'Türk erkekleri dünyanın en yakışıklıları'

O günden beri insanımız; kırık Türkçesi, sempatik tavırları ve güleryüzüyle seviyor onu. Nigar Camal, X Factor'ın jüri üyesi oldu. Yarışma boyunca İstanbul'da kalacak Nigar Camal ile Eurovision'u, aşkı, Türk erkeklerini çekiştirdik.

X Factor’da jüri üyeliği teklifi nasıl geldi?

Ben Londra’dayken menajerim aradı ve “Türkiye’den çok güzel bir teklif geldi, X Faktor’e jüri olacaksın” dedi. “Aman Allahım” deyip mutluluktan çığlık attım.

Geçen yıl izlemiş miydin X Faktor’ı?

Londra’dakini izliyordum ve yarışmada olmak benim hayalimdi. Her hafta deli gibi yayınlanmasını bekliyordum.

Hayallerin hep gerçekleşir mi?

Evet (gülüyor). Eurovision’da da böyle olmuştu. 2003’te Türkiye kazandığında anneme dönüp “Ben de bu yarışmaya katılıp kazanmayı ne kadar çok isterim” dedim. Annem de “Kimbilir senin istediğin şeyler hep gerçekleşti. Belki bu da gerçekleşir” diye cevap verdi. Sanatçı değildim ama denemek istedim. 2008’deki seçmelere katıldım ve kazandım.

Hislerin kuvvetli o zaman...

Çocukluğumdan beri genelde istediğim şeyler olur. Kuvvetli galiba (gülüyor).

Eurovision’u kazandıktan sonra hayatında ne değişti?

O geceden sonra ‘sanatçı’ oldum (kahkaha atıyor). Her gün uçaklar, röportajlar, bütün Avrupa’yı gezdik. İnsanlar “Ah ne güzel, her gün başka bir şehre gidiyorsunuz” demeye başladı. Oysa o kadar da güzel değildi. Uçaklarda kalıyorduk. Konserden gelip otelde odada oturuyorsun, sonra tekrar havaalanı...

Zor bir hayat mı başladı yani senin için?

TV’de görenler “Ne kadar şanslı ve mutlu” diyor ama onlar daha mutlu. Çünkü bu tempo kolay değil. Hayat zorlaşıyor.

Mutlu musun?

Mutluyum. Sadece, 5 yıl önce problemlerim daha küçüktü, şimdi daha büyük. Ama güzel tarafları da büyük.

Eurovision’da Azerbaycan kazandığında Türk bayrağı ile sahneye çıktınız ve Türk halkı bu jestle çok mutlu oldu. Bunu önceden mi düşünmüştünüz?

Türkiye finale kalamadı, çok üzüldük. Oysa hep geçerlerdi finale. Bir Türk gazeteci benimle röportaj yapıyordu, “Sizde Türk bayrağı var mı?” diye sordum. Yokmuş, “Neden?” dedi. Üzüldüm. “Türkiye kaybetse de burada, ‘biz biriz ve finaldeyiz”i tüm dünya görsün istedim. Bayrağı bulmuşlar, masaya koymuşlar. Kazandığımız anons edilince sahneye Türk bayrağıyla çıktım. ‘Jüri olmak kolay, yarışmacı olmak zor’

X Faktor’de nasıl bir jüri üyesi olacaksın?

İnan, bilmiyorum. Yarışmacıları çok seveceğim ama. O sahnede ben de bulundum, dayanmanın çok zor olduğunu biliyorum. Şarkı söylerken insanların bakışlarını görünce bile insan heyecanlanıyor. Sert bir jüri üyesi olmam yani. Onların hislerini anlıyorum. Jüri olmak kolay ama yarışmacı olmak zor.

Yarışmacılarda en çok neye bakacaksın?

Seçim bitti, 12 kişi finale kaldı. Sesleri çok güzel. Ancak stil, görünüş ve karizma benim için daha önemli.

Jüride Sinan Akçıl, Atiye ve Nihat Odabaşı da var. Tanıştınız mı? Nasıl iletişiminiz?

Evet. Çok iyiler. Atiye çok tatlı ve sade. Eurovision’da o temsil etmeliydi Türkiye’yi bence. Sinan çok saygılı biri. Nihat da öyle.

“O Ses Türkiye, boks gibi”

Rakip ses yarışmaları var. Mesela ‘O Ses Türkiye’yi izledin mi hiç?

İzledim. Ama sevmedim. Boks mücadelesi gibi. Sahne de küçük.

‘O Ses Türkiye’deki jüri üyelerini nasıl buluyorsun?

Murat Boz’u seviyorum.

Seni Hadise’ye benzetenler oluyor. Bu hoşuna gidiyor mu?

Hadise çok güzel bir kadın. Bodrum’da tanışmıştık. Çok tatlıydı, biraz benziyor olabiliriz.

‘Aşk varsa iş olmuyor’