'İnsanların kafasını dağıtmak istiyoruz'

Röportaj: Kezban YILMAZ

kezbanyilmaz@posta.com.tr

“Uçankuş TV, hayata hoş bakan ama boş da bakmayan bir kanal.”

Can Tanrıyar’ın oğulları Oğulcan ve Anılcan yeni kurdukları kanalı anlattı

Bu yaşta bir televizyon kanalının sahibi olmak nasıl bir duygu? Anılcan Tanrıyar: Güzel bir duygu. Çoğu insan bu şansı ilerleyen yaşlarda yakalayabiliyor. Ama biz ağabeyimle kanal kurulmadan önce de işin mutfağındaydık. 1000’e yakın programın koordinatörlüğünü yaptık. Oğulcan Tanrıyar: Bence kanal sahibi olmak büyük ikramiye kazanmaktan daha büyük bir şey. Böyle bir kanalın sahibi olmak için sadece para yetmez. Babamız Can Tanrıyar’dan gelen büyük iş birikimi olmasa olmazdı.

‘Bu işin içine doğduk’

Sizi bu işe babanız mı bulaştırdı?

Oğulcan Tanrıyar: Biz bu işin içine doğduk. Çocukken futbolcu olmak istiyordum. Büyüdükçe bu işin çok eğlenceli olduğunu anladım. İş olarak görmüyoruz zaten, bu bizim hayat tarzımız.

Televizyon kanalı açma fikri nasıl çıktı ortaya?

Anılcan Tanrıyar: Yıllardır gündemdeydi. Hep dış yapım hazırladık. ‘Televole’, ‘Pazar Keyfi’ gibi yaptığımız programlar da hep iyi gitti. Babam Televole’yi paparazziye kaçıyor diye bırakmıştı. Ama 20 yıllık birikimimiz, hiçbir yerde yayınlanmamış 3000 saatlik arşivimiz vardı. Bu birikime bakıp, Uçankuş TV’yi kurmaya karar verdik.

Kanalı siz mi istediniz, babanız Can Tanrıyar mı?

Oğulcan Tanrıyar: Biz istedik. Hatta onu ikna etmek için maliyetine kadar hesap çıkardık. Üç yıl sonra olacağımız noktaya 10 ayda geldik. Uçankuş TV şimdi uydunun yanısıra Kablo TV’de 111’inci, D-Smart’ta 93’üncü, Tivibu’da 47’nci, Turkcell TV’de 91’inci, Filbox’ta ise 33’üncü kanalda. Sabah 08.00’den gece 24.00’e kadar canlı yayın yapıyoruz.

‘Posta Gazetesi’nin TV versiyonuyuz’

Bütün programların canlı olması sizi zorluyor mu?

Anılcan Tanrıyar: Bant işi bize hamallık gibi geliyor. Montaj aşamasında istediğinizi kesip istediğinizi veriyorsunuz. Doğal olmuyor.

Nasıl bir kanal Uçankuş TV?

Anılcan Tanrıyar: Biz Posta Gazetesi’nin televizyon versiyonuyuz. Posta’da olduğu gibi Uçankuş TV’de de insana dair her şey var. Televizyonun eğlence kutusu olduğuna inanıyor, o yönde yayınlar yapıyoruz. Gündeme dair önemli haberlere de yer veriyoruz. Esas amacımız insanların kafasını biraz dağıtmak.

Uçankuş TV; hayata hoş bakan ama boş da bakmayan bir kanal. Magazinin yanısıra kültür-sanat programları, şiir dinletileri, kitap tanıtımları da var.

''Kanalın Hitler'i

Ağabey-kardeş yürütüyorsunuz işi. Ters düştüğünüz oluyor mu?

Anılcan Tanrıyar: Olmuyor değil. Zaten özel hayatta farklıyız. Ben evcimenimdir, ağabeyim tam tersi. 5 yıllık istikrarlı bir birlikteliğim var.

Oğulcan Tanrıyar: Ben gece hayatını çok severim. Sevgilim beş saatte bir değişir (gülüyor). Babamın geçmiş hayatında olan, eğlenceyi sevme huyunu ben almışım. İş bakımından ise Anılcan babama benziyor. Ben Anılcan kadar disiplinli değilim. Anılcan kanalın Hitler’i.

Ağabey-kardeş birbirinizin zıttısınız. Ama bu zıtlık aranızda bir denge oluşturuyor gibi...

Oğulcan Tanrıyar: Doğru. İkimiz de aynı olsak belki zorlanacaktık. Dışa dönük olmam, insanlarla iletişim kurmayı sevmem iş hayatımı besliyor.

Anılcan Tanrıyar: Ben ağabeyim gibi değilim, çekingenim. Ama benim de iş disiplinim vardır.

''Ünlüleri çekemden önce izin alıyoruz''

Rakibiniz var mı?

Yok ama ki sosyal yaşama dair her işi yapan yapımcı, gazeteci ve televizyoncunun ortak adresi olmak. O yüzden Levent’e taşındık ki insanlar buraya rahat ulaşabilsin.

Ünlüler nasıl karşılıyor Uçankuş TV’yi?

Anılcan Tanrıyar: Çok iyi. Kameramanlarımız çekim yapmadan önce ünlülerden mutlaka izin alıyor. Bu yüzden geri dönüşler güzel oluyor. Hatta Uçankuş TV muhabirini gören ünlüler tüm projelerini kendileri anlatıyor. Sonunda da özel hayatlarıyla ilgili konuşuyorlar.

Tüm çekimler izinli mi yapılıyor?

Oğulcan Tanrıyar: Hayır. Çok ünlü biri kaçamak yapmış mesela. Muhabir yakalamışsa yayınlıyoruz.

Diyelim ünlü bir tanıdığınızın özel hayatıyla ilgili bir haber geldi elinize, yayınlar mısınız?

Oğulcan Tanrıyar: Asla. Hatta arar, “Böyle bir haber var, nedir bu?” derim. Şu anda da birçok ünlü arkadaşımın özel hayatına dair çok şey biliyorum ama yayınlamam.

Anılcan Tanrıyar: Elimde görüntü varsa babamı tanımam!

‘Oğlum ben ettim sen etme’

İş konusunda örnek aldığınız biri var mı?

Anılcan Tanrıyar: Can Tanrıyar. Televizyon konusunda gördüğüm en zeki adam diyebilirim.

Oğulcan Tanrıyar: Perde arkasında sadece babamı örnek alırım.

Babanızla ters düştüğünüz noktalar oluyor mu?

Anılcan Tanrıyar: Düz düştüğümüz oluyor mu acaba (gülüyor)... Özellikle programların yayın saatleriyle ilgili ters düşüyoruz.

Dediğini yaptırıyor mu size?

Oğulcan Tanrıyar: Yayınla alakalı ise yaptırıyor. Zaten o bizim danışmanımız. Ama çok da karışmaz. Kanalı biz yönetiyoruz çünkü. O bizim en sadık izleyicimiz.

Özel hayatınıza karışır mı?

Oğulcan Tanrıyar: Bana çok karışır. Gece hayatını, eğlenmeyi sevdiğimden “Oğlum ben ettim sen etme” der!

Anılcan Tanrıyar: Beni eleştirmez. Öyle durumum yok çünkü.

Magazin dünyasında ünlü olan bir manken ya da popçu ile evlenir misiniz?

Oğulcan Tanrıyar: Babamdan yasaklı ama aşık olursam dinlemem.

Anılcan Tanrıyar: İstemem.