Cumartesi Postası 'Sevilmekten besleniyorum'

'Sevilmekten besleniyorum'

Paylaş
'Sevilmekten besleniyorum'

Burçin Terzioğlu yakından tanımak isteyeceğiniz kadınlardan biri. Akıllı ve kalbiyle arasına mesafe koymamış, duygusal ama sınırlarının nerede başladığını karşısındakine çok iyi anlatan bir kadın. Bu özel kadınla Instyle Dergisi konuştu

Haberin Devamı

‘Poyraz Karayel’de canlandırdığınız Ayşegül karakteri, hayatın sadece siyah ve beyaz olmadığını tecrübeyle öğrenmiş biri. Ne düşünüyorsunuz onun hakkında?

Hayat tecrübeyle paralel gelişiyor. Tecrübelerimiz seçimimizi, duruşumuzu şekillendiriyor. Ayşegül, toz pembe bir dünyaya açmamış gözlerini. Yaşadıkça evrilmiş. Annesinin ve kardeşinin kaybı başka bir şey getirmiş Ayşegül’e. Siyahı, beyazı da bilmiş, olgunlaştıkça griyi de öğrenmiş.

Sevgisini kelimelerle göstermeyen biri Ayşegül. Siz duygularınızı nasıl ifade edersiniz?

Herkesin sevgisini dışavurum şekli farklıdır. Ben sevmekten, sevilmekten besleniyorum. Beslendiğim kadar akıtıyorum içimdeki aşkı dışıma.

Sevginin bir alışveriş olduğunu düşünüyorum. Bazen bakarak, bazen susarak, bazen de sarılıp hissederek sağlıyorum o akışı. Aşkın ve sevginin birçok şeye duyulacağını biliyorum: Doğaya, evime, arkadaşlarıma, aileme, köpeğime, çiçeğime, kitaplarıma, işime, plaklarıma, sevgilime...

Haberin Devamı

Çevremde sevebileceğim o kadar çok şey olduğu için mutluyum. “Meleğime güveniyorum”

Çocukken başladınız oyunculuğa, nasıl gelişti bu süreç?

Çok bilinçli seçimler yapamayacak yaşlardaydım ilk girdiğimde ortama. Ailem bu meslekte olduğu için beni de götürmüşler dört yaşındayken bir sete. Bir çeşit oyun gibi geliyordu önceleri. Ne denilse onu yapıyordum. Okuma yazma bilmiyordum, ezberliyordum replikleri. Ne zaman yaptığım şeylerin anlamını kavradığım yaşlara geldim, o zaman altında yatan hazzı almaya başladım.

Aşık oldum oyunculuğa. Kendimi geliştirdikçe daha da büyüdü bu sevgi. Artık tüm benliğim ve farkındalığımla saygı duyuyor, mesleğimin keyfini çıkarıyorum.

Rol alacağınız dizileri nasıl belirliyorsunuz?

Senaryoyu ilk elime aldığım an çok önemli. Ne kadar hızlı okuduğum, konsantrasyon sürem ve gözümde sahnelerin canlanması en büyük etken. Sonrasında tabii ki oyuncular, yönetmen, yapım ve kanal... Çalıştığım çok iyi yol arkadaşlarım var. Gerisi kalbimin atış hızı ve omzumdaki meleğe kalıyor. Bu konuda şanslı olduğumu varsayıyorum ve bunun için şükrediyorum. “Zamanın kıymetini bilmeli”

Haberin Devamı

Mükemmel gününüz nasıldır?

Mükemmel gün, uykumu almış halde, yapmam gerekenleri tek güne sığdırma zorunluluğu olmadan başlamalı öncelikle. Sabahları suratsız uyanan insanlardan değilimdir. Gözlerini nasıl bir duyguyla açtığın çok önemli günün devamı için. Uyandığımda yatakta çok zaman geçirmeyi sevmem.

Hayat çok kısa, tek tutamadığımız şey zaman. Kıymetini bilmek lazım. Sabah saatleri yürüyüş için bana çok davetkar geliyor. Daha yorulmadan kalabalıktan, trafikten, sesten, ilk enerjimi sporla çoğaltmak ve güne öyle başlamak için süper bir açılış bence. Arkadaşlarla edilen bir kahvaltı, sonrasında görülmesi gereken bir sergi, bir semt, bir film günün akşamüstü saatleri için çok faydalı olur. Sonra evime dönmek, köpeğimle ilgilenmek, evimde zaman geçirmek...

Daha mükemmeli illa vardır ama bu bile sıradan bir haftanın, sette yorgun geçmiş saatlerin sonunda yeteri kadar mükemmel geliyor bana.

‘Hayvana kötü davranana canavar olurum’

Alışkanlıklarına bağlı biri misinizdir? Evet. Hatta bazen takıntılı bir şekilde. 16 yıllık dişçim emekli oldu, terk edilmiş gibi hissettim kendimi. Sabahları bir bardak su içmeden yataktan kalkmam. Rutin sağlık kontrollerimi asla atlamam. Arkadaşlarıma karşı derin bağlılıklarım vardır. 20 senelik dostluklarım var mesela.

Haberin Devamı

En çok ne kızdırır sizi?

Haksızlık, hadsizlik ve iftiraya tahammül edemem. Adalet duygusuna çok önem veririm. Yaşam alanımın sınırlarına girecek insanın empati kuruyor olması gerek. Ben nasıl kimseye hadsizlik, saygısızlık yapmıyorsam yanımdakine de yapılmasına izin vermem. Ayrıca hayvanları sevmeyen, kötü davrananlara karşı içimden canavar çıkarttığım doğrudur.

‘Gurme tatilleri yapıyorum’

Boş vakitlerinizde ne yapıyorsunuz?

Hayattan keyif aldığım şeyleri soruyorsanız; seyahat etmeyi seviyorum. Her boşlukta yurt dışına çıkmaya çalışıyorum. Farklı bir yaşam, farklı tatlar...

Lezzet, hayatımda zirve yapmış durumda. Gurme tatilleri yaratıyorum. Kite surf yapıyorum. Meditasyonla, terapiyle eşdeğer suyun üstünde olmak. Yemek ve yürüyüş yapmak, iyi müzik dinlemek hayatın rutin yorgunluğundan çaldığım özel anlar.

Haberin Devamı