımın dibi çıkmış, ağzım yamukmuş, gözümün üstünde kaş varmış... En azından 100 tane filtreyle suratımı pamuk şekere çevirmiyorum. Bu filtreler çıktı mertlik bozuldu, herkes 18 yaşında Instagram’da. Takipçilerimin her halimi bilmeleri, beni kendilerine yakın hissetmeleri her şeyden önemli.

“BU ARALAR NÜKLEER SANTRAL GİBİYİM”

Şehir dışına taşınmışsınız. Şehir yordu mu?

28 yaşındayım, biraz erken yoruldum şehirden. Çok şey yaşadım bu üç senede. Aniden ünlenme, evlilik, göz önünde yaşamaya çalışma... Ve önceki evimizin her tarafı hastaneyle çevriliydi, sürekli ambulans sesi... Bir haftada karar verdik, “Kaçalım dağa bayıra, iki toprağa basar, elektrik atarız” dedim. Rıza da “Kaçalım aşkım” dedi. Gerçi bu aralar nükleer santral gibiyim, toprağa basmayı bırak, kendimi toprağa gömsem bile nötrlenemem.

Haberin Devamı

Şöhret seni bunaltıyor mu?

Kalıplara girmekten hayat boyunca kaçınmış biri olarak bazen bunalıyorum. Ağzınızdan A çıkıyor, onu B okuyorlar, C yorumluyorlar, D olarak da lanse ediyorlar. Sonra vay efendim, kendini anlatmaya çalış... Sevgi ve ilgiden ölene kadar bunalmam, hiçbir beklentisi olmadan sizi seven insanlar kadar değerlisi var mı hayatta? Geçen yıl Beyaz Show’da kulisin önünde binlerce kişi bizi bekliyordu bir kare fotoğraf için. Beyazıt Abi bana “1000. kişi bile olsa sizinle fotoğraf çektirmeye gelen, kendisi için birincidir. Bunu bilerek sabır ve saygıyla yaklaşacaksınız herkese. “O gün herkesle tek tek ilgilenerek, teyzelerin ellerinden öperek herkesi kucakladı. Çok şey öğreniyorum ondan.

“HORMONLU KELEBEK GİBİYDİM”

Kendine dışardan baktığında nasıl bir kadın görüyorsun?

Dağ gibi bir kadın... Teker teker değil, onar onar gelsinler (gülüyor).

Ağzına geleni söylüyorsun. Ben olsam seni televizyonda görmek isterim. Var mı böyle bir isteğin?

Var. 5-6 yarışma, 1-2 de sinema teklifi geldi. Bir programda yer alacaksam en iyisinde olmalıyım.

Yeni albüm fotoğraflarında yine takım elbise giymişsin. Sevmiyor musun kadınsı giyinmeyi?

Benim olayım değil kadınsı giyinmek. ‘Aşk Eşittir Biz’ klibinde kocaman, pembe, tütülü bir etek giymiştim, baktım baktım “Ulan ne bu hormonlu kelebek gibi” dedim. “Kızım” dedim “sen hayatında jeanden, skinny pantolondan başka bir şey mi giydin? Hayrola bu ne hal?” Ben maskülenliğimi bastırmaya çalıştıkça komikleşiyorum. Dokunmayın bana, bundan sonra ceket kravat gezeceğim (gülüyor).