Cumartesi Postası 'Film boyunca durdum jenerikte gözlerim doldu'

'Film boyunca durdum jenerikte gözlerim doldu'

Paylaş
'Film boyunca durdum jenerikte gözlerim doldu'

Yeni neslin önemli oyuncularından Beren Saat şimdi 'Benim Dünyam' ile gündemde. Uğur Yücel ile oynadığı filmde kör ve sağır Ela rolünü başarıyla yansıtan oyuncu şu aralar hayatının en mutlu, en verimli dönemini yaşıyor. Beren Saat, Milliyet Sanat Dergisi'nin son sayısına röportaj verdi

Filmi ilk kez galada gördüğünüzü söylediniz. Nasıl buldunuz?

Haberin Devamı

Güzel olmuş. Film Hint sinemasının ‘Black’ adlı filminden uyarlandı. Uğur Yücel yönetmenliğindeki film ajite etmiyor.

Ela’yı nasıl kurdunuz kafanızda?

Hikayenin asıl kahramanı Helen Keller’ın videolarını çok izledim. 1900’lerin başında yaşamış, yaşamının sonuna geldiğinde görmeyen ve duymayan biri olarak birkaç dil konuşabilen, üniversiteyi bitirmiş birine dönüşmüş. Bu, beni çok etkiledi. Elini hem dudağa, hem çeneye, hem göğüse koyuyor ve hissettiği hareketleri taklit ederek o sesleri çıkartıyor. Muazzam bir hikaye. Film, bir sürü şeyi sorgulatıyor. İki aylık çalışma dönemi; tüm gün çalışıp, sonra eve gidip hayatımı, insanlığımı, sahip olduklarımı baştan sorguladığım, kendimi yıkadığım bir süreçti.

Haberin Devamı

'İşaret dilinde 150 kelime öğrendim'

Hem kör, hem sağır olmayı öğrenip birleştirmek için nasıl çalıştınız?

Altı Nokta Körler Vakfı Okulu’nda baston kullanımını, daktilo kullanmayı, saat okumayı öğrendim. Bir yandan da Mahir Hoca ile Ela okulda birlikte yürüyorlar, görme engelli birine nasıl eşlik edildiğini öğrendik. İşitme Engelliler Federasyonu Başkanı bizimleydi. Çıkardıkları sesleri, dili duygusal değişimlerde nasıl yorumladıklarını öğretti, kendi kendimize cümle kurabilir, yorum yapabilir olduk.

İşaret dilini biliyor musunuz?

Bildiğim 100-150 kelime filmde bana yetti.

Gözünüzü, kulağınızı kapatıp karanlıkta kalmayı denediniz mi?

Evet. Uğur bana ev ödevi verdi. Gözlerimi, kulaklarımı kapattım bir gece. Bildiğin mekanda bile kayboluyorsun...

‘Birinin canını acıtabilirim’

Gelelim ‘İntikam’a. Karate öğrenmişsiniz...

Temel disiplin üzerinden gitmedik, sahnede neye ihtiyaç varsa onu öğrendik. Evet, dövüşmeyi öğrendim.

Seviyor musunuz dövüş sporlarını?

Seviyorum. Çok keyif aldım. İlk dersten çıkınca birine vurmak, canını acıtmak fikri çok kötü geldi. Ama sonra anladım. Şimdi kendimi korumam gerekirse birinin canını acıtabilirim.

Dizi ne zaman bitecek?

Amerika güdümlü olduğu için bu karar bize ait değil. Amerika’da toplantı yaptık, onlar “Gittiği yere kadar” diyor. Ama bir noktada tıkanacak, çünkü biz onların önüne geçmek zorunda kalacağız. Onların sezonları 22 bölüm, bizimki 39. Kafa kafaya geldiğimiz yerde bize finalimizi yapma izni verecekler diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

Hâlâ resim yapıyor musunuz?

Çok değil. Tamamen alan ve vakitle ilgili. Artık minik defterlere küçük eskizler çiziyorum.

‘Sevgilim gurur duydu’

Filmde Ela, hocası Mahir’e aşık oluyor. Sizin aşık olduğunuz hocanız olmuş mudur?

Olmuştur. İnsanın etkilendiği, yükseldiği oluyor. Ama şimdi “O aşk mı?” diye sorsanız, yok, o kadar kuvvetli bir şey değildi.

Öpüşme sahnesinin çekileceği gün Kenan Doğulu’nun seti terk ettiği yazıldı...

Olur mu canım? Kenan öyle sete falan gelen biri değil. Filmin son iki günüydü, benim birkaç sahnem kalmıştı, o zamanlarda geldi. Asap bozucu böyle yazılar. Sanki sürekli birbirimizin tepesinde beklemişiz gibi. Hayatımızın bilmem kaç senesini birbirimiz olmadan yaşadık. Şimdi de son derece saygılıyız. Filmi seyredince gurur duyduğunu söyledi.

Filmi izlerken ağladınız mı?

Birkaç yerde burnumun direği sızladı sadece. Jenerik akarken gözlerim doldu. Filmle mi ilgili, kendini sıkmakla mı ilgili, yoksa mutluluk gözyaşı mı bilmiyorum

Haberin Devamı

‘Kenan ile şarkı söylüyorum’

Kenan Doğulu ile iş konuşur musunuz?

Evet, her zaman. Ben kısa denemeler ve şiirler yazıyorum, ona okutuyorum. O söz yazarken ben ufak ufak burnumu sokuyorum. Önerideki bulunuyorum sadece. Eğlenceli oluyor. Birlikte şarkı da söylüyoruz, keyifli bir şey. Bir müzisyenle bir oyuncu iyi bir kombinasyonmuş, hiç başıma gelmemişti.

Birbirinizin yaptığı işleri beğeniyor musunuz yoksa eleştirdiğiniz de oluyor mu?

Nazikçe en sert eleştirileri yapıyoruz. Bir süreliğine ufak bir sessizliğe yol açıyor ama biliyoruz ki çoğunlukla halkı eleştiri. Kabalaşmadığımız için kırıcı olmuyor. Dostlukla eleştiren insanlar önemli, çünkü insan kendi işinde, bir noktada kör oluyor.