Cumartesi Postası 'Evliliğe inanmıyorum'

'Evliliğe inanmıyorum'

Paylaş
'Evliliğe inanmıyorum'

Ekşi Sözlük'te onun için 'şarap gibi kadın' diyorlar. Yalan da değil, yıllandıkça güzelleşiyor. Konuşması, edası, işvesi, tarzı ve aklıyla kadını kadınlığından utandıracak kadar güzel hem de. 'Avrupa Yakası'nın unutulmaz Fatoş'u olarak bağrımıza bastığımız Şenay Gürler şimdi 'Kaçak Gelinler'de Seniha'ya hayat veriyor.

RÖPORTAJ: Kezban ASLAN YILMAZ

Haberin Devamı

İnanılmazsınız valla. Ne yapıyorsunuz böyle güzel kalabilmek için? Özel bir şey yapmıyorum. Ama sürekli makyaj yapıldığı için haftada bir kez peeling ve nemlendirici maske uygularım. En önemlisi mümkün olduğunca spor yapmaya çalışıyorum. Çocukluğumdan beri sağlıklı beslenirim. Yeşilliği, zeytinyağlıları çok severim. Hamur işi yemem ve sevmem. Her sabah ve akşam mutlaka yüzümü temizler, kremimi sürerim.

Biz buluyoruz da siz de kendinizi seksi buluyor musunuz? Bir insan “Ben inanılmaz seksiyim” derse öyle olamaz ki! Bunu dediğimi düşünün! Yapay olur. ? ‘Kaçak Gelinler’ dizisi nasıl gidiyor? Reytingleri son derece güzel. Sadece, çekimler gece yarısına kadar sürdüğü için tiyatroya başlayamadım. Ama yapacağım. Tiyatro, vazgeçilmezim. Ayrı bir tadı var; başka türlü beslendiğimi hissediyorum.

Haberin Devamı

Yıllardır birçok dizi ve filmdesiniz. İçinize sinmeyenler oldu mu? Yok. Ama benim için yeri ayrı olanlar var. Mesela ‘Korkuyorum Anne’ isimli film en sevdiğim işlerden biriydi. ‘Döngel Kârhanesi’ filmindeki rolümü de çok sevmiştim. ‘Avrupa Yakası’ da gerçekten içinde yer almaktan çok mutlu olduğum bir projeydi. İçime sinmeyecek rolleri kabul etmiyorum. Hayatta bir şekilde taviz veriyoruz zaten, bir de işimde taviz vermeyeyim. “Çok eğlenceliyimdir”

Hem komedi, hem dram oynuyorsunuz. Hangisi ağır basıyor? Karakteri sevdiyseniz; drama da olur, komedi de... Aslında o karakterlerin hepsi bende; benden çıkıyor, benden besleniyor. Ben de onlardan besleniyorum. Bir süre sonra karşılıklı bir etkileşim oluyor; başka şeyler görüyorsun, kendine ait şeyleri çıkartıyorsun. Biraz ağır gibi görünsem de çok eğlenceliyimdir. Karakterle ve kendinizle eğleniyorsanız, o komedi oluyor.

“Mutlaka canlandırmalıyım” dediğiniz bir rol var mı? Öyle hayaller, planlar kurmuyorum. Beni heyecanlandırdığı zaman herhangi bir rol de olsa oynarım.

Biz sanat camiasının toz pembe tarafını görüyoruz, zor tarafları ne? Uyuyamıyorum bir defa. Çok yoğun çalışıyoruz. Sabah 7’de yatsam bile 9’da uyanıyorum. Üstelik zor koşullarda çalışıyoruz; kışın soğukta, yazın sıcakta, saatler süren çekimler... Bazen sette tatsızlık oluyor. Ben, bu tip tartışma ortamlarında görüşümü hemen belirtirim. Ama yüksek sesli tartışmada oradan uzaklaşırım. Çünkü her şeyi söyleme biçimi vardır. Elbette insanız, ben de bağırabilirim, zıvanadan çıkabilirim. Ama o noktaya gelinceye kadar önlemlerimi alırım. Bir şekilde geldiysem de orada kopar.

Haberin Devamı

Kendinizi nasıl rahatlatırsınız? Yürürüm. Arabaya atlayıp uzun bir yolculuğa çıkarım. Evde oturup ağlayabilirim de. Yorganın altına girebilirim. Bir süre saklanırım ama sonra iyi bir ruh haliyle ortaya çıkarım (gülüyor). Sıkıldığım zaman eve kapanır, düşünürüm. Ben de bu ülkede, bu dünyada yaşıyorum. Bazen çok kızıyorum, isyan etmek istiyorum, çaresizlik hissediyorum...

Bu işi bırakmayı düşündünüz mü hiç? Bilmiyorum. Bambaşka bir yerde yaşayabilirim aslında. York’a önyargılı gitmeme rağmen çok sevmiştim, orada yaşamak hoş olurdu. Dünyayı gezmeyi çok istiyorum. Güney Amerika, Uzakdoğu ve Afrika’ya gitmek istiyorum.

Haberin Devamı

'Müslüm Gürses dinliyorum'

İlgi alanlarınız ne? Kitap okurum; kriminal hikayeler, filmler hoşuma gider. Çok sahici senaryoların, sahici insanların olduğu filmleri seviyorum. Ve müzik dinlerim.

Hangi tarz müzik dinlersiniz? Türk pop müziği pek dinlemem. Ama Şebnem Ferah ve Teoman severim. Müslüm Gürses’i, Neşet Ertaş’ı da dinlerim, cazı da... Sade ve sakin bir hayatım var. Arkadaşlarımla zaman geçirmeyi severim ama evde tek başıma olmaktan da keyif alırım.

“Heyecan bittiyse ilişki bitmiştir”

Sizce aşk nedir? Kişiye göre değişir. Aşkı biçimlendirmek, belli bir kalıba sokmamak lazım. Aşk, sınırlara konacak bir şey değil!

Şu anda aşık mısınız? Özel konulara girmeyelim (gülüyor). Aşık olmak güzel. İnsanı canlı tutan, güzel yaşadığını hissettiren bir duygu. Ve çok geniş bir şey. Sadece ikili ilişkilere ait değil. Bazen tiyatroda ya da bu röportajda aniden bir duygu yakalarsınız; o aşktır işte. Kimi zaman bir insanla konuşurken öyle yoğun bir şey hissedersiniz ki; o da aşktır. Sorunuz, ikili ilişkiyse cevap vermem. Özel hayatımla gündeme gelmek istemiyorum.

Haberin Devamı

Aşık olduğunuzda evlenmeyi düşünür müsünüz? Bilmem, hayatın ne getireceği belli olmaz. Evliliğe çok inanmıyorum. İmza meselesi değil bu. Evliliği kötü giden nice insan var ama kopamıyor. Bence her ilişkinin bir sonu var ya da ilişki zamanla başka şeye dönüşür. Heyecanı seviyorum ve onu hep bulmaya çalışırım. Heyecan bittiyse ilişki de bitmiştir, iki taraf da yeni yolculuklara çıkmalıdır.

Gerçek hayatta da aşk kadını mısınız? İnsanın kendiyle ilgili böyle belirlemeler yapması çok zor. “Ben öyle miyim, değil miyim?” diye düşünmüyorum. Kendimi kategorize etmem. Çok süslü laflar söyleyebilirim kendimle ilgili ama önce insan olabilmeyi becermek benim için önemli. Çok yönlü olduğumu, çok değişik şeylere ilgi duyduğumu söyleyebilirim.

Mesela...? Onlar bende kalsın (gülüyor). Kendini anlatmayı becerebilen biri değilim.

“Zamanım mutfakta geçiyor”

Yemek yapar mısınız? Hem de çok güzel yaparım. Mutfağı seviyorum. Eskiden evimde sadece mutfakta oturuyordum. Şimdiki mutfağım o kadar büyük değil ama yine de bir köşe buldum kendime, orada zaman geçiriyorum.

Kendinizde sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleriniz neler? İnsanın kendini anlatması zordur. Bazen aceleci davranabiliyorum; bu eksi özelliğim. Sevdiğim yönüm: Bir role hazırlanıyorsam kendimle çok kavga ederim ve acımasız davranırım. Bu da beni besliyor.