'İşte benim arkadaşlarım'

Fotoğraflar: Muzaffer Kantarcıoğlu

Röportaj: Kezban YILMAZ

kezban.yilmaz@posta.com.tr

Koleksiyon yapmaya nasıl başladınız?

Bir şeyleri biriktirmek bana ailemden geçti. Babamın ciddi bir kalemtıraş koleksiyonu var. Annem de kendine göre bir şeyler biriktiriyor. Ailem beni kolejde okutmadı ama dünyayı dolaşma fırsatı verdi. 11 yaşımdan beri her yaz tatilini yurt dışında geçiririm. Çeşitliliği, algıda seçiciliği böyle öğrendim. Ufkumun bu yüzden genişlediğine inanıyorum. 22 ülke gezdim. İlk palyaçomu da 12 yaşımdayken Amerika’dan almıştım.

Neden palyaço?..

İzmir Karşıyakalıyım. Babam bizi küçükken sirklere götürürdü. En çok eğlendiğim, palyaço gösterileriydi. Ergenlikte içime kapandım, çok hüzünlü bir çocukluk ve gençlik geçirdim. O zamanlarda palyaçoların farklı yüzünü görmeye başladım. O çarpıcı renklerin, yüzlerine çizilmiş abartılı tebessümün ardında gizlenmiş hüzünleri keşfettim. Yüzün odağındaki kırmızı burun, hedef şaşırtmak içindi. Ben de içimde bir sürü şey olup biterken bunu dışarıya yansıtmamam gerektiğini düşünüyordum. Palyaçoların beni anladığını ve beni ifade ettiğini düşündüm. Onlarla aramda duygusal bir bağ kurdum. Palyaçolar, benim için mutluluktaki gizli hüznü ifade ediyor.

Sonrasında palyaçoların peşinden koşmaya mı başladınız?

Özellikle palyaço almak için uğraşmıyorum. Gittiğim yerlerde karşıma çıkan ve etkilendiklerimi alıyorum. 28 yıldır topluyorum. Ama çoğu koleksiyoner gibi ben de başta bir koleksiyon oluşturduğumun farkında değildim. 64 tane palyaçom olduğunu yeni öğrendim.

‘TÜRKİYE’DEKİLER SIRADAN’

Ergenlik döneminden sonra palyaçolarla aranızdaki bağ boyut değiştirdi mi?

Daha sosyal ve renkli bir hayat benimsedim. Palyaçoların yüzlerindeki hüznü görmek yerine, hayatıma kattığı renkleri görmeye başladım. Topladığım diğer objeler de bu dünyamı yansıtıyor.

Gördüğüm kadarıyla çoğunlukla sirk palyaçosu biriktiyorsunuz.

Bir tane Rodeo palyaçom var, iki de saray soytarısı. Ama çoğu sirk palyaçosu...

Nerelerden aldınız bunları?

Amerika’dan, Bangkok’tan, Dubai’den, Avusturya ve Fransa gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye’den de...

Türkiye’den ve yurt dışından aldıklarınız arasında fark var mı?

Yurt dışında, özellikle Amerika’da sirk kültürü devam ediyor. Bu yüzden tarz olarak ciddi farklılıklar var. Bizdekilerin çoğu Uzakdoğu’dan seri imalatla geliyor. O farkı ya da sıradanlığı hissediyorum.

‘KİMSELERE SATMAM’

Koleksiyonunuzu satın almak isteyen olsa verir misiniz?

Asla. Bu koleksiyonu maddi değer için değil, duygusal bağla genişletiyorum. Onlar arkadaşlarım. Çoğunun anısı var. Yarıdan fazlası da hediye. Bu yüzden vermem kimseye.

Palyaçolar dışında başka neler biriktiyorsunuz?

Neredeyse palyaçolarımla yarışacak sayıda yunus balıklarım var. Şehirlere sembol olmuş objeleri biriktiriyorum. Onların sayısı da yüzü geçti. Ayrıca denizle ilgili objeler topluyorum: Deniz fenerleri, deniz perileri, deniz kabukları, tekneler, camdan yapılmış balıklar... Evim, sergi alanı gibi. Koyacak yer yok. Kutularda saklıyorum çoğunu.