'Buğra ile aşkımız çok güçlü'

Röportaj: Pınar YILDIZ YÜKSEL

* ‘Yılanların Öcü’ projesini kabul etmenin sebebi neydi?

Birincisi senaryoyu çok beğendim, ikincisi çok sevdiğim yönetmenim Cemal Şan ile tekrar çalışacaktım. ¦ Aynı eserin yıllar önceki filminde Kadir İnanır, Fatma Girik, Nur Sürer oynamıştı. Çok da ses getirmişti. Öyle bir başarıdan sonra bu dizide yer almak sana ne hissettirdi? Fatma Girik ve Kadir İnanır’ın oyunculuğu unutulmaz. Zaten Fatma Girik’in yeri bende ayrı. Elinde büyüdüm ve hala konuşuruz. Böyle bir projede olmak bana hem gurur veriyor hem de büyük bir heyecan yaşatıyor.

* “Aynı başarıya ulaşamayız” diye korkuyor musun?

İnsanların iyi ya da kötü eleştirisini alacağız. Sonuçta önceden çekilen bir film var, kıyaslayacaklar. Ama korkmuyorum, çünkü ekibim ve oyuncu dostlarımla çok güzel bir iş çıkardığımıza inanıyorum. Film ile dizinin tadı farklı.

* Nasıl bir karakter Zahide?

Ailesinin melek kızı. Kırılgan, içe dönük ve iyi kalpli. Kendini bildi bileli Kara Bayram’ı seviyor. Ama o kadar naif ki aşkı için savaşmaya yetecek gücü, direnci ve hırsı yok. Çekim esnasında yönetmenim bana hep “Sen meleksin, öyle oyna” diyor.

* Ortak yönleriniz var mı Zahide ile?

Ben de onun gibi her zaman iyi niyetliyim. Ve onun kadar duygusalım. Yolda, televizyonda herhangi bir şey bile görüp etkilenebiliyorum. Çok ince düşünürüm, kırmaktan korkarım. Bana kötülük yapan bile olsa tek yapabildiğim çekip gitmektir.

'Düşüp kaburgamı incittim'

* Çekimler Nevşehir’de. Köy hayatı seni zorluyor mu?

Bulunduğu yerde mutlu olmayı başaran bir insanım. Önemli olan, işimi layığıyla yapmak. Sadece sıcak ve çok toz etkiliyor.

* Set dışında zamanın nasıl geçiyor?

Spor yapıyorum. Profesyonel biniciyim, buradaki at çiftliğine gidip açık arazide at biniyorum. Oyuncu arkadaşlarımla tarihi yerleri gezip kitap okuyorum. ATV’ye biniyoruz, eğleniyoruz... Bir de sürekli kaza geçirmesem... Düşüyorum, bir yerimi çarpıyorum... Mesela düşüp kaburgamı incittim, daha sonra ayak bağlarımı zedeledim...

* Rol için ellerinde kına var. Ama pek sevmiyormuşsun.

Koku takıntım var. Kına kokusunu da hiç sevmem. Gece yakıyoruz kınayı, sabaha kadar öyle uyuyorum. Sabah da yıkıyorum ellerimi. Biraz uğraştırıcı (gülüyor).

'Güzelsen, çekemezler'

* Güzel bir kadınsın. Bu bir avantajdır herhalde.

Bu sektörde güzelseniz, dikkat çekiyorsanız, zor oluyor. Sizi çekemeyenler çoğalıyor, başarınızı kıskanıp hakkınızda kötü konuşanlar oluyor. Ben ise gülüp geçiyor, işime bakıyorum. Kulaklarım tıkalı.

* Sarı saç, renkli göz... Avrupai fiziğin yüzünden isteyip de alamadığın bir rol oldu mu?

Annem Boşnak, ona benziyorum. Yurt dışında bile Türk olduğumu öğrenip şaşırırlar. Kaçırdığım rol olmadı. Oyuncu her rolü oynar bence. İsterse kendini o kılığa sokar. Dünyada birçok iyi oyuncu her kılığa giriyor. Biz niye giremeyelim?

* 10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?

Bunu ben de bilmiyorum. Tek bildiğim; hayatımda oyunculuk hep olacak.

* Stresini ve gerginliğini nasıl atarsın?

O ortamdan bir süre uzaklaşır, yürürüm. Bir de müzik dinlerim.

'Yemek konusunda rakip tanımam'

* Yemek yapmayı sever misin? En iyi yaptığın yemek hangisi?

Mutfak konusunda üstüme tanımam, annem “Beni geçtin” der. Her yemeği yaparım, mantının bile hamurunu kendim açarım. Arkadaşlarım çok beğenirler. Özellikle de Buğra...

* İleride bir köyde ya da sahil kasabasında yaşamak ister misin?

Herkes bunu istiyor. Olabilir. Hoşuma gider, çünkü sakinliği ve hayvanları severim. Büyük ihtimalle çiftlik evinde yaşarım ve bir sürü hayvanım olur.

'Uzaklık aşkı depreştiriyor'

* Erkek arkadaşın Buğra Toplusoy’dan uzak kalmak zor olmuyor mu?

Biraz. Birbirimizi özlüyoruz ama bu uzaklık ve özlem bizi daha çok bağlıyor. Aramızdaki aşk ve bağ çok kuvvetli. Ben fırsat buldukça gidiyorum yanına, o da işlerinden fırsat buldukça geliyor. Ne şanslıyım ki işimi çok iyi anlıyor ve destek veriyor.

* Buğra Bey için nelerden vazgeçersin?

Sevgi fedakarlıktır. Benim de Buğra için yaptıklarım var ama bu bizim aramızda, özelimiz. “Bunları yaptım” diye ortalıkta söylemem.

* Instagram’da gördüm: Buğra Bey’in adının yazdığı bir kolye ve küpe taşıyorsunuz. “Buğra, kolyesiz çıkmam” diye de not düşmüşsünüz. O kolye hediye mi?

Evet. Çekimler dışında boynumdan çıkarmam. Çekim bitince tekrar takıyorum. Hem uğurum hem de onu yanımda hissettiriyor.

* Buğra-Ceyda aşkını nasıl tanımlıyorsun?

Buğra babama çok benzer. Çıkmaya başladığımızda insanlar “Babanın gençliği” demişlerdi. Bu da beni çok mutlu etti. Aşkımızı sonsuz sevgi olarak tanımlıyorum.