Cumartesi Postası 'Bizim işimiz muhalif olmak'

'Bizim işimiz muhalif olmak'

Paylaş
'Bizim işimiz muhalif olmak'

Küçüklüğümden bu yana hayranı olduğum Haldun Dormen ile sonunda tanıştım. Nezaketi, enerjisi ve sanat aşkıyla kendisine bir kez daha hayran oldum. Hakkında merak ettiğim ne varsa Teşvikiye'deki evinde buluştuğumuzda sordum. O anlattı, ben keyifle dinledim. Usta tiyatrocu, yönetmen, oyuncu Haldun Dormen'i takdimimdir!..

Röportaj: Elçin CAN elcin.can@posta.com.tr

Haberin Devamı

* Biliyorum, hayatınız roman ama yine de klasik soru ile başlayayım: Çocukluğunuz nasıldı?

Varlıklı bir ailenin çocuğuydum, çok rahattım. Kendimi bildim bileli ne olacağım belliydi. Böyle doğdum diyorum. Küçükken arkadaşlarıma bilet satar, kukla tiyatrosu oynatırdım. O zamanlar başlamış yazarlığım ve rejisörlüğüm.

* Çok yaramaz bir çocukmuşsunuz...

Muziptim, evet. Kolejdeki davetlere kim kimle gidecek ben ayarlardım. Amerika’daki arkadaş toplantılarını hâlâ ben organize ederim.

* Amerika! Hayatınız dönüm noktası şu ünlü Yale Üniversitesi’nde okumanızdı herhalde.

Evet. Hayatımı yönlendiren tek insandı hocam Mrs. Welch. Keşke yaşayıp nerelere geldiğimi görseydi.

* Neden Amerika’da kalmadınız?

Tiyatroyu Türkiye’de yapmaktı arzum. Okulumu bitir bitirmez döndüm.

Haberin Devamı

* Ailenizin sanatla uğraşan ilk ferdi olmuşsunuz. Destek gördünüz mü?

Babam çok medeni bir adamdı. Tek şartı vardı; “Tamam, tiyatrocu ol ama en iyisi olacaksın, en iyi eğitimi alacaksın” dedi. Ben de dediğini yaptım.

*Bir an olsun başka meslek düşünmediniz mi?

Kesinlikle hayır.

* Ama bir dönem gazetecilik yaptınız...

Ek iş olarak... Anlatmak istediğim şeyler çoktu, Abdi İpekçi’den teklif gelince yaptım. 8 yıl sürdü.

* Yeniden gazeteciliğe döner misiniz?

Valla parlak bir teklif gelse dönerim. Anlatmak istediklerim birikti. “Yoğunluktan torunları göremiyorum”

* Eski eşiniz Betûl Mardin’in tiyatrocu olmasına engel olduğunuz doğru mu?

Betûl çok kişilikli bir kadın. Tiyatroda işin içinde olması beni rahatsız etmişti. Evde konuşacak bir şeyimiz kalmamıştı. Sonra o gazeteciliği seçti, rahatladık

* Ayrısınız ama çok da iyi dostsunuz.

İkimiz de yeniden evlenmedik. Hep görüşürüz. Bayramda evinde yemek verdi, tüm aile bir aradaydık. Geçimsiz çift olmak çocuklar için iyi değil. Anne-babası birbirine düşman çocuklar çok kötü yetişiyor.

* Oğlunuz Ömer Dormen başarılı bir iş adamı. Size hiç mi heves etmedi?

16 yaşına kadar yönetmen olmak istiyordu. Sonra “Ben her ay kazanacağım parayı bilmek istiyorum” dedi ve vazgeçti.

* Biraz baskı yapsaydınız...

Ne olmak istediğime kimse karışmadığı için ben de Ömer’e baskı yapmadım. Şu an çok başarılı, iyi ki yönetmen olmamış.

Haberin Devamı

* Torunlarla aranız nasıl?

Yoğunum, çok görüşemiyoruz. Küçük torunum Alya’nın istikbali pek parlak. Kesin balerin veya dansçı olur. Büyük torunum Yasemin şu an Amerika’da.

* Neden yeniden evlenmediniz?

Tercih! O kadar karışık bir hayatım var ki! Devamlı turnede veya seyahatteyim. Eve ayıracak vaktim yok.

* Hayatınızda ‘keşke’leriniz oldu mu?

Yok. Rahmetli Göksel Kortay benim için şöyle derdi; “Haldun bir kapıyı kapatır, bir daha dönüp arkasına bakmaz.” Doğru. Birşeyde takılıp kalmam, daima ileri bakarım. Organize olduğum için de hep bir B planım vardır.

"İSTİFA EDECEKTİM VAZGEÇİRDİLER"

* Eskişehir’de Eskişehir Senfoni Orkestrası ile ‘Lüküs Hayat’ müzikalini yeniden sahneye koydunuz. Kapalı gişe oynuyor.

Eski halinden bu yana ‘Lüküs Hayat’ta neler değişti? Baştan sona Emre Basalak’ın başarısıdır. Emre, hem Eskişehir Devlet Tiyatrosu oyuncusu hem de sanat yönetmeni. Şimdiki oyun bir sürü değişiklikle yepyeni oldu. Bazı bölümleri baştan yazdım. Eski Türkçe kelimeler yok artık.

Haberin Devamı

* Dormen Tiyatrosu’ndan adınızın silinmesini istemiştiniz. Silindi mi?

Bilmem. Ama silinmeli. Önüne gelen orada kalitesiz oyunları sahneliyor, herkes benim yönettiğimi düşünüyor.

* Dormen Tiyatrosu yeniden açılsa keşke...

Aman Allah korusun.

* “İstanbul Şehir Tiyatroları kapatılırsa facia olur” demiştiniz. Bu kapatılma süreci ne aşamada?

Tiyatro ve operalar kapanmıyor. Medeniyet çağında tiyatroların kapatılması zaten hata olur. “Suçlayanları ayıplıyorum”

* Gezi olaylarından bu yana muhalif tiyatrolar çok zarar gördü.

Tiyatrolar hep muhaliftir.

* İşin fıtratında mı var yani?

Evet. Halk partisi de iktidarda olsa tiyatrolar muhalif olur. Veya muhalif olacak bir şey çıkar. Bizim işimiz bu. Kaldı ki şu sıra muhalif olunacak çok olay var.

*Türk Tiyatrosu bugün hak ettiği yerde mi?

Çok parlak günler yaşıyor. Sadece İstanbul’da 300 alternatif tiyatro var.

* Dijital dünyayla aranız nasıl?

Cep telefonları beni çok sinirlendiriyor. Ben de kullanıyorum ama yerinde. Bir ortamda otururken telefonda oyun oynanmasından rahatsız oluyorum. Dijital dünya, sosyal hayatı da entelektüeli de öldürüyor.

Haberin Devamı

*Afife Jale Ödülleri’nde jüri, adaletsiz davranmakla eleştirildi. Sular duruldu mu?

Bilmiyorum, beni çok da ilgilendirmiyor. Her zaman itiraz olur. Arkadaşlarımın jüri üyelerini itham etmelerini ayıplıyorum. Fazla saldırdılar. Jüri, en namuslu şekilde değerlendiriyor.

*Komedi kategorisinin kaldırmasına büyük tepki gösterildi.

En çok da Ali Poyrazoğlu’ndan tepki geldi. O konuda haklılar. Ben de buna karşıyım, hatta istifa etmek istedim. Söz verdiler; önümüzdeki yıl tekrar komedi kategorisi eklenecek.

* 51. Antalya Film Festivali’nde onur ödülü aldınız. Ne hissediyorsunuz?

Unutulmadığım için mutluyum. Aslında sadece iki film yönettim. Ama yıllarca Kemal Uzun ile birlikte hazırladığımız ‘Kamera Arkası’ programıyla sinemacılara çok yardımımız oldu. Bu yüzden bu ödüle layık olduğumu düşünüyorum. ‘Ulan İstanbul’ sempatik dizi

* Türk Sineması bugün ne durumda?

İyi bence. Rutin konuların dışına çıkıldı.

*‘Kış Uykusu’nu ve ‘Kelebeğin Rüyası’nı izlediniz mi?

‘Kış Uykusu’nu çok beğendim. Sadece bir sahne uzun. ‘Kelebeğin Rüyası’nda son sahneyi beğenmedim, iyi ki düzeltilmiş. Yılmaz Erdoğan da iyi yönetmiş.

* En beğendiğiniz oyuncular?

Halit Ergenç. İyi bir müzikalci de. Onunla tekrar bir müzikalde buluşmak isterim. Ayça Bingöl de çok başarılı.

*Dizileri takip ediyor musunuz?

‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi izledim. Yenilerden en çok ‘Ulan İstanbul’u beğeniyorum. Sempatik bir dizi.

"OPERADAN KORKUYORUM"

*Tiyatro projelerinizi paylaşır mısınız?

Beşiktaş Belediyesi’nde ‘Oyun Karıştı’ adlı oyunu hazırlıyoruz. 23 Kasım’da sahneye koyacağız. ‘Sersem Kocanın Kurnaz Karısı’nda başrol oynayacaktım. Ancak Münir Özkul o rolü o kadar iyi oynamıştı ki onun imajını yenemem. Bu yüzden oyunun ortasında vazgeçtim. Şimdi Neil Simon’ın ‘Güneşin Çocukları’ adlı oyununu baştan yazıp yeni karakterler ekledim. Adı ‘Ve vesaireler’ oldu, sahneye koyacağız.

* Kültür Bakanlığı ile projeler de var.

Ünlü yazar Charles Dickens’ın meşhur romanı ‘Oliver Twist’in müzikalini yeniden sahneye koymamı teklif ettiler. 26 adayı seçeceğiz ve ‘Oliver’ı Kim Oynayacak?’ adlı yarışma formatında bir dizi çekeceğiz. Sonra da oyunu Ankara Devlet Opera ve Balesi ile sahneye koyacağız. Antalya Devlet Opera ve Balesi de ‘Otello Operası’nı hazırlamamı istedi. Yabancı ünlü oyuncular da yer alacak. Ama daha önce opera sahneye koymadığım için biraz korkuyorum.

* Sizi yeniden ekranda görebilecek miyiz?

Kendini büyük aktör zanneden bir figüran rolü teklif edildi. Olursa döneceğim. Vakit bulabilirsem yine kendimi ve tiyatroyu anlattığım son kitabımı tamamlayacağım. Adı ‘Nerede Kalmıştık?’

"YENİ TÜRKİYE NEDİR AANLAMADIM"

* Son zamanlarda artan kutuplaşma için ne dersiniz?

Görmezden geliyorum. ‘Biz ve onlar’ kavramını hep reddettim. Neler gördük geçirdik, bu da geçici bir süreç. Türkiye hep dalgalı olmuştur ama mutlaka durulur.

* Kürt sorununda da çok hassassınız.

Zamanında onları çok ihmal ettik ve işler karıştı. Kabul etmek gerekir ki Kürt kültürü var. * Yeni Türkiye’den umutlu musunuz? Yeni Türkiye nedir anlamadım, ben hep umutluyum.