'Dibe vurunca alkolü yenmeyi başardım'

Röportaj: Betül ARK

betul.ark@posta.com.tr

Eskide kalan Özlem Savaş sizce nasıldı?

Çok çabuk yenilen, depresif, en ufak olayda içine kapanıp demoralize olan, çözüm yolu bulamayan, aklını kullanmayı bilmeyen, kılavuzu hep karga olan, doğru arkadaş seçemeyen, dayanıksız, güçsüz, mutlu olmayı hiç becerememiş bir kadın.

Yeniye gelelim!..

(İçten bir kahkaha atıyor) Muhteşem! 4-5 yıldır NLP (Nöro Linguistik Programlama) sayesinde çok iyiyim. Alkol problemimi bu şekilde yendim. ‘Ben bunu neden içiyorum’ sorusuyla başlayan uzun bir süreç geçirdim ve nedenlerini buldum.

Eski Özlem Savaş’ın beceremediği ne varsa hepsinin üstesinden geldim, hatta ötesine geçtim. Farkettiğim şu oldu; artık hiçbir şey benden daha önemli değil!

Alkolle geçen yıllar nasıldı?

8-10 yılım bomboş geçti sanki. Yalnızlık duygusu, korku, endişe...

Ne kadar olumsuz duygu varsa bir aradaydı. Korktuğum zaman içiyordum, üzüldüğüm zaman içiyordum, en ufak sıkıntıda içiyordum.

Yıllarca bu duygularla yaşadım ve onlarla savaştım. Bir an geldi dibe vurdum; ama o anda da çıkış başladı.

‘Sihirli değnek değdİ’

Nasıl ilerlediniz?

Sanki bir sihirli değnek değdi, NLP’yi keşfettim. Bu konuda ilk akla gelen isim olan Richard Bandler’dan eğitim almak için Londra’ya gittim. Boğaziçi Matematik Bölümü mezunuyum.

O da matematikçiydi. Yakın hissettim kendime. Öğrenciliğe döndüm tekrar, sabahlara kadar çalıştım. Arka arkaya sertifikalar aldım. Çok sağlam diplomalarım var.

Pardon ama NLP nedir?

Açılımı; neuro linguistic programming. Türkçesi, nörolinguistik programlama. Bir kişisel gelişimdeğişim metodu.

Duyular, duygular, kullanılan dil ve davranışlar arasındaki bağlantıları gösteriyor insana. Bu bağlantıların ne olduğunu fark eden kişide değişim süreci başlıyor.

Ben zihinsel detoks üzerine çalıştım. Geçmişte yaşadıklarımın duygusal etkileri ortadan kalktı. İşte o zaman kendi kaynaklarımı yeniden kullanabilir hale geldim.

‘Bir merkez açacağım’

Bu teknik, sizde epeyce yararlı olmuş gibi.

NLP, zihinle bedenin bir olduğunu söyler. Zihninizde ne varsa beyninize o yansır. Limonu düşünün, ağzımız kamaşır. Onun gibi. Benim için de öyle oldu. Alkole o kadar çok anlam yüklemişim ki.

Sorunların alkolle çözülmediğini net olarak algıladığımda bağımlılığım yok oldu. Yüklediğim anlamları değiştirdim bu sayede. Aşıkken karşımızdakini gözümüzde büyütürüz, ayrılınca da “Nasıl sevmişim ben bunu” deriz ya!

Alkolde aynı şeyi yaşadım. Anlamını değiştiriyorsun. NLP’nin felsefi boyutuyla çözdüm pek çok şeyi.

Sertifikalarınız var. Eğitim verecek misiniz?

Evet. 14 kişilik bir grubum var; onlarla toplanıyoruz. Özellikle alkol sorunu olanları seçtim, çünkü o konuda deneyimliyim! 18-60 yaş arasında bu insanlar.

Bir merkez açmak istiyorum. Eğitimler sayesinde Türkiye’deki birkaç kişiden biriyim. Bu konuda mütevazı olamayacağım.

‘Yalnızım ve mutluyum’

Eskisinden de güzel görünüyorsunuz. Aşık mısınız yoksa?

Hayır. Evlilik filan da istemiyorum. Biriyle aynı evde oturmak bana cazip gelmiyor artık. Sükuneti seviyorum. Başkasıyla bunu yakalamak kolay değil.

Formumdayım, bunun da zihinsel olduğunu düşünüyorum. Hayata güzel bakarsanız kilo da almıyorsunuz. Şu anda eskisinden de inceyim. Ama yemeği de az ve öz yerim.

Sebze ağırlıklı beslenirim. Yoğurt çok severim. Soğan ve sarımsak vazgeçilmezim. Bol su içerim.

Estetik konusunda ne düşünüyorsunuz?

Her kadında estetik dokunuşlar olmalı. Abartmamak kaydıyla. Yanaklarımın çöküklüğünü seviyorum, doldurtmayı asla düşünmedim. Sadece göz kapaklarımı yaptırabilirim.

Şu anda bir tek burnum estetikli. Güzelliğimi botoksa değil; zihinsel detoksa borçluyum! Her şey beyinde bitiyor

‘Oyunculuğu çok özledim’

Ya oyunculuk?

Çok özledim. Eski mesleğimi yenilenmiş olarak geri kazanmak istiyorum. Geçen yaz Nuri Alço ile ‘Krallar Kulübü’ diye bir komedi filmi çektik.

O felsefe yapan bir mafya babasını, ben de ‘Botokslu Nermin’i canlandırdık. Çok güzel bir film oldu, Temmuz’da vizyona girecek.

İçime sinen bir dizide oynamayı çok isterim.

Yeni oyuncularla ilgili düşünceleriniz?..

Çoğu hüsrana uğrayacak, çünkü bu kadar çok insanın dizide oynama ihtimali yok uzun vadede. Çok hırslılar; hepsi başrol oynamak isteyecek. Çok tüketen, çabuk tüketen bir çağdayız.

Belki çoğu elenecek. Bence popüler olmanın dışında da kendilerini ifade edecekleri bir alan bulmalılar. Popüler olmak bir varoluş biçimi olamaz, olmamalı. Sonu hüsran olur.