Cumartesi Postası 'Manyak gibiydim, düzeldim'

'Manyak gibiydim, düzeldim'

Paylaş
'Manyak gibiydim, düzeldim'

Can Bonomo ile son albümü 'Bulunmam Gerek'i konuşmak için Cihangir'de buluştuk. 'Serseri' imajıyla ilgi çeken Bonomo ile konuştukça ortaya; düşünen, hayata kafa yoran, edebiyat aşığı, planlar yapmak yerine günü yaşamayı tercih eden bir 'paşa' çocuk çıktı

Röportaj: PINAR YILDIZ YÜKSEL

Haberin Devamı

pinar.yildiz@posta.com.tr

Albümdeki parçaların hepsi size ait. Nasıl bu kadar üretken olabiliyorsunuz?

İlham bir şans öbeği değil. Sabahları kalkıp memur gibi yazmaya başlıyorum. Akşama kadar da genelde yüzde 95’i çöpe gidiyor, yüzde 5’i yaşıyor. İşim bu. İlham gelmesini beklesem 27 yaşımda 3 albüm çıkaramazdım. Aşk parçaları yazmak için başımdan aman aman bir aşk geçmesini bekleyemem. Empati kurmam lazım.

Hep empati mi kurdunuz yazarken?

Yaşadığınız büyük acılar ya da aşklar olmadı mı size ilham verecek? Oldu tabii! Çok acı ve korkunç şeyler de geldi başıma ama ‘bunları yazayım, ilerde beste yaparım’ diye harcamadım. Onları yaşadım sadece.

Yeni albümünüzde Nazım Hikmet’i anmışsınız.

Edebiyata çok meraklıyım. Fırlama dönemlerimde bile sürekli okurdum. Annem kazandırdı bu alışkanlığı bana. Nazım Hikmet en sevdiğim şair. Koca bir jenerasyon ondan mahrum bırakıldı. ‘Bahr-i Hazer’ şarkımda Nazım’a bir selam çaktım. Yeni kuşak onu tanısın istiyorum.

Haberin Devamı

“Çok mutlu insanlar rahatsız edicidir”

Dışarıdan bakıldığında gece hayatı olan bir serseri gibi duruyorsunuz.

Bir ara öyleydim. Galiba aşağı doğru bir ivme var bende. 18-19 yaşımda manyak gibi oradan oraya gidiyordum. Şu an çok düzenli bir hayatım var.

Nasıl geçiyor bir gününüz?

Sabah kalkıp şarkı yazıyorum, spora gidiyorum. Arkadaşlarla buluşup sohbet ediyoruz. ‘Meczup’ albümündeki deli gibi dışarı çıkan çocuk yok şimdi. Şu anda böyleyim. Ölmeye yakın dönüp hayatıma bakacağım galiba. Şimdi sadece yaşıyorum.

Bugüne kadar aldığınız en büyük ders ne oldu hayattan?

Mutluluğun çok önemli olduğunu öğreniyorum yavaş yavaş. Hayat derslerim zamanla daha çok şekillenecek. 27, çok genç bir yaş.

Mutlu olabiliyor musunuz?

Çok mutlu bir insan değilim ama mutsuz da değilim. Normalim galiba. Çok mutlu insanlar rahatsız edicidir. Hayat enerjileri dönüp dolaşır, onların düğmesine basmak istersiniz.

‘Serseri değil, paşayım’

Dizi oyunculuğunuz da var. Teklif geliyor mu oyunculukla ilgili?

Geliyor. Dövmelerim var diye kafadan serseri rolüyle geliyorlar. Ama rahatsız değilim. Biliyorum ki bunu benim imgeme bakarak yakıştıranlar benden daha serseri (gülüyor). Hiç serseri değilim, paşa bir çocuğum ben. Tatlı tatlı bir şeyim. Filmlerde oynayabilirim ama onun için de hakkıyla çalışırım.

Haberin Devamı

“Düşünen bir sokak köpeğiyim”

Yaşlandığında şehirden uzak bir hayat sürme hayaliniz var mı?

Bu hayaller bana komik gelir. Bir hafta sonrasını bilmiyoruz. Planlarla yaşamam. Üniversite hocam bana ‘düşünen sokak köpeği’ diyordu. Sokak köpekleri bir araba geçtiğinde kovalar ya. Ama o arabayı yakalasalar ne yapacaklarını bilmezler, sadece koşarlar. Ben de öyleyim.

Online ev oturması yapıyorsunuz bir de...

Evde çalıyoruz arkadaşlarla. Bu oturmaları da internet sitem üzerinden canlı yayınlıyoruz. Binlerce kişi de evinde, ofisinde bize konuk oluyor ve dinliyor. İstek bile yapıyorlar. “Aşk uzun sürseydi sıkıcı olurdu”

Aşkı nasıl tanımlıyorsunuz?

Benim başıma da gelmiştir ama tanımlandığı kadar büyük bir şey değil. Aşk bir insan şakası. Hormonal bir dengesizlik. Bize edebiyatta öğretilen aşk gerçek değil. Romeo ve Jüliet’i göster bana. Hadi! Var mı?

Haberin Devamı

Aşk eşittir cinsellik mi yani?

Evet. Tutku, istektir. Cinsel çekimdir. Bu yüzden ömrü kısadır. Aşk uzun sürseydi çok sıkıcı olurdu.

Sevişince aşk bitiyor mu yani?

O da çok yüzeysel olur. ‘Romeo ve Juliet sevişseydi aşkları bitecekti’ diyebilir miyiz (gülüyor)?

Sevgi daha mı özel sizce?

Sevgi çok önemli, hayatımızı sevgi yönetir. Kalıcı olan aşk değil, sevgidir.

“Mayıs’ta sergi açacağım”

Resim de yapıyormuşsunuz. Sergi açma planınız var mı?

Üniversitede görsel sanatlar eğitimi almıştım ama kullanmadım. Sonra çizmeye başladım ve içime ne attıysam çok sayıda tablom oldu. İllüstrasyon üstüne yağlı boya eserler... Mayısta sergi açabilirim.

Şiir kitabınız da var. Resim yapıyor, şiir yazıyor, şarkı söylüyorsunuz... Bu, bir nevi ölümsüz olma çabası mı?

“Ölümsüz olmak istiyorum” demek çok egoistçe. Öyle bir kaygım yok ama bıraktığım şeyler benden uzun kalsın.

“Didem’le çok mutluyum”

Duydum ki ‘Dem’ şarkısını kız arkadaşınız olan manken Didem Soydan’a yazmışsınız.

Haberin Devamı

Bu şarkılar beni ifade ediyor, hayatıma dair şarkılar. Birtakım şeyleri sevmeye dair ne kadar memnun olduğumu anlatan parçalar. Empati de yapmış olabilirim. Altındakileri özümsemek lazım.

Nasıl gidiyor ilişkiniz Didem Hanım’la?

Bunu gerçekten merak ediyor mu insanlar, bilmem. Allah’a şükür mutluyum.