Cumartesi Postası Bade İşçil: Aşk, bir yanılsama

Bade İşçil: Aşk, bir yanılsama

Paylaş
Bade İşçil: Aşk, bir yanılsama

Bade İşcil Süalp. Evet, hâlâ Süalp soyadını kullanıyor. Karmaşık bir dönemden geçen Bade İşçil geçmişe takılmadan geleceği planlamaya çalışıyor. İnsanların sözlerine çok takılmıyor, yaşadıklarını ders niteliğinde görüyor. Büyükada'daki evinde oğlu Azur ile kafa dinleyen Bade İşçil Elele Dergisi'ne içini döktü

Şu sıralar mutluluk ile ilgili ‘hayal’ tablonuzun detaylarını, renklerini, özelliklerini neler oluşturuyor?

Haberin Devamı

Bahar aylarıyla birlikte güneşin, kuş seslerinin, yeni açan rengarenk çiçeklerin ve doğanın yeşerişinin coşkusu, yaz mevsimine yaklaşmanın heyecanı ve tabii ki oğlum...

Kendinize dışarıdan baktığınızda nasıl bir kadın görüyorsunuz?

Tabiattaki tüm anneler gibi yavrusunu kanatlarının altında hayata hazırlamak için çabalayan bir anne...

En çok hangi özelliğinizi seviyorsunuz?

Sabrıma hayranım.

Kendinizle anlaşamadığınız bir konu var mı?

İnatçı olduğumu söylüyorlar, galiba öyleyim.

Son günlerde sabah kalktığınızda aklınıza gelen ilk şey ne oluyor?

Azur’a kahvaltı ne hazırlayayım?

‘EKRANI ÇOK ÖZLEDİM’

Ekranlardan uzak kalmak sizi nasıl etkiledi?

Çok özledim. Kaldığım yerdeki performansı gösterip kendimi geliştirmek istiyorum. Eskilerin dediği gibi; sahne tozunu bir kere yuttun mu içindeki heves o sahne özlemini yaşatıyor insana.

Haberin Devamı

Tam mesai annelik nasıl gidiyor?

Anne olunca daha önceden “Tahammül edemem” dediğiniz birçok şey, dendiği zamanda kalıyor! Başınıza ne gelirse gelsin evlat için hepsine dayanacak gücü buluyor insan.

Azur ile hayatınız nasıl bir boyuta atladı?

Anne-oğul ilişkisi zaman zaman öğretmen-öğrenci bazen de iki iyi arkadaş şeklinde oluyor.

‘Vaktimin çoğunu Azur’la geçiriyorum’

Sıradan bir gününüz nasıl geçer?

Azur uyanınca birlikte kahvaltı yapar, sonra biraz oynayıp dışarı çıkarız. Kuşları kedileri besleriz. Öğlen uyursa ben kahve içip biraz keyif yaparım, o uyanmadan öğle yemeğini hazırlarım. Yemekten sonra alışveriş, ütü, temizlik gibi işleri yaparım. Bazen işlerimin hiç bitmemesine sebep olabiliyor küçük adamım; bu şekilde oyun oynamış da oluyor. Sonra yine dışarı çıkar, parkta oynar, eve dönüp akşam yemeğimizi yer ve biraz daha oyun oynarız. Azur uyuyunca ya televizyon izlerim ya kitap okurum ya da çok yorulmuşsam yatarım.

Çocukluğunuz nasıl geçti?

Annem, babam ve abimle birlikte, herkesin iletişiminin kuvvetli olduğu paylaşımcı bir ortamda büyüdüm. O zaman iPad’ler, telefonlar yoktu. Herkes kafasına göre takılmıyor, sohbetler edilip kitaplar okunuyor, parklarda oynanıyordu.

Haberin Devamı

Çocukluğunuzdan aklınızda kalan neler var ve siz oğlunuzun aklında neler kalsın istiyorsunuz?

Çok güzel ve mutlu anılarım, hatıralarım, arkadaşlıklarım var. Umarım Azur da benim yaşıma geldiğinde geçmişe tebessüm ederek bakabilir.

“Asla yapmam” dediğiniz ama yaptığınız şeyler oldu mu?

‘Sebepsiz ağlıyor’ diye düşündüğüm birçok çocuğun yanıtı oldu Azur. Çünkü anne olunca anladım ki anlatmaya dili varmayınca bebekler ağlıyormuş. ‘Ağlayan, mızmızlanan çocuğa tahammül edemem’ diye düşünürdüm, bugün leb demeden leblebiyi anlama çabasındayım.

‘Hayat, sıkılacak kadar uzun değil’

Çok sıkıldığınız zamanların üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Hayatın sıkılacak kadar uzun olmadığını hatırlar, bana keyif veren şeylerle meşgul olurum.

Sizi mutlu eden, terapi tadında ritüelleriniz var mı?

Açık havada yürüyüş yapmak, yardımlaşmak. ‘Azur kardeş isterse, olur’

Çok zayıflamışsınız. Fiziğinizi nasıl koruyorsunuz?

Sportif yaşarım, üşenmek nedir bilmem, dinlenirken yorulanlardanım.

Şu anda uçağa atlayıp gitme şansınız olsa nereye uçardınız?

Haberin Devamı

Oğlumla birlikte her yer olabilir. İkinci çocuk?.. Azur isterse olur.

‘GEÇMİŞE TAKILMAM’

‘Aşk’ desek...

Bir illüzyon. Yanılsama.

‘Keşke’leriniz, var mıdır?

Tabii. Ama tecrübe diye adlandırıyorum bunları. Geçmişe takılmadan geleceği planlamaya çalışırım.

Kaderci misinizdir yoksa rüzgara karşı mücadele mi edersiniz?

Kadere inanırım. Rüzgara da kader diyorum. Ama baktım kader kötü esiyor, bilinçli davranmaya çalışırım.

Kıskanç mısınız?

Öyle olduğumu düşünmüyorum.

Hayat size en çok ne öğretti?

Önyargının ne kadar kötü olduğunu.

‘TANIMADAN KONUŞUYORLAR’

Bir süredir özel hayatınızla konuşuluyorsunuz. Bu durum size neler hissettiriyor?

Beni sadece ekranda canlandırdığım karakter olarak tanıdıkları için insanların hakkımda çok da fikri olmadığını düşünüyorum. Yaşadığım her şeyin basın tarafından takip edilmesi çok üzücü. Kimse Ahmet’in, Ayşe’nin hayatını bu kadar abartmıyor, eleştirmiyor. Oysa biz de etten kemikteniz ve hayatta her şey insanlar için.

Size yöneltilen eleştiri okları içinde haksız ya da haklı bulduklarınız oluyor mu?

Haberin Devamı

Beni gerçekten tanımayan kişilerin yaptığı yorumlara açıklık getirmek, konuyu uzatmaktan başka işe yaramaz diye düşünüyorum. Bana özel olan bir şeyi başkasının eleştirmesi tuhaf.

Ünlü olmak ya da olmamak ile ilgili çelişkiye düşüyor musunuz?

Hayır, çünkü ben sınırlarımı biliyorum.